Son beş yıldır ziyaret ettiğiniz tüm internet sitelerinin yer aldığı bir listenin var olduğunu düşünün. Ayrıca Google Maps’te aradığınız her şey, her adresin, gönderdiğiniz her e-mail, her sohbet mesajı, izlediğiniz tüm YouTube videolarını da dâhil olduğu…
Her yapılan girdinin de dakikası dakikasına kayıt altına alındığını…
Ve şimdi de bu listenin tamamının aranabilir olduğunu düşünün.
Tüm bunları hayal ettikten sonra şimdi google.com/dashboard’ı ziyaret edebilir, tüm bunların gerçeklik kazandığını görebilirsiniz.
Gmail veya herhangi Google hesabına giriş yaptığınız sürece şirket sizin hizmeti nasıl kullandığınızı takip etmekle kalmıyor; internette ziyaret ettiğiniz her internet sitesini kayıt altına alıyor.
Wall Street Journal’da yer alan haberde gazete muhabirinin Google Dashboard’da bulduğu verilere görsellik kazandırıldı. Kişisel geçmişinde ilginç rakamlardan bazıları şöyle; sayıları 64 bin 19’u bulan Google’da yapılan aramalar, Gmail’de bulunan e-mail sayısı 134 bin 966.
Görselin üzerine tıklayarak daha büyük versiyonuna ulaşabilirsiniz.
Birkaç hatırlatma: Bu veriler yalnızca Google hizmetine giriş yaptığınızda alınabiliyor. İkincisi Google, koleksiyonu kapatmak veya arşivlenen veriyi silmek üzere seçenekler sunuyor. Son olarak tüm bu veriler, şifre ile korunuyor.
Kaliforniya’da yer alan teknoloji devinin bilgileri kayıt altına almasındaki amacı daha iyi arama sonuçlarına yer vermek ve kullanıcılara daha ilgili reklam sunabilmek.
Bu kayıt altına alınma konusunda farklı bir bakış açısı da bulunuyor. Uzun dönemde kullanıcıların online geçmişleri, hatırlamaya yönelik bir yardımcı araç olarak bakılabilir.
Gmail, Google’ın ilk sunduğu hizmetlerden biri. Gmail’in hayatlara girişinin üzerinden de neredeyse 10 yıl geçti. Chrome tarayıcı da beş yıldır kullanılıyor. Sonuç olarak diyebiliriz ki internet geçmişimiz hala genç.
Bir 10 yıllık dönemden sonra ise geçmişin daha detaylandırılmış haliyle Google, kullanıcıların tam olarak kim olduğunu daha iyi yansıtabilir.
Kaynak: The Wall Street Journal
Yorumlar