Dünyanın en büyük yatırım bankalarından olan ve 42 ülkede hizmet veren ABD merkezli Morgan Stanley‘nin hayata geçirdiği yeni bir araştırma, mobil bankacılığın geleceğine ve sektörün geleneksel yapısında yaşanacak değişime ışık tuttu. Araştırma, tüm dünyada bankaların mobil hizmetlere ağırlık vermek suretiyle giderlerini kısarak, 2022’ye kadar 60 milyar dolar tasarruf edebileceğini gösteriyor.
Morgan Stanley’de araştırmayı yürüten Betsy Grasek’e göre sonuçlar, “Daha akıllı ve küçük şube tasarımlarının benimsendiğine, şube sayılarının azaldığına ve müşterilerin aktif olarak mobil self-servise yönlendirildiğine” işaret ediyor. Görünen o ki, fiziksel banka şubeleri “amaçları ve değerleri” açısından, “banka işlemlerinin gerçekleştirildiği mekânlar” olmaktan çıkarak “satış ve danışma hizmetleri sunan” birimler olmaya doğru bir evrim geçirecek.
Yeni bankacılık sistemi daha az çalışana ihtiyaç duyacak
Finansal açıdan büyük yapıları ayakta tutmanın git gide zorlaştığı bir dönemdeyiz. Bu gerçeklikle yüz yüze olan, kârlılık oranları düşen, büyümeleri yavaşlayan, kontrolü güçleşen bankalar, çağın gereğine ayak uydurmakta gecikmiyor. Örneğin, şimdilerde Avustralya’da dört büyük banka sayıları 20 bini bulan tam zamanlı çalışan kadrolarını küçültme planları yapıyor. ANZ, gelecekte daha az sayıda şube olacağını itiraf eden ilk bankalardandı. Bu nedenle de, dijital dönüşüme çevik adımlarla uyum sağlamak üzere erkenden harekete geçti ve bir gerçeği ortaya çıkardı; yeni bankacılık sistemi daha az çalışana ihtiyaç duyacak.
Morgan Stanley’nin raporuna göre, büyük bankaların hepsi benzer dijital stratejiler benimsiyor. Bu durumda, teknolojik gelişmelerin pazar paylarının dağılımı üzerinde büyük bir fark yaratması beklenmemeli. Dijitalleşmeyle birlikte, idari departmanlar ve dağıtım gibi geleneksel iş süreçleri için gerçekleştirilen harcamalarda 2022’ye kadar anlamlı bir tasarruf öngörülmüyor. Düzenleyici ve siyasi çevreler de harcamaları azaltmada güçlük çıkarabilir gibi duruyor.
2022 itibarıyla mobil uygulamalar bankaların “savaş alanı” olacak
Yine Morgan Stanley’nin tahminlerine göre, 2018 yılı sonlarından itibaren daha çok sayıda banka müşterisinin akıllı mobil cihazlara erişimi olacak ve bankacılık işlemlerini bir hamlede tamamlamaları kolaylaşacak. 2022 itibarıyla mobil uygulamaların, bankalar için “marka farkındalığı açısından savaş alanı” olacağını öngören ve sektör için poker masası benzetmesi yapan Morgan Stanley, 2018 sonu itibarıyla dünya nüfusunun üçte ikisinden fazlasının gerçek zamanlı ödeme sistemlerinin işlediği ülkelerde yaşayacağını tahmin ettiklerini belirtiyor.
Bu öngörülere rağmen, Morgan Stanley’nin yaptırdığı küresel araştırma, bankaların günlük işlemleri yapmaları için müşterilerine sundukları yeni yolların çağının gerisinde kaldığını, bu alanda pazarı fintek firmalarına kaptırdıklarını gösteriyor. Bu durum elbette bankacılıkta Blockchain gibi gerçek zamanlı işlevsel yapıların oyuna girmesiyle değişebilir.
Blockchain ile bankaların mobil uygulamaları daha güvenli olacak
İçindeki kayıtların birbirine kriptografik elementlerle bağlı olduğu, sürekli büyüyen dağıtık bir veritabanı olan Blockchain teknolojisi, bir dizi bankacılık işleminin merkezi bir sunucuyla değil de, birçok bilgisayar arasında paylaşılmasına ve ağdaki bütün sistemlerdeki sanal kayıt defterlerinin hemen hemen gerçek zamanlı ve güvenli olarak güncellenmesine imkân veriyor. Morgan Stanley araştırma notlarında, “Gerçek zamanlı ödemelerle bankalar, müşterilerinin hesaplarına anlık erişim kolaylığından daha yararlanmasını sağlayacak, hem de banka olmayan fintek kurumlarının mobil uygulamalarına kıyasla, bu işlemler daha risksiz olacak.
Gerçek zamanlı bankacılık işlemlerinin faydaları, Morgan Stanley’e göre, yeni müşteriler çekmeye de yarayacak. Bunlar çoğunlukla Y kuşağından kişiler olacak. Eski müşteriler de böylelikle elde tutulabilecek. Tüm bunların yanı sıra, bankalar müşterilerine sundukları; her türlü hesaba direkt/anlık erişim ve şifrelerin üçüncü bir kişiyle paylaşılmadığı risksiz işlem olanaklarıyla, avantajı fintek tarafından kendilerine kaydırmayı başaracak.
Mobilde hangi bankacılık uygulamalarının başarılı olacağına ilişkin de değerlendirmeler yer alıyor Morgan Stanley’nin araştırma raporunda. Yüklemesi uzun süren “kusurlu” mobil uygulamalara sahip bankalar, müşteriler için “kabul edilebilir” olmayacak. Rapordaki cümleler şu şekilde: “Hiç kimse bir komutun yüklenmesi için beklemek istemiyor. Bu da, BT tarafının yüksek dikkatini gerektiriyor. Bu konuda kimi bankalar hayli ilerdeyken, diğerleri henüz yola çıkmaya hazırlanıyor.”
UBS: Online işlemler bankacılığın birincil yöntemi olma yolunda
Morgan Stanley’nin araştırması bize bankacılığın gerçek zamanlı işlemler üzerinden yükseleceğinin ve mobil uygulamaların yeni rekabet alanı olacağının sinyalini veriyor. Bu noktada, tüm bu yeni nesil bankacılık davranışlarını kapsayan online (çevrim içi) bankacılığın, müşteriler tarafından ne derece benimsendiğini sorgulamak yararlı olacaktır. Merkezi Zürih ve Basel’de bulunan, İsviçre’nin en büyük bankası ve dünyanın en önemli finans şirketlerinden biri olan UBS tarafından hayata geçirilen bir araştırma, online bankacılığın benimsenmesi konusunda ne aşamada olduğumuza dair kıymetli veriler barındırıyor.
UBS’in 19 ülkede, 24 bin tüketiciyle hayata geçirdiği araştırmasına göre, online bankacılık küresel bir trende dönüşmekte, çünkü işlemlerin yarısından fazlası yani yüzde 52’si dijital olarak gerçekleştiriliyor. Bu oran, iki sene öncekinin yüzde 33 fazlası. Araştırma gösteriyor ki, online bankacılık şube ziyaretlerini sollamış durumda. Banka şubesinde gerçekleştirilen işlem sayısı iki önce yüzde 48 oranındayken, bugün yüzde 34’e gerilemiş durumda.
Birleşik Krallık’ta şube sayısı yarı yarıya azaldı
Online işlemlerin popülerliği bankaları şubelerini kapatmaya sevk etti. Birleşik Krallık’ta rekor sayıda şube kapanırken, bugün ülkenin en büyük beş bankasının toplamda 6 bin şubesi kalmış durumda. 20 yıl önce bu rakamın 11 bin 240 olduğu düşünülürse, dramatik düşüş daha rahat gözlemlenebilir. Bu eğilimin aynen sürecek gibi, çünkü şubeler kapanmaya devam ediyor; RBS 259, Lloyds 49 şubesini kapattı bile. RBS geride kalan şubelere, online hizmetlere ve mobil bankacılığa yatırım yapacaklarını duyurdu.
Tıpkı Morgan Stanley gibi, UBS’in araştırması da, online bankacılığın giderlerden tasarruf etme konusunda avantaj sağlayacağı görüşünü destekliyor. Araştırmaya katılanların yüzde 78’i, operasyon işlemlerinin ucuzlayacağını düşünüyor. Online bankacılığın yükselmesinin bir etkisi var mıdır bilinmez, ama küresel çapta bankaların yeni yıla olumlu bir başlangıç yaptığını gösteriyor araştırma. Katılımcıların yüzde 57’si sektöre olumlu baktığını ifade ediyor.
Mobil bankacılık şimdiye dek hiç olmadığı kadar önemli
ABD’nin en büyük bankalarından JPMorgan Chase ve Wells Fargo, Ocak ayında 2017 yılının dördüncü çeyrek verilerini açıkladı. 2017’nin daha önceki çeyreklerindeki gibi, son çeyrekte de mobil bankacılığın yükselişte olduğu görüldü. JPMorgan Chase’in 30,1 milyon aktif mobil müşterisi var. Bu rakam 2016’nın dördüncü çeyreğinde 26,5 milyondu. Wells Fargo’nun ise toplamda 28,1 milyon aktif dijital kullanıcısı var. Bunların 21,2 milyonu mobil bankacılık kullanıyor. Mayıs 2017’den beri, bankanın mobil kullanıcılarının sayısı, masaüstü kullanıcılarının sayısını geçmiş bulunuyor.
Öte yandan, dijital bankacılığın ABD gibi teknolojiyi ilk benimseyen ülkelerde doyum noktasına ulaştığı da gözlemleniyor. Bankaların müşterilerini dijital bankacılık kullanımına özendirmek için yeni yollar bulması gerekiyor. Bank of America, BB&T, Capital One, Chase, Citibank, Fifth Third, HSBC, Key Bank, Navy Federal Credit Union, PNC, SunTrust, TD, US Bank ve USAA bankalarının katıldığı, Business Insider Intelligence tarafından gerçekleştirilen bir araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 83’ü mobil bankacılık kullanıyor, ancak bu tabloda oranı yükselten mobil hizmetlerle yeni tanışanlar değil, bankanın yeni müşterileri oluyor.
Bu doyum haline rağmen, mobil bankacılık müşteriler için şimdiye kadar hiç olmadığı kadar önemli. Wells Fargo geçen yıl müşterilerinin 5,9 milyon dijital işlem gerçekleştirdiğini açıkladı. 2013’te bu rakam 3,8 milyondu. Aynı süreçte, bankaya giderek yapılan işlemlerde de düşüş yaşandı. Neticede, bankaların mobil dünyadaki varlıklarını sürekli yeniden gözden geçirerek güçlendirmeleri, mobil uygulamaların müşteri ilişkilerinin yeni bir aracı olduğunu görerek gereken adımları atmaları gerektiği sonucuna varıyoruz. Büyük bankalar da yatırımlarını bu yöne yapmaya başladılar bile. Örneğin, Bank of America 2015’teki mobil bankacılık bütçesini 2016’da üçe katladı ve 2017’de de bunu sürdürdü.
Dünyada bankacılık sektörünün en önemli oyuncularından gelen tüm bu veriler, sektörü yönlendiren bankaların benimsedikleri mobil stratejiler ve bunun için ayırdıkları bütçeler, önümüzdeki yıllarda da geleneksel bankacılığın “savaş alanının” mobil uygulamalar olacağını, rekabetin bu platformda süreceğini gösteriyor.
Yorumlar