Oyun, sahip olduğunuz sanal Pokémon karakteriniz ile bulunduğunuz konumun GPS ile tespit edilmesi ve etrafınızdaki PokeStop ve GYM adı verilen mekânları ziyaret ederek buralardaki Pokeball’ları toplamanız ve topladıkça seviye atlamanız üzerine kurulu. Tabii, bu mekânları oturduğunuz yerden ziyaret etmeniz mümkün değil. Pokeball toplamak için, Pokestop ve GYM’lerin haritadaki konumlarında bizzat bulunmanız gerekiyor. Bu da Pokémon GO oyununu, insanları hareket etmeye ve sağlıklı yaşama teşvik eden bir uygulama haline dönüştürüyor.
Pokémon GO aslında ilk kez piyasaya sunulan bir oyun değil. Daha önce yine Niantic Labs tarafından hazırlanmış ve Ingress adı ile piyasaya çıkmış bir augmented reality game (artırılmış gerçeklik oyunu-AR) mevcut. İşte Pokemon GO oyunu da tam olarak Ingress’in; altyapısını birebir kullanan, ancak üzerine farklı bir tasarım ile Pokémon konsepti giydirilmiş versiyonu olarak karşımıza çıkıyor. Niantic Labs ise Google’ın içinde, San Fransisco’da doğmuş bir start-up şirketi.
Pokemon GO haritasındaki PokeStop’lar nasıl belirleniyor?
Oyundaki en büyük motivasyon elbette farklı PokeStop’ları ziyaret ederek Pokeball sayısını artırmak. Bunun için de haliyle bol bol etrafta dolaşmak gerekiyor. Fakat hangi mekânların PokeStop olacağı nasıl belirleniyor? Herkes bu kadar mekân gezmeye meraklı ise kendi markamız veya işletmemizin bulunduğu yeri bir PokeStop olarak belirleyerek, binlerce insana ücretsiz ulaşabilir ve markamızı gösterebilir miyiz? Pokemon GO aslında bu noktada pazarlamacılar adına, markalarını tanıtmada çok önemli faydalar sağlayabilecek bir uygulama haline dönüşüyor.
Markamızın bulunduğu konumu PokeStop yapmak
Ancak ne yazık ki, Pokémon GO uygulaması ile şu an doğrudan bir yer işaretleme veya konum tanımlama olanağı yok. Bu vakt-i zamanında; oyunun atası olan Ingress uygulamasını ilk olarak kullanan ve belirli bir seviyeye gelen oyuncular tarafından yapılmış. Ingress’te “portal açmak” olarak tanımlanan bu işlem, bulunduğunuz yerin üzerine gelerek haritada parmağınızı basılı tuttuktan ve çıkan “Yeni Portal Oluştur” seçeneğini işaretledikten sonra yapılabiliyordu. İşte, Pokémon GO haritasındaki yerler nasıl belirleniyor sorusunun cevabı da aslında burada yatıyıor. Daha önce Ingress kullanıcılarının belirlediği yerler, bugün Pokémon GO oyuncularının haritada gördükleri yerlerin birebir aynıları.
Ingress ile Pokémon GO Haritası Değiştirilebilir mi?
Tabii, Pokémon GO bu kadar popüler hale gelince, markamızın konumunu bir PokeStop haline dönüştürmek için çeşitli fikirler ve çözüm yolları akıllara gelebiliyor. Bunlardan ilki, haritada yer belirlemek için Ingress kullanıcısı olmak… Fakat, ne yazık ki, Ingress için yeni oyuncu kaydı yapabiliyor olsanız da, Portal Oluşturma yetkisi ve seçeneği 2015 yılı Eylül ayı itibarı ile durdurulmuş durumda. Yani, bu tarihten itibaren Ingress, yeni portal oluşturma taleplerini durdurmuş bulunuyor. Bu yüzden Ingress’e kayıt olarak Pokémon GO haritası üzerinde yer oluşturmak artık bu yolla mümkün değil.
Pokémon GO haritasındaki mevcut yerler değiştirilebilir mi?
Akıllıca bir yöntem gibi görünen, eski Ingress kullanıcılarına ulaşmak ve bir şekilde onların daha önce Pokémon haritası üstünde oluşturdukları PokeStop’ları güncellemeleri de ne yazık ki olasılıklar dışında. Zira Ingress uygulaması birkaç ay önce, haritada kullanıcılar tarafından işaretlenen tüm mekânların gerçeklik kontrolünü yaparak buraları statik (değiştirilemez) hale getirmiş bulunuyor.
Nintendo işletmelere PokeStop satmaya hazırlanıyor
Henüz lansmanının dahi yapılmadığı ve kullanıcıların oyunu ancak APK kurulum dosyasını bularak telefonlarına yükleyebildiği Pokémon GO uygulaması bu kadar ilgi görünce, herkesin düşündüğünü Nintendo şirketi de düşünerek bunu iyi bir fırsata çevirmenin zamanı geldiğini görmüş olacak ki; son günlerde yapılan bir haberde, Nintendo firmasının PokeStop olarak şirketini veya işletmesini konumlandırmak isteyen kurumlara bunu ücretli bir hizmet olarak sunacağı aktarılıyordu.
Dijital pazarlama dünyasının baş döndürücü bir hızda geliştiği ve değiştiği gerçeği Pokemon GO ile bir kez daha kanıtlanmış oldu. Keza bu sayede, daha önce pek de bilinmeyen bir AR oyununu herkesten önce fark ederek ilk kez deneyenlerin ne kadar da avantajlı olabileceğini ve popülaritesi çığ gibi artan bir oyunu, tamamen ücretsiz bir reklama dönüştürebileceklerini görmüş oluyoruz. Everett Rogers’ın Difüzyon Kuramı’nda belirttiği early adopters (yenilikleri ilk olarak deneyen, erken adapte olan) grubunda yer alanların, yüksek sosyo-ekonomik ve gelir düzeyine sahip olmaları nedeniyle e-ticaret veya geleneksel pazarda yeniliklere yüksek maliyetlerle sahip olmalarından hareketle dezavantajlı olduğunu düşünmek mümkün iken; dijital dünyada bunun aksine, denemekten korkmadan yeniliklere açık olmanın ne kadar avantajlı olabileceğini bir kez daha kavramış oluyoruz.
Naim Çetintürk
XTB Menkul Değerler Pazarlama Müdürü
Yorumlar