Cinsiyetçi söylemle mücadele eden tamamen gönüllülerden oluşan bir platform olan Erktolia yaklaşık 2 yıl kadar önce Türk Sanayici ve İşadamları Derneği’ne (TÜSİAD) derneğin adında geçen “İşadamı kelimesi ‘iş insanı’ şeklinde değiştirilsin” şeklinde bir çağrı yapmıştı. Aslında zaten uzun yıllardır iş dünyasında kadın-erkek eşitliğini sağlamak amacıyla çalışmalar gerçekleştiren ve bildirilerinde cinsiyetçi “işadamı” tabirini kullanmayan TÜSİAD nihayetinde geçtiğimiz haftalarda aldığı kararla; Türk Sanayici ve İşadamları Derneği yerine Türk Sanayici ve İş İnsanları Derneği ismini kullanma kararı aldı. Bu sadece iş dünyasına değil tüm topluma örnek olacak bir hareket kuşkusuz. Ve özellikle bilişim gibi erkek egemen sektörlerin feyz alması gereken devrimci bir adım. Çünkü, sadece Türkiye özelinde değil teknoloji ve bilim temelli sektörlerdeki kadın-erkek eşitsizliği, refah düzeyi yüksek bazı ülkeler dışında küresel boyutta henüz çözülmemiş ciddi bir problem. Her ne kadar dijital çağın hayatımıza getirdiği herkes için bilgiye sınırsız erişim fırsatları toplumsal hayatı tarih boyunca hiç olmadığı kadar demokratikleştiriyor gibi görünse de, bazı coğrafyalarda cinsiyet eşitsizliği konusuna bakış hala 20. yy kafalarında. Elbette konunun politik ve ekonomik açıdan çok farklı boyutları var. Ancak teknoloji ve bilim perspektifinden baktığımızda bu anlattıklarımı destekleyen en iyi örnek sanıyorum Nobel Ödülleri olacaktır. Nobel’in tarihinde fizik-kimya-tıp alanında sadece 17 kadın Nobelli bilimciye karşılık, 572 erkek Nobelli bilimci var ne yazık ki. Ancak bu olumsuz resme rağmen değişim konusunda çok ciddi çabalar da söz konusu.
Digital Age Mart Sayısı Çıktı!
Erktolia’ın TÜSİAD’a çağrısı gibi dünyadaki önemli organizasyonlar da bu konuda farkındalık yaratmak için önemli adımlar atıyorlar. Örneğin UNESCO, her yılın 11 Şubat gününü Bilimde Kadınlar ve Kız Çocukları Uluslararası Günü olarak ilan etti. Kadın-erkek eşitliği konusunda yakın zamanda bir güzel haber de İzlanda’dan geldi. İzlanda’da 1 Ocak 2018’den itibaren iş yerlerinin erkeklere kadınlardan daha fazla maaş vermesi yasaklandı. Dünyaya örnek olacak bu gelişmeler bir yana Türkiye açısından esas irdelememiz gereken mesele belki de iş dünyasının belli bir bölümünün kadın liderlere olan mesafeli duruşu. Bunu anlama adına bu ay içerisinde iş dünyasının üst düzey isimlerinin katıldığı Vizyon 100 platformunun gerçekleştirdiği anket çalışmasında katılımcılara Türkiye’de teknoloji odaklı sektörlerin kadın liderlere hâlâ mesafeli oluşunun nedenlerini ve kadınları en başarılı buldukları teknoloji odaklı sektörleri sorduk. Finanstan perakendeye farklı sektörlerden CEO ve benzeri tepe yönetici pozisyonlarından ankete katılan yaklaşık 160 kişinin yüzde 46,5’i sektörde dijital pozisyonlarda yeterli kadın yöneticinin olmadığını düşünüyor. Aslında Türk iş dünyasının karar vericileri olan bu isimlerin yüzde 31,3’üne göre bunun ana nedeni eğitim sistemindeki aksaklıklar ve bununla birlikte gelen toplumsal sorunlar. Diğer yandan ankete göre teknoloji odaklı sektörler içerisinde kadınların en başarılı bulunduğu disiplinler medya ve iletişim. Liderler haklı. Sektörümüzde daha fazla kadın yöneticiye ihtiyaç var. Çünkü dijital çağda dünyada duygusal zekâları, üretkenlikleri, olayları 360 derece analiz etme yetileri ve hayata bakışları gereği kadınların başarılı olma şansları erkeklerden daha fazla.
İnsan doğası ve iş dünyasının görüşleri bir yana eğitim sisteminden toplumsal faktörlere önlerindeki tüm olumsuzluklara rağmen Türkiye’nin özellikle bilim ve teknolojide dünyayı kendisine hayran eden çok başarılı kadınları var ve her yıl da bu başarılı kadınlara yenileri ekleniyor. Biz de Digital Age olarak her yıl Mart sayısında hazırladığımız “Dijital ekosisteme ilham veren Türk kadınları” listemizin yenisi ile bu ay karşınızdayız. Yapay zekâdan nanoteknolojiye, girişimciliğin farklı kulvarlarından finans teknolojilerine dijital dünyaya ilham veren 30 Türk kadının hikâyesini bu ay dergimizin kapağına taşıdık.
CX Files eki de Mart sayısında!
Yorumlar