17 Eylül’de World Economic Forum “Future of Jobs Report 2018” (İşlerin Geleceği Raporu, 2018) isimli bir rapor yayımladı. Global ekonomide kamu ve özelde önde gelen aktörlerin dikkatine sunulan bu rapora göre 4. Endüstriyel Devrimde bir kırılma noktasındayız. Özellikle daha “akıllı” algoritma ve makinelerin etkisiyle yaşadığımız hızlı değişim süreci “sokaktaki” insan için her şeyin daha güzel olduğu bir dünya ya da benzeri az görülmüş bir kaos ve karanlıkla sonuçlanabilir. Bu iki zıt senaryodan hangisinin olacağı geliştirilecek politikalara bağlı ve fazla zamanımız da yok.
Algoritmaların detaylarına hâkim olmak gerek
Öte yandan, yapay zekâyı kullanmak yanında bu teknolojiyi üretmek de önemli bir hedef olmalı. Yani yapay zekânın da montaj sanayisi durumuna düşmemek için ülke olarak yapmamız gerekenler var. Bunun için çok katmanlı bir yaklaşıma ihtiyaç var. Bir taraftan mevcut yapay zekâ teknolojilerini yerel ve global problemlerin çözümünde kullanan uygulamalar, projeler ile hızlı kazanımlar elde edilebilir. Ama diğer taraftan yapay zekânın temelinde yatan algoritmaların detaylarına hakim olmak, oralarda yenilikler yapabilecek yetkinliklere de sahip olmak gerekir. Çünkü herkesin erişimi dâhilinde olan algoritmalarla fark yaratmak bir yere kadar mümkün olacak ve ondan sonra hedefleri gerçekleştirmede ufak iyileşmelerin bile rekabet avantajı yaratacağı bir dünyaya geleceğiz. Burada da algoritmaların detaylarına hâkim olanlar yarışta önde olacaklar. Raporda daha çok ihtiyaç olacağı belirtilen iş alanları da bu yöne işaret ediyor: Yapay zekâ ve makine öğrenmesi uzmanları, büyük veri uzmanları, süreç otomasyon uzmanları, bilgi güvenliği analistleri, kullanıcı deneyimi ve makine-bilgisayar etkileşimi tasarımcıları, robotik mühendisleri ve Blockchain uzmanları. İş yerlerinde otomasyondan daha çok artırmaya (augmentation) gidilmesinin de bir trend olduğu belirtiliyor.
Peki, yapay zekâ üreten bireylerin çoğaldığı bir toplum haline nasıl geleceğiz? “Her şeyin başı eğitim” klişesine, maalesef, başvurmamız gerekiyor. Ama algoritmaları üretecek kafaları yetiştirecek eğitim sisteminin mevcuttan radikal farkları olması gerekiyor. Bu fark da kodlama dersleri ile yaratılacak bir şey değil. Daha temele inmek gerekiyor. Öncelikle mantıklı düşünmenin müfredatın köşe taşı olması gerekiyor. Bunun üzerine inşa edilecek matematik bilgisi, onun üzerine gelecek istatistik, olasılık hesapları gibi alanlarla geleceğin algoritmalarını tasarlayacak bireyler yetiştirebiliriz. Başka alanlarda çalışsalar bile böyle bir temele ve veri okuryazarlığına sahip insanlar daha güçlü ve üretken insanlar olacaklardır.
Tanju Çataltepe, Tazi.ai Kurucu Ortağı
Yorumlar