Son yıllarda hayatın her anında karşımıza çıkmaya başlayan algoritmalar en nihayetinde biz kullanıcıların günlük yaşamını kolaylaştırmak için varlar. Ama her zaman bu geçerli değil. Algoritmaların bizim özelimize dair giderek daha fazla veri sahibi olması ile bu verilerin pazarlama stratejileri dahilinde rahatsız edici boyutlarda kullanılmaya başlanması ile ilgili örneklerin sayısı giderek artıyor. Bunlar arasında en çarpıcılarından biri kuşkusuz Washington Post video editörü Gillian Brockell’ın başına gelenler. Hamileliği talihsiz bir şekilde bebeğinin ölü doğmasıyla sonuçlanan Brockell, bebeğini kaybettikten sonraki süreç boyunca internet üzerinde hamilelik temalı reklamlar görmeye devam eder. Psikolojisi iyice harap olan kadın sonunda dayanamaz teknoloji şirketlerine açık bir mektup yazar. Mektubunda; algoritmaların hamile olduğu dönemde karşısına onun hayatını kolaylaştıran öneriler getirdiğini ama bebeğini kaybettikten sonra da bu acısını yine bir şekilde dijital platformlarda paylaştığından algoritmaların Brockell’ın bu durumunu bilmesine rağmen kendisine hala emzirme sütyeninden bebek oyuncaklarına kadar yeni doğan temalı reklamları göstermeye devam etmesini eleştirir. Teknoloji şirketlerinden buna devam etmemelerini talep eder. Aslında Washington Post video editörü özetle şunu diyor; “Algoritmalar sadece iyi gün dostu mu?”
Digital Age Mart-Nisan sayısı çıktı!
Günlük hayatta en çok aradığımız şeyleri, örneğin gitmek istediğimiz bir adresi, bilet almak istediğimiz bir konseri ya da akşama pişireceğimiz yemeğin tarifini kısacası aradığımız her şeyi algoritmalar bulup önümüze getiriyor. Özellikle sosyal ağların etkisi ile çarpanlarla büyüyen dijital izlerimiz ve kişisel verilerimizden beslenerek zaman içinde “öğrenmeye başlayan” yeni nesil algoritmalar işin boyutunu değiştirmiş durumda. Artık algoritmalar sadece bizim istediklerimizi yapmıyor, bizim neyi isteyeceğimizi tahmin etmeye çalışıyor. Peki, tüketiciler, algoritmaların hayatlarını kontrol etmeye başladığı bu yeni düzen hakkında ne düşünüyor? Bu ay Zenna ile algoritmalar ve insan temalı bir araştırma gerçekleştirdik. Algoritmalar konusunda farkındalığı ve yapay zekânın daha fazla hayatımızda olacağı bir gelecekle ilgili beklentileri sorguladık.
Bu ayın öne çıkan konu başlıkları ise şöyle;
- TV’nin rakibi, YouTube mu, Netflix mi?
- Plastik sorununa yenilebilir çözümler
- Tasarımcı kod yazmalı mı?
- Serdar Kuzuloğlu: İnsanın yarattığından insana hayır gelir mi?
Dergimizi başta D&R ve Remzi Kitabevi olmak üzere büyük kitapçılardan ve gazete bayilerinden temin edebilir, dergiye abone olmak için aşağıdaki bağlantıya tıklayabilirsiniz…
Yorumlar