Skip to main content

Günümüz endüstrileri yapay zekâ ile yeniden şekillenirken, şirketlerin yapay zekâ yeteneklerini abartarak para kazanma eğilimi artıyor. AI washing kavramını hayatımıza sokan bu durum, markaların teknoloji kullanımlarındaki güven skorlarını sarsıyor.

İş süreçlerinde yapay zekâ kullandıklarını ve pazarlama süreçlerine dahil ettiklerini beyan eden Delphia ve Global Predictions adlı iki yatırım danışmanlık şirketinin aslında iddia ettiği yeteneklere sahip olmadığının ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) tarafından tespit edilmesi kısa bir süre önce dünya gündeminde kendine yer bulmuş ve AI washing konusunda farkındalık uyandırmıştı.

Bloomberg Intelligence’a göre, toplam pazar değeri 2032 yılına kadar 128 milyar dolardan 1,3 trilyon dolara ulaşması beklenen üretken yapay zekânın dönüştürücü güç olduğu su götürmez bir gerçek olsa da daha fazla kazanmak için söylenen yalanlar teknolojinin güvenilir sularını bulanıklaştırıyor.

MMC Ventures’ın 13 AB ülkesinde yapay zekâ şirketi olarak sınıflandırılan 2 bin 830 girişimi incelediği “The State of AI 2019: Divergence” başlıklı araştırmasına göre, şirketlerin yüzde 60’ı -yani bin 580 şirket- bu tanıma uyuyordu. Geçtiğimiz nisan ayında Forbes’ta “Spotting AI Washing: How Companies Overhype Artificial Intelligence” başlığıyla yayımlanan köşeyazısında bu araştırmayı gündeme getiren Bernard Marr, AI’dan bahseden girişimlerin, bahsetmeyenlere göre yüzde 15 ila yüzde 50 daha fazla yatırım çektiği göz önüne alındığında bu sonucun şaşırtıcı olmadığını söylüyor.

Amazon ve Coca-Cola ile ilgili iddialar

Startup’lar, teknoloji firmaları ve yatırım danışmanlığı hizmeti veren şirketler bir yana, Amazon ve Coca-Cola gibi dünya markaları da AI washing iddiaları nedeniyle eleştiri oklarına hedef oldu.

Amazon, yakın bir tarihte müşterilerini bir kasiyerle etkileşim kurmak zorunda kalmadan, aldıkları ürünlerle mağazadan ayrılmalarına izin veren Just Walk Out teknolojisiyle tanıştırmıştı. İnsanların mağazadan hangi ürünlerle ayrıldıklarını tespit ederek buna göre ücretlendirme yapan kamera ve sensörler bu uygulamanın en önemli bileşenleri olarak öne çıksa da BBC ve Bloomberg gibi mecralarda yapılan haberler, yapay zekânın sistemdeki rolünü sorguluyor ve sistemin büyük bir kısmının Hindistan’daki 1000 işçi tarafından manuel olarak çalıştırıldığını rapor ediyordu. Şirket her ne kadar Hintli işçilerin sistemi iyileştirmek için etiketleme benzeri basit işler yaptıklarını belirterek yapılan haberleri yalanlasa da büyük bir tartışmanın fitili ateşlenmişti.

Öte yandan Marr yukarıda bahsettiğimiz yazısında başka bir örnek olarak Coca-Cola’nın, yeni bir içecek oluşturmak için yapay zekâyı kullandığını iddia ettiği Y3000 ürününden bahsederek yapay zekânın sürece nasıl dahil olduğuna dair gerçek bir açıklama yapılmadığını söylüyor ve bu durumun bazı uzmanlar tarafından “ürünün gerçekte olduğundan daha yenilikçi görünmesini sağlamak için yapay zekâdan bahsedildiği” şeklinde eleştirildiğini de ekliyor.

Sorun zincirini oluşturan halkalar

Tıpkı çevre ve sürdürülebilirlik hakkında asılsız beyanlarda bulunan ya da bu alandaki faaliyetlerini abartarak anlatan şirketleri ifade eden green-washing gibi, şirketlerin asılsız ya da abartılı yapay zekâ iddialarında bulunması durumunu tanımlayan AI washing’in yaratacağı sorunlara değinen Marr, şöyle bir sıralama yapıyor:

  • Çok sayıda abartılı iddiaların yarattığı gürültü arasında gerçek yapay zekâ atılımlarının fark edilebilirliği zorlaşabilir ve gerçek yenilikler gözden kaçabilir. Ayrıca yapay zekâya olan tüketici güveni erozyona uğrar.
  • Gerçekten yenilikçi projelere fon tahsis etmek isteyen yatırımcılar için zorluk yaratır, yatırımcılar piyasaya gerçek teknolojik ilerlemeler ve değer sunan projeleri getirme fırsatlarını kaçırabilirler.
  • Yapay zekânın neler başarabileceği konusunda şişirilmiş beklentiler yaratır, bu da şirketlerin gerçekçi olmayan hedefler belirlemesine yol açabilir.

Kaynak: Forbes

Not: Bu makale ilk olarak MediaCat dergisinin Temmuz-Ağustos 2024 sayısında yayımlanmıştır.