Son aylarda sektörde en çok konuştuğumuz konuların başında en nihayetinde Amazon’un Türkiye operasyonuna başlayacak olması geliyor. Tam tarih birinci ağızlardan teyit edilmesinde ortada bir “Temmuz ayında geliyor” söylentisi dolaşıyor. Peki Amazon’un gelişi neden bu kadar büyük bir olay oldu?
Basitçe anlatmak gerekirse; Amazon sadece bir eticaret sitesi değil. Logosunda açık açık söylediği gibi A’dan Z’ye her şeyi satan bir platform olmasının ötesinde içeriği, müşteri deneyimini ve teknolojiyi benimsemiş ve bunu iş modelinin her adımına taşımış bir firma. Lojistikten satış sonrası deneyime kadar sunduğu standart hizmet kalitesi adeta dosta güven düşmana korku verecek cinsten. Düşman deyip abarttığım pazarda Amazon’a rakip olabileceğini düşündüğümüz eticaretin yerli oyuncularını bu geliş haberi ne zamandır kendi hallerine bıraktıkları bazı süreçleri revize etmeye itmiş durumda. Bu güzel haber! Ama sektör olarak öncelikle şunu hesaba katmalıyız bence. Aldığımız duyumlara göre Amazon’u uzun süredir takip ettiği Türkiye pazarı için asıl hedefi yılladır toplam alışveriş pastasından aldığı yüzde 3-4’lük dilimin bir türlü üstüne çıkamayan eticaretin toplam pastadaki payını yüzde 10’lara çekmek. Yani Amazon pazarda kimsenin paylaşamadığı o yüzde 3’e değil, potansiyel yüzde 7’ye talip. Peki dünyanın gördüğü bu potansiyel yüzde 7 nasıl oldu da bir türlü ortaya çıkmadı. Eticaretin aktörleri neleri yanlış yaptı da bunca yıl pazar yerinde saydı. Bir şeyleri düzeltmek ya da standardize etmek için illa Amazon’un gelmesini beklemek lazımdı? Sorulması gereken, önümüzdeki günlerde sorulacak da olan çok soru var.
Eticarette başarının sırrı: aynı kişiye ikinci kez o ürünü satabilmek
byGO’nun Kurucusu Olcay Özkan, bugünlerde byGO ile e-ticaret konusunda bazı yeni standartları ortaya koymaya çalışıyor. byGO’nun Teksas’tan Hogkong’a kadar birçok yerde müşterisi var. Hedefi, byGO’yu kendi alanında 2019’da ilk 3 ajans arasına sokmak. Dolayısıyla Olcay Özkan globalde olup bitene de hakim olmasından ötürü Amazon’un gelişini en doğru değerlendirebilecek isimlerden. Özkan Amazon’un Türkiye pazarına gelişini şöyle değerlendiriyor: “Türkiye’de Amazon nasıl bir strateji izleyecek bilmiyorum ama bazı kuralları revize edeceğine eminim. Özellikle ilerleyen zamanlarda lojistik konusunda fırsatı değerlendiremeyen ve ciddi anlamda başarısızca hizmet veren mevcutta kullanılan lojistik firmalarına iyi ders vereceği kesin. Tabii bu işler bu kadar kolay değil. Türk müşterisi çok zor bir müşteri. Denetimlerin eksikliği, alt yapının hiç umursanmaması, reklam stratejileri ile hepimize bir alkış bana sorarsanız dünyanın en zor müşteri kitlesini yetiştirdik. Amazon bu konuda inanıyorum ki başarıyla durumu idare edecek ama işleri kolay değil.”
Bizim eticaret yapımız düne odaklı
Olcay Özkan, düne odaklanan bir e-ticaret yapımızın olmasını en ciddi sorun olarak görüyor ve sadece fiyat avantajına odaklanmış işletmelerin herkese zarar verdiğini düşünüyor. Özkan, pazardaki sorunları değerlendirmeye şöyle devam ediyor: “Bence en önemli konulardan biri satış sonrası hizmetlerin zayıflığı. Satana kadar konusu bizim hayat felsefemiz. Bu işi iş olarak görmeyenler yüzünden bu oluyor. Lojistik, ürün kalitesi ya da ürünün durumu en önemli konular ama hepsi hep sorun. İade almayız. Yardımcı olmayız. Sattık oh günün karı deriz. Dün sattık bugün kargoladık bitti gitti. İşte özetle bu.” Kariyerinde radyo müzik reklam gibi farklı deneyimler olan Olcay Özkan’a son olarak eticarette başarının sırrını sordum: Özkan buna şu cevabı verdi: “Site zaten yapılır. Sepeti satışa çevirmek hatta aynı kişiye ikinci kez o ürünü satabilmek… İşte asıl başarı bu.”
Yorumlar