Avrupa’da bir start-up şirketi olarak kurulduktan kısa süre sonra yatırım alarak hızla büyüyen ve şirket çalışanlarına spor salonu üyeliği imkanı veren FitPass artık Türkiye’de. Şirketlerin çalışanları için dahil olduğu FitPass sistemi, üyelerine bir kart ile İstanbul’daki 200’ün üzerindeki spor salonu, fitness merkezi, yoga ve pilates stüdyolarıyla dans okulları olmak üzere 40 farklı disiplinin yer aldığı tesislere giriş imkanı sağlıyor. FitPass Türkiye Ülke Müdürü Pawel Hytry ile özel bir söyleşi gerçekleştirdik.
FitPass’in iş modeli hakkında bilgi verebilir misiniz?
FitPass’ın iş modeli her bir kart sahibinden aldığı aylık üyelik ücretiyle elde ettiği kazancı işbirliği yaptığı spor merkezleriyle paylaşmaya dayanan, şirket çalışanlarına kurumsal sağlık & spor imkanı veren sistemdir.
FitPass’in çalışanlar ve şirketler açısından en önemli avantajları sizce neler?
Şirketlerin yapacağı en iyi yatırım çalışanlarının sağlıklı ve zinde olmasına yapacağı yatırımdır diye düşünüyorum. FitPass’ın şirket çalışanlarına sunduğu kurumsal sağlık programı sayesinde çalışanların verimliliği artıyor ve hastalıklar yüzünden işe gelmeme sorununu ortadan kaldırıyor. FitPass çalışanların işe gelmeme oranını yüzde 50 seviyesinde azaltarak, şirket verimliliğinde yüzde 10 ila yüzde 20 arasında verimliliği artırıyor ve böylece her bir çalışan için binlerce liralık iş gücü kaybını engelliyor.
Bunun yanında FitPass kartı kullananlar limitsiz sayıda spor merkezlerinde çok çeşitli spor dallarında spor yapma imkanına kavuşuyor. Bu kadar farklı ve çeşitli sporu yaparken oldukça ekonomik bir fiyat avantajından yararlanıyor.
Şu ana kadar kaç spor merkezi ile işbirliği yapıldı? Ağırlıklı hangi tip spor merkezleri öne çıkıyor?
Şu anda İstanbul’da 200’den fazla spor merkezinde FitPass kartı kullanmak mümkün. 2016 yılı içerisinde İstanbul dışındaki şehirlerde de hizmet vermeye başlamayı planlıyoruz. FitPass kartı ile 40’tan fazla spor branşında spor yapmak mümkün. Bunların arasında yüzme, fitness, spinning, yoga, pilates, dans okulu, dövüş sanatları gibi sporlar bulunuyor.
FitPass’in dünyaya açılma vizyonunda Türkiye’yi öncelikli ülkelerden biri olarak seçmesinin nedeni nedir?
Türkiye, Avrupa’nın en genç nüfus oranına sahip ülkesi. Özellikle büyük şehirlerde yaşayan üniversite öğrencileri ile kurumsal hayata atılmış çalışan gençlerin sayısı bu kararımızda etkili oldu.
Türkiye’de sağlık ve spor farkındalığı giderek gelişmekte ve biz de FitPass olarak bunun farkındayız. Nitekim Türkiye’nin spor salonlarına üyelik sayısındaki artışta son birkaç yıldır Avrupa’nın en hızlısı olarak öne çıkması da bu görüşümüzü desteklemekte.
FitPass olarak dijitalde neler yapıyorsunuz? Web’de ve mobil dünyada kullanıcılarınıza neler vadediyorsunuz/edeceksiniz?
FitPass sahipleri için bir mobil aplikasyon ve internet sistemi üzerinde çalışmalarımızı tamamlamak üzereyiz. Bu aplikasyon ve internet sitesi üzerindeki aktivite bilgileriyle kart sahiplerinin performanslarını değerlendirme imkanı bularak hedeflerine ulaşmak üzere yapmaları gerekenleri daha net bir şekilde görebilecekler. FitPass’ın sunduğu yeniliklerini yakından takip etmenizi öneririm.
Yorumlar