Sosyal medyanın genç ve çocuk nüfusundaki artış ile birlikte, adeta birer rol model olarak kullanılan ve ürün odaklı tanıtımın da kalbinde konumlanan kidfluencerlar, sürdürülebilir birer başarı hikayesi olma yolunda hızla ilerliyor.
Geçmişten günümüze
Pazarlama kanallarının böylesi bol olmadığı dönemde çocuklar, yalnızca televizyon kanalı ile hedeflemeye alınabilirdi. Söz konusu çocuk olunca, dizi ve reklam yüzleri bile sınırlı sayıdaydı. Influencer dünyasına ilgi arttıkça daha fazla marka çocukları ve gençleri ürün tanıtımına dahil ediyor. Çocuklar ve aileleriyle etkileşim kurmak isteyen markalar için pazar büyüyor. Çocuklar için oluşan bu medya pazarı, ana akım alanın son yıllarda yaşadığı aynı süreçten geçiyor.
Nasıl doğdular?
Günlük hayatımızın birer parçası olan YouTube, Instagram, Facebook ve Twitter, 13 yaşın altındaki milyonlarca çocuğa ulaşan çok sayıda içerik oluşturucuya ev sahipliği yapıyor. Bu içeriklere ilgi gösteren ve izleyenler ise kendi yaşıtlarından başkası değil.
PwC Kids Dijital Reklamcılık Raporuna göre bu alanda yapılan toplam reklam harcamasının yüzde 28’inin dijital reklam pazarında kullanılacağı öngörülüyor. Bunun sebebi ise 13 yaşın altındaki izleyicilerin odağının akıllı telefon, tablet ve PC gibi platformlardan erişilen dijital medya tüketimine kayması ile ilgili. Bu ilginin katlanarak artacağı, kidfluencer adı verilen etkileyici genç ve çocukların bu pazarın büyümesinde önemli bir rol edineceği aşikar.
Kimlere kidfluencer diyoruz?
İlk defa 2015 yılında kullanmaya başladığımız kidfluencer kelimesinin çerçevesini çizmek önemli. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre 18 yaşın altındaki herkes çocuktur. Kidfluencer’lar ise 13 yaşın altında olan ve çeşitli sosyal medya kanallarında marka bilinirliği sağlayarak, reklam amaçlı içerik oluşturan etkileyici kişilere deniyor. Kidfluencerlar’ın takipçi – abone sayıları binden başlıyor, milyonu geçiyor.
Kidfluencer’lar yola her zaman ünlü olarak başlamıyor. Birçoğu sadece birkaç takipçisi-abonesi olan bir YouTube kanalıyla veya Instagram hesabıyla bu pazara giriş yapıyor. Zamanla takipçileri – aboneleri ve popülerlikleri de artıyor. Böylelikle sosyal medyaya koydukları içerik için ücret almaya başlıyorlar. Elbette arkalarında planlanmış bir gelir modeli ve onları bir proje olarak gören ve sunan aileleri var.
Mevcut araştırmalar, çocukların iki yaşında internette gezmeye başladıklarını ve televizyon yerine çevrimiçi medya izlemeye zaman harcadıklarını, (çizgi filmlerden eğitim programlarına, kutu açma videolarından günlük hayata dair oyun ve canlandırma videolarına uzanan bir çeşitlilikte çoğunlukla YouTube’da zaman harcıyorlar) ortaya koyuyor. Bu aktiviteler elbette çocuğun yaşıyla birlikte büyüyor. Ancak YouTube gittikçe temel bir izleme alışkanlığına dönüşüyor.
En ünlü Kidfluencer’lar
Zamanla platformlarda yerini sağlamlaştıran ve yenilerinin oluşmasına ilham veren kidfluencerlar, Instagram ve YouTube’da kolayca siviriliyor. İşte hem gelirleri hem de takipçileri – aboneleri ile dudak uçurtan bazı kidfluencer’lar.
YouTube ile başlayalım
Ryan ToysReview YouTube kanalının içerik üreticisi. 18 milyon 821 bin 371 abonesi olan Ryan sadece yedi yaşında ve yılda 22 milyon dolar geliri var.
Tiana on bir yaşında ve kendi adını taşıyan YouTube kanalının içerik üreticisi. 7 yaşından beri içerik ürettiği kanalın 4 milyon 556 bin 666 abonesi bulunuyor.
Instagram ile devam edelim
@taytumandoakley hesabıyla 2,6 milyon takipçisi bulunan ikizlerin anne ve babası da influencer.
@harlenbodhiwhite hesabıyla 208 bin aboneye ulaşan minik Harlen’in hesabı, evde – ailesiyle ve hatta tatilde yaşamın tadını nasıl çıkardığına dair fotoğraflarla dolu.
Kidfluencerlar’ı toplu halde görmek veya paylaşımlarınıza dahil etmek isterseniz sizin için aşağıda hazırladığım etiket bulutunu kullanabilirsiniz.
#kidfluencer #kidyoutuber #toyreview #youtuber #kidinfluencer #shopkinsseason #youtubekids #instakids #kidsofinstagram #kidbloggersofig #toys #toyreviewer #kidyoutube #kidtuber #toyreviews #patiencesmagicaltoyemporium #kidvlogger #kidtoyreviewer #kidblogger #newtoy #youtubekid #instagramkids #newtoys #youtube #kidschannel #kidsofyoutube #kidtubers #family #microinfluencer #bhfyp
Ülkemizin kidfluencer potansiyeli
Birçok marka, çok sayıda sosyal medya hayranı olan çocuklar aracılığıyla ürünlerini tanıtmanın etkili bir strateji olduğunu düşünüyor. Bununla birlikte bu alan özünde ‘çocuk’ olduğu için çok hassas bir konu. Çocukları demografik olarak gruplamak, pazarlamanın bir parçası olarak görmek bile bu hassasiyeti artırıyor.
Rakamsal potansiyel konusunda; Türkiye’deki 52 milyon sosyal medya kullanıcısının 3.9’unu çocuklar oluşturuyor. Bunların yüzde 2,5’u erkek. TÜİK verilerinde çocuk yaş grubu olarak tanımlanan 0-14 yaş grubunun nüfusa oranı yüzde 23,6. 2018 yılı itibariyle toplam 22 milyon 883 bin çocuk nüfusumuz bulunuyor.
Çocukların sosyal medya platformlarına üye olabilmesi için elbette bir yaş sınırı var. Google, Facebook, Reddit, Twitter, Instagram, Tumblr, Pinterest, Snapchat gibi platformların kullanım yaşı 13, LinkedIn, YouTube, WeChat gibi platformlarda ise bu yaş sınırı 18.
Dolayısıyla “kidfluencer” adı altında yapılan çalışmaların tümünde aile rızası ve kontrolü olması gerekiyor. Burada ailelere ve dolayısıyla çocuklarla çalışan markalara çok büyük sorumluluklar ve görevler düşüyor.
Sosyolojik potansiyelimize baktığımızda henüz doğmamış çocuğuna bile hesap açan, buna bağlı anlaşmalar yapan pek çok kişiyi görüyoruz. Özellikle tanınan kişilerde ve influencer olarak andığımız isimlerde böyle bir yaklaşım söz konusu. Hatta son üç, dört yıldır instagram’da adeta bir fenomene dönüşen, doğan bebekle birlikte tüm ailenin profil hesabını değiştiren ve bitmeyen bir akıma da şahitlik yapıyoruz. Aileye yeni katılan bir bebek, tüm profilleri x’in annesi, babası, dedesi, halası, dayısı olarak güncelletebiliyor. Pek çok ailede çocuğunun görünürlüğünü ve bilinirliğini artırma çabası var. Doğumundan itibaren bir bebeğin tüm büyüme aşamalarına, hastalıklarına, yediğine, giydiğine, uyku saatlerine, okul başarısına şahitlik edebiliyoruz. Üstelik aileler bu aşamaları bir marka ile örtüştürdüğünde bunu kabulleniveriyoruz. Türkiye’nin kidfluencer konusunda hem sayı hem kullanım alışkanlığı hem de heves etme konusunda çok büyük bir potansiyeli var.
Peki ama riskleri düşünüyor muyuz?
Konu çocuk olunca onu olası tehlikelerden korumak için elbette hesabı kapalı hale getirmek yeterli gelmiyor. Bir çocuğu korumak ailenin temel görevi ama toplumun, hepimizin ve her kademesinde devletin bunda sorumluluğu bulunuyor.
Çocuk konusu sosyal medya ile birleşince riskler artıyor ve hassasiyetler ortaya çıkıyor. Karar vermeye gücü, içerik oluşturma yetkinliği ve hatta sosyal medya hesabı açmaya bile resmi olarak izni bulunmayan çocuklar, yükselen bu pazarlama trendinin baş köşesinde yer alıyor.
Bazı uzmanlara göre, çocuklara reklam vermek ve marka satış görevlileri olarak çocuklara dokunmak özel sorunları gündeme getiriyor. Aynı zamanda YouTube’un çocuklar için temel gizlilik haklarıyla ilgili olanlardan tamamen farklı bir dizi etik sorunu çözmek için ekipler kurduğunu biliyoruz. Bu trend her ne kadar gittikçe büyüse bile, platformlar nezdinde güvenlik, gizlilik, riskler ve hakların korunması noktasında henüz başlangıç aşamasında kalıyor. Bu açıdan markalara ve ailelere büyük sorumluluklar düşüyor.
Kidfluencerlar çocuklar için bir rol model
Genç ve çocuk etkileyiciler, markalara önemli avantajlar sunuyor. Öncelikle doğal, tatlı ve sevimliler. Çoğu yetişkin işe karşılaştırıldıklarında orijinal ve yaratıcılar. Genellikle ana izleyicileri olan diğer çocuklara ulaşmak için ideal bir yol sunuyorlar. Ve bu genç izleyici kitlesi, ebeveynlerin satın alma kararlarını etkileyebilecek gücü ve kararlılığı sergiliyor. Üstelik bu genç ve çocuk izleyici kitlesinin büyüdükçe yetişkin müşteriler haline geleceğini herkes biliyor.
Kidfluencerlar çocuklar için bir rol model. Onları izleyen çocuklar genellikle sadık birer izleyici ve takipçi. Bu sebeple pek çoğu özenerek YouTuber, Instagrammer olmak ve dolayısıyla tanınmak istiyorlar. Aile desteği ile yeni açılan pek çok hesap ve kanalın bu yolu izlediğini görebiliyoruz.
Kidfluencer ile yürütülen kampanyaların olmazsa olmazları
Bir kampanyada veya çalışmada kidfluencer kullanımı benzersiz zorluklar ve riskleri beraberinde getirebiliyor. Kidfluencer kullanarak yürütülecek çalışmaların etik değerler taşıması ve çocuğu koruyacak şekilde kurgulanması temel esas. 13 yaşın altındaki bir grubu hedeflediğinizde, ebeveynlerini de anlamanız gerekiyor. Bu, yalnızca çocuklar için içerik oluşturmadığınız, ebeveynler için de oluşturduğunuz anlamına geliyor.
Çocuklar için içerik oluşturduğunuzda, ebeveynlerin gördüklerinin çocuk dostu olduğunu anlamaları çok önemli. Bu alanda çalışan markalar için öncelikle çocuğun güvenliğini sağlaması, ardından bu içeriğin sponsorlu olduğunun vurgulaması “yani tam bir şeffaflık sergilenmesi” olmazsa olmazlardan.
Funda Güleç Yalçın, Dijital İletişim Danışmanı
Yorumlar