Resident Evil 7: Biohazard
Resident Evil serisi güçlü bir şekilde geri dönüyor. Ama en başta şunu belirtmekte fayda var, şimdiye kadar süregelen Resident Evil külliyatıyla alakası olmayan bir devam oyunu Resident Evil: Biohazard. Oynanış mekanikleriyle, karakterleriyle, atmosferiyle, oyunun verdiği hisle, senaryosuyla tamamen başka bir oyun olmuş. Resident Evil: Biohazard’ı illa bir yere koyacaksak da, bu diğer Resident Evil’ların yanı değil de Outlast, SOMA gibi korku oyunlarının tarafına olabilir sanırım.
Karakterimizin adı Ethan Winters. Sıradışı özellikleri olmayan sıradan bir karakter. Oyunun başında, Ethan’ın karısı Mia’dan bir video alıyoruz. 3 sene sonra ilk kez. Öldü sandığı karısından bir ‘yardım mesajı’ almıştır. Ve Baker çiftliğine doğru yola çıkarız. Baker, çiftliğine geldiğimizde, o beklediğimiz tekinsiz atmosfer yavaş yavaş kendini gösterir. Mia’yı ararken etrafı keşfettiğimizde karşımıza çıkan şey aslında eskimiş, parçalanmış, çürümüş hayatlardan başka bir şey değildir. Bu kimsesiz, terk edilmiş olduğunu düşündüğümüz evde her şey çürümüştür. Her şey çürümüştür çünkü bu aslında çürümüş hayatlarla ilgili bir oyun.
Böylesine dramatik bir şekilde bağlamamın sebebi aslında oyunun senaryosu ve hikaye anlatımı. İlk birkaç saatte oyunun bize sunduğu yapıyla, sonrasındaki yapı oldukça farklı. Şöyle örneklendireyim bunu, ilk birkaç saatimiz olayları anlamaya, manyaklığa alışmaya ve hayatta kalmaya odaklanmışken; sonlara doğru bu manyaklığa alışıp önümüze geleni hunharca öldürdüğümüz bir evreye geçiyoruz. Manyaklığa alışıyoruz evet ama bu, oyun kendini tekrar ediyor anlamına gelmiyor kesinlikle. Sürekli bize sunduğu, sunacağı bir şeyleri var. Hikaye anlatımının kalitesi de burada devreye giriyor işte. Lineer bir oyun olmasına rağmen, oynanış zaman zaman lineerlikten çıkıyor. Mesela, bulduğumuz video kasetleri izlerken, izlediğimiz o videonun karakterini de biz kontrol ediyoruz. Senaryosuyla alakalı mümkün oldukça spoiler vermemeye çalışıyorum çünkü oyuna başlamadan önce hikayenin gidişatıyla ilgili ne kadar az bilgi sahibi olursanız o kadar fazla keyif alacağınızın garantisini verebilirim. Son olarak hikayeyle alakalı şunu söyleyeyim, Baker ailesi oyun dünyasının en orijinal ailelerinden olmaya aday.
Oyunun harita ve sanat tasarımlarından bahsedelim biraz da. Biohazard’ın bölüm, harita tasarımları ana fena halde P.T ve de Resident Evil 3: Nemesis’i hatırlattı. O oyunlarda da tekinsiz atmosferi dar ve küçük mekan tasarımlarıyla yaşatmışlardı bize. Burada da aynı durum söz konusu. Üstelik az önce bahsettiğim o mekanlardaki ‘çürümüşlük hissi’ de bize gezdiğimiz, gördüğümüz, kaçtığımız, savaştığımız yerleri adeta gerçek hayattan alınmış gibi hissettiriyor. Baker çiftliğinde hayatta kalmaya çalıştığımız süre zarfında, oranın gerçekten var olduğuna inanıyoruz.
Peki Resident Evil: Biohazard korkunç bir oyun mu? Kesinlikle evet. Hem de bu korkunçluğu ucuz numaralara başvurmadan beceriyor. Oyunu oynarken ciddi bir tedirginlik hissine kapılıyorsunuz ve bu kolay kolay geçmiyor. Ama oyunun belli bir kısmından sonra sahip olduğumuz çeşitli silahlar ve fazla cephane sayesinde oyunun korku dozu biraz azalıyor. Bu kesimler hikaye açısından belki gerekli sayılabilir ama bu durum Biohazard’ı Outlast olmaktan alıkoyuyor.
Resident Evil: Biohazard, bildiğiniz gibi FPS (First Person Shooter) yani birinci şahış kamerasına sahip bir oyun. Bunun VR destekli olmasıyla da bağlantısı var şüphesiz. VR desteğiyle alakalı söylemem gereken bazı şeyler var. Ben oyunu oynamaya Playstation VR’la başladım. VR’la oynarken doğal olarak grafiklerde ciddi bir düşüş söz konusu. Bu benim için çok rahatsız edici bir durum değil açıkçası. Ben ilerlemeli VR oyunlarını uzun süre oynayamadığımı fark ettim yalnızca. DriveClub VR, Batman Arkham VR gibi oyunlarda hiçbir sıkıntı yaşamıyorken Here They Live’dan sonra bu oyundan sonra da ciddi mide bulantısı yaşadım. O yüzden bir süre VR’la oynayamadım Resident Evil: Biohazard’ı. Ama söylemeden geçmeyeyim Biohazard’ı VR ile oynadığım süre zarfı da eşsiz bir deneyimdi.
Son söz: Korku oyunları her zaman için ilk tercihim olmamıştır. Ama Resident Evil: Biohazard’ı gayet keyifle, tedirginlikle, nefes almadan oynadım diyebilirim. Biohazard’ın süresi ortalama 9-10 saat gibi görece az sayılabilir ama kesinlikle oyun kendini tekrar oynatıyor. Sadece çok uzun zaman sonra çıkan en iyi Resident Evil oyunu değil, son zamanlarda çıkan en iyi korku oyunlarından biri Biohazard.
Puan: 8
Yorumlar