Koronavirüs salgını sürecinde sağlıkta dijital dönüşüm hızlanırken, dijital okuryazarlığın önemi de anlaşıldı. Pandemi sonrası dünyanın farklı ülkelerinde, 5G, nesnelerin interneti (IoT) ve yapay zeka gibi yeni teknolojilerin potansiyelini ortaya çıkarmak için dijital okuryazarlık eğitimi verilmeye başladı. Yapay zeka teknolojisi, önümüzdeki yıllarda beklenen farklı pandemiler için şimdiden acil durum planlarının başında yer alıyor. Robotik cerrahi ile hastanın bulunduğu hastane, şehir hatta ülkenin dışından bile ameliyatların yapılması hedefleniyor.
Dijitalleşmenin önemsiz olduğunu iddia edenler, pandemi günlerinde aslında hayatın yeni teknolojilerle nasıl kolaylaştığını gördüler. Bu dönemde hem iş dünyasında hem de günlük hayatta dijitalleşme adına gaza basıldığını söylemek mümkün. Önümüzdeki yıllarda dijital platformlarda olmayan her kurum, yok olup gidecek. Sağlık hizmetlerinde ise dijitalleşme adımları aynı şekilde çok daha hızlı atılmak zorunda.
İngiltere’nin National Health Service (NHS) verilerine göre, sağlık kuruluşlarında şu anda günde yaklaşık 6 bin video muayene gerçekleştiriliyor. Koronavirüsün sağlık hizmetlerinin dijitalleşmesini artırma yönünde büyük bir etkisi oldu. Attend Anywhere ile 79 binden fazla görüşme yapıldı. Konsültasyon sayısı günde yaklaşık 200’den başlayıp, 6 binin üzerine çıktı.
Yüz yüze yapılan randevuların oranı neredeyse yarı yarıya azaldı ve telefon randevularının oranı 1 Mart’tan 31 Mart’a kadar yüzde 600’ün üzerinde arttı. Doktorlar kesinlikle gerekli olmadıkça hastaları ameliyattan uzak tutmak için hareket etti.
Dünya Ekonomik Forumu’na göre ise, tele sağlık ile binlerce kişinin evde taranması sağlandı. Böylece, hastanelerde yoğun bakım tedavisine ihtiyaç duyanlar için hazırlık zamanı bulundu. Covid-19 olan çoğu insan ise evde bakım görüyor ve tedavi süreçleri hakkında uzaktan bilgi edinebiliyor. Tüm bu gelişmelerden yola çıkarak pandemi sürecinden dijitalleşme adına elde ettiğimiz kazanımları dört temel başlık altında toplayabiliriz.
Hızlı karar vermek
Covid-19 pandemi sürecinden, gelecekteki krizler için ne kadar erken bir uyarı sistemine ihtiyacımız olduğunu öğrendik. Sonraki yıllarda da farklı bakteri ya da virüslerin pandemiye neden olabileceği şimdiden konuşuluyor. Bu süreçten olabildiğince ders çıkartıp hızlı karar vermek önem kazanıyor.
Dijital dönüşüm hız kazanıyor
Tele sağlık hizmetlerinde gördük, dijital erişim artık bizler için oksijen kadar kritik. Sağlıktan eğitime, gıdadan temizliğe birçok sektör dijital dönüşümünü hızlandırmalı. Atılacak dönüşüm adımları hızlanarak ve gelişerek, insanların hayatını değiştirecek. VR teknolojisinin yaygınlaşıp, herkesin kendi avatarı ile dijital ortamda sosyalleşeceği günler çok yakın.
İnfodemik ve dijital okuryazarlık
Covid-19 döneminde, dünyanın virüs kadar yalan haber salgınından da korunması gerektiğini öğrendik. Bu süreç öyle başa çıkılmaz hale geldi ki, isim verilip, özel önlemler alınmaya başlandı. Uzmanlık alanı olsun ya da olmasın, bilinmeyen bir virüs hakkında bile herkesin söyleyecek bir sözünün olması ilginç. Bu alanda dijital okuryazarlık bilinci kazandırılması çok önemli.
Dijital tıp ve etik
Dijital tıp, yapay zeka araçlarının tüm meslekler üzerindeki dönüştürücü etkisi Dördüncü Sanayi Devrimi’nnin getirisi oluyor. Dijital tıp hizmetleri, belki de etik süreçlerin yeniden düzenlenmesini de beraberinde getirecek gibi görünüyor. Sağlık verilerinin güvenliği, görüşmelerin kaydedilmesi ve sonraki süreçte insanların gizli bilgilerinin güvencesi belli kuruluşlar ve hukuki kurallarla yeniden düzenlenmeli.
Pandemi sürecinde birçok insan sabırlı olmayı öğreniyor. Telaş çağında virüsün bu kadar hızlı yayılması da insanlara yeni birçok davranış şekli kazandıracak. Teknoloji ve dijitalin gelecekte hayatımızın daha da içine yerleşeceği bir gerçek. Sürücüsüz araçlar gibi, sağlık sektöründe birçok gelişme bizi bekliyor.
Öte yandan teknoloji, mevcut ilaçların yeni kullanımlarını tanımlamak için değil, yeni ilaçların geliştirilmesi için tasarlanıyor. Geçmiş yıllarda yaşanan pandemilere bir göz atarsanız, sosyal izolasyonun ve karantinanın uygulandığını görebilirsiniz. Aslında ne kadar şanlıyız ki, dijital teknolojiler hep yanı başımızda duruyor. Bu süreç dünya çapında ekonomik kriz yaşanmasına neden olsa da bunu avantaja çevirenler bu zorlu savaştan kazanan olarak çıkabilir.
Esra Öz, Bilim ve Sağlık Habercisi
Yorumlar