Skip to main content

Geçtiğimiz Mart ve Nisan aylarında bilişim hukukunda öne çıkanları Av. Şebnem Ahi derledi. Geçtiğimiz iki ayın öne çıkanları; PUBG yasakları ve sosyal medya devlerine açılan rekor davalar.

PUBG yasakları devam ediyor
Son yılların en popüler çevrimiçi çok oyunculu ve oyun içi chat özelliği olan hayatta kalma oyunu PUBG’nin bu ay da Nepal’de ve Irak’da ülke genelinde yasaklanmasına karar verildi. Daha önce de Hindistan’da yasaklanan oyunu, 10 öğrenci yasağa rağmen oynadığı için göz altına alınmıştı. Aynı zamanda Irak hükümeti, Fortnite’ı da yasaklarken, diğer yandan PUBG oyununun sahibi firmanın bu olaylardan bağımsız yaptığı açıklamaya göre, oyunun 2018 yılındaki geliri 920 milyon dolar. Popülaritesi bir yana, bu tür oyunların engellenmesi kararı hükümetlerce bazı haklı gerekçelerle tebir olarak alınsa da, bu bir çözüm değil, neticede VPN ile veya DNS değiştirerek de oynanabilmesi mümkün. Ayrıca dijital oyunların gençler üzerinde sosyal ve entelektüel açıdan gelişim sağladığı da bir gerçek. Fakat elbette çevrimiçi ve fiziki ortamlardaki oyuncu çocuk /gencin gizliliği ve güvenliği sağlanamıyorsa, gelişimini olumsuz etkilemeye başladı ise bu konuda önce ailelerin bilinçlendirilmesi gerekir.



Face ID ve sosyal medya devlerine rekor davalar

Apple, ABD’de dört ayrı eyaletteki mağazalarındaki soygun sebebiyle 18 yaşındaki bir genç suçlanmıştı. Ancak gencin o sırada o eyalette dahi olmadığı ispatlanınca genç Apple’a 1 milyar dolarlık tazminat davası açtı. Şikayetçinin Apple mağazalarındaki yüz tanıma sistemindeki hata sebebiyle kendisinin suçlandığını iddia etmesi üzerine, yüz tanıma sisteminin Apple mağazalarında tüketicilerden habersiz sürekli olarak çalışıyor ve onları izliyor olmasının kişilerin temel hak ve özgürlüklerini ihlal ettiği tartışmaları doğdu. Yüz tanıma teknolojisi alanında bir başka vaka ise, geçtiğimiz aylarda ABD’deki JetBlue Havayolu’nda yaşandı. Havayolunun yolcuların pasaport ve biletlerini kontrol etmek yerine, yüz tarama teknolojisini kullanması ve bunun için onay almayışı, mahremiyet ihlali tartışmalarını gündeme getirdi. Bu durum sadece bilet alınması ile kabul edilmiş sayılamayacağı gibi, önceden izin alınması gerekirken, dilediğiniz zaman bu uygulamadan çıkabilirsiniz, zaman kazandırma faydası var şeklindeki açıklamalar ise kişisel veri güvenliği açısından şikayete konu olacak gibi görünüyor.



KVK Kurulundan yeni kararlar

Geçtiğimiz iki ayda, Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından verilen bazı kararlar kurumun sitesinde yayınlandı. Bunlara göre;  kişisel verilerinin silinmesi amacıyla veri sorumlusuna başvuran kişinin talebinin 30 gün içinde yerine getirilmemesi, web sitelerinde açık rıza onayı alan kutucuğun yanında aydınlatma metninin yer alarak zorla kabul ettirilmesi, bir e-ticaret sitesinin gerekli güvenlik önlemini almayarak kişilerin alışveriş bilgilerinin üçüncü kişilerce erişilebilir hale gelmesine sebep olması, kişisel verilerin hukuka aykırı şekilde başkaları tarafından ele geçirilmesi halinde veri sorumlusunun 72 saat içinde kurula ve veri sahibi diyebileceğimiz ilgili kişiye durumu bildirmeyişi, doktor kontrolünde ilaç kullanan kişinin rızası olmadan eczane tarafından sağlık verilerinin 3. kişilere aktarılması gibi durumlar sebebiyle veri sorumluları hakkında idari para cezası uygulanmasına karar verildi.

Ayrıca aydınlatma yükümlülüğü ile veri saklama ve imha politikası konusunda iki de yeni rehber yayınlandı. Yasanın uygulanması sırasında uyulması gereken usul ve şartlar bakımından veri sorumluları için belirsiz olan pek çok soruyu giderebilir, bu yüzden rehberlerin www.kvkk.gov.tr sitesinden detaylı incelenmesi gerekiyor.  Aksi halde cezaların 1 milyon TL’den fazla olduğunu hatırlatmakta fayda var.

Av. Şebnem Ahi