Sosyal medya uzun süredir hayatımızın en önemli odağı. Yediğimizi, içtiğimiz, gezdiğimizi en çok da kendimizi yani selfie’lerimizi sosyal medyada paylaşmaya bayılıyoruz. Selfie Oxford sözlüğü tarafından 2013 yılında yılın kelimesi seçilmişti hatırlarsanız. Aradan geçen zamanda diğer tüm trendler gibi etkisinin azalacağını düşündüğümüz bu akım tam tersine daha da güçlendi ve hatta mobil cihaz üreticileri için bir vizyon haline geldi. Örneğin bugünlerde akıllı telefon rekabetinde daha iyi bir ön kamera ile daha güzel selfie’ler çekebilme özelliği mobil yarışta en önemli kriterlerden biri durumunda. Selfie’nin etki alanı teknoloji ile sınırlı kalmadı elbette. İnsanlar çektikleri selfie’ler ile kendi suretlerini farklı açılardan gördükçe yüzlerindeki kusurları daha fazla fark eder ve kafaya takar oldular. Bunda paylaştıkları selfie’lere arkadaşlarının yaptıkları yorumlar da etkili oldu tabii. Bu durum neticesinde son yıllarda yüz estetiklerine dünyanın her yerinde ilginin arttığını söylemek mümkün.
Amerikan Yüz Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Akademisi’ne(AAFPRS) göre son yılların en önemli trendi selfie’nin özellikle yüz estetiklerine olan ilginin artışında çok önemli bir etkisi var. Akademi’nin gerçekleştirdiği ve 2 bin 700 estetik cerrahın katıldığı bir araştırmaya göre; selfie modası geçen yıla göre estetik oranlarını yüzde 25 artırdı. Bu çerçevede burun estetiği yüzde 10, saç ektirme talepleri yüzde 7 ve göz kapağı ameliyatı yüzde 6 yükseldi. Araştırmaya göre her üç hastadan ikisi selfie pozlarının ‘mükemmel’ olması için estetik cerrahlara başvurdu. Aynı Akademi’nin 2014’teki benzer çalışmasında ankete katılan plastik cerrahların üçte birine göre sosyal medyadaki görüntüleri konusunda daha bilinçli olmalarından dolayı hastaların talebinde bir artış gördüklerini kaydetmişler. Yani sadece bir yıl içerisinde yüzde 33’lük bir ilgi artışı yaşanmış. 2014’teki izlem çalışmasında özellikle 30 yaş altını daha fazla etkilediği görülmüş. Bu çalışmaya botox, dolgu gibi cerrahi olmayan kozmetik uygulamalar dahil edilmemiş ki bu uygulamalarda çok daha fazla artış görülüyor. AAFPRS’ye göre yüz estetiğine artan ilginin bir diğer nedeni ünlülerin sosyal medyada yaptıkları paylaşımların, özellikle selfie’lerin Y ve Z kuşağı üzerindeki etkileri. Örneğin ABD’de ünlü sosyal medya fenomeni Kim Kardashian’ın yaptığı paylaşımların gençler üzerinde son derece etkili olduğu çok açık. Hatta bu durum “Kardashian effect” olarak adlandırılıyor.
Peki Türkiye’de durum ne?
Sosyal medyaya ilginin dünyada en fazla olduğu ülkelerden olan Türkiye’de kullanıcılar için selfie adeta bir eğlence şekli. Ve belki de diğer ülkelere kıyasla bu konuyu biraz abarttığımızı söylememiz gerek. Haliyle selfie & estetik cerrahi korelasyonu da Türkiye’de son derece güçlü.
Kendimizi daha çok fotoğrafla sorgulamak değişim isteğini beraberinde getiriyor
Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Aysun Bölükbaşı Mamak’a göre giderek daha fazla insan selfie’lerde nasıl göründükleri konusunda takıntılı hale geliyor. Mamak Türk insanının selfie’ye olan ilgisinin beraberinde getirdiği estetik kaygıları kendi gözlemlerinden yola çıkarak şöyle özetliyor:
“Ülkemizde her ne kadar selfie ve plastik cerrahi arasında herhangi bir çalışma yapılmış olmasa da Amerikan Yüz Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Akademisi’nin bu konuda önemli araştırma ve tespitleri var. Akademi’nin 2014’teki araştırmasına göre hastalar sosyal medyadaki görüntüleri konusunda giderek daha da bilinçleniyorlar, bu da onları estetik ameliyatlara yöneltiyor. Estetik cerrahlar olarak bizim de klinik deneyimlerimize göre durum bundan farklı değil. Daha fazla insan selfie’lerinde nasıl göründükleri konusunda takıntılı hale geliyor. Aynadaki görüntümüzden farklı olarak fotoğraflarda kendimizi gördüğümüzde değiştirmek isteyeceğimiz daha fazla şey fark ederiz. Selfie takıntısı bunu besler ve daha fazla insanın plastik cerrahiden yardım alıp alamayacaklarını sorgulatır. Benim hastalarımda ise selfie fotoğraflarında insanları en çok rahatsız eden vücut parçalarının burun, dudak ve boyun olduğunu gözlemliyorum. Yakın çekim fotoğraflarda burun daha büyük görünüyor. Selfie’ler yakın çekim olduğu için burunlarının daha küçük görünmesini istiyorlar. Ve yine aynı çekim planında dudak olduğundan küçük göründüğü için daha büyük bir dudağa ihtiyaçlarının olduğunu düşünüyorlar. Çoğu selfie alttan yapıldığı için bu açıda boyun ya gıdılı ya da sarkmış olarak görünüyor. Yine de selfie çılgınlığının insanları aşırı kozmetik uygulamalara iteceğine inanmıyorum ama daha çok altta yatan güvensizlikleri ortaya çıkardığını düşünüyorum. Kendimizi daha fazla fotoğrafla sorgulamak değişim isteğimizi de beraberinde getiriyor. Plastik cerrahinin bu derece kolay ve ulaşılabilir olduğu bu günlerde talebe dönüşmesini son derece normal karşılıyorum. Yeni bir yüz yıldayız ve bu yüzyılın öne çıkanları teknoloji ve görsel iletişim. 2 yaşındaki çocukların bile tabletlere bu kadar uyumlu olmaları yeni gelişen neslin bu konuya çok daha ilgili olacağına işaret ediyor.”
Saçlarımızın döküldüğünü aynada değil kamerada fark ediyoruz
Selfie’nin özellikle erkek kullanıcılarda estetik konusunda yarattığı kaygıların başında saçları geliyor. Ülkemizde baharla birlikte başlayan saç ekimi mevsiminin müdavimleri sadece Arap’lar değil. Ceplerdeki akıllı telefonlar her yeni versiyonunda daha iyi detaylar sunan fotoğraflar çektikçe Türk erkekleri de kafayı en fazla saçlarına takıyor. Ve bu durum saç ekimi sektörü için kaldıraç etkisi yaratıyor. Türkiye’nin en önemli saç ekimi doktorlarından Asmed’in Kurucusu Koray Erdoğan’a göre hastalar artık saçlarının döküldüklerini çektikleri selfie’lerle fark ediyorlar. Koray Erdoğan selfie ve saç ekimi etkileşimini şöyle anlatıyor:
“Sosyal medya kullanımının artmasıyla insanlar artık görünümlerine gittikçe daha çok önem vermeye başladı. Sosyal medyada gençlik ve güzellik kavramlarının gün geçtikçe daha çok özendirilmesiyle birlikte orta yaşlı erkekler gençlikteki görüntülerine geri dönmeyi ve genç erkeklerse şimdiki görüntülerini daha uzun sure korumayı hedefliyorlar; böylelikle saç ekimine olan talep giderek artıyor. Hastalarıma saçlarınızın döküldüğünü ilk defa ne zaman fark ettiniz diye sorduğumda, eskiden tepeden gelen ışıkla, ilk olarak asansördeki aynada fark ettiklerini söylerlerdi. Şimdi ise sosyal medyada yapılan paylaşımlarda fark ettiklerini söylüyorlar. Selfie trendi, erkeklerin özellikle “Frontline (ön çizgi)”a daha çok önem vermelerini sağladı. Yüze uygun bir Frontline çizerek, kişinin bir takım kusurlarını da gizleyip güzelleştirebiliyoruz.”
Estetik görünmenin sosyal yaşamdan iş hayatına kadar pek çok pozitif etkisi olduğu bir gerçek. Ancak insanların sadece sosyal medyada iyi görünmeleri için estetik yaptırmak istemeleri ne derece doğru, tartışılır. Gerçek ve asıl önemli olan şu ki sanal ya da gerçek dünya fark etmeksizin kişinin kendini nasıl daha mutlu hissettiği. Bu anlamda abartıya kaçmadan kendini daha iyi ifade etme ve özgüven kazanma adına selfie ya da benzeri trendlerle estetik açıdan kazanılan bilinç ve bu anlamda ortaya çıkan istekler bence sosyal medyanın hayatımıza kattığı artılardan yalnızca biri.
Burun estetiği operasyonlarının deneyimli ismi Op. Dr. Alpaslan Yıldırım, burun tipine göre selfie çekmenin püf noktalarını anlattı. “Basık burunlular”ın yan profilden, “küçük burunlular”ın çapraz profilden selfie çekmeleri gerektiğini söyleyen Yıldırım; kemerli, ucu düşük ya da eğri burunların fotoğraf çektirirken kadraja nasıl bakmaları gerektiği konusunda da bilgi verdi
Fotoğraf dünyasına yenilik getiren ve gündemden düşmeyen selfie pozları, son dönemin en popüler fotoğrafları haline geldi. Kimsenin yardımına ihtiyaç duymadan çekilen bu fotoğraflar yanlış profilden çekildiğinde ise birçok yüz kusurunu ortaya çıkarıyor. Özellikle yüzümüzün en karakteristik bölgesi burnumuzun kemerini, büyüklüğünü, küçüklüğünü hesaba katmadan çekilen selfie’ler, kişileri mutsuz edebiliyor. Peki burnun yapısını göz önüne alarak doğru selfie’yi çekmek mümkün mü?
“Burun hangi tarafa eğriliyorsa o taraftan selfie çekin”
Burun estetiği operasyonlarının deneyimli ismi Op. Dr. Alpaslan Yıldırım, burun tipine, hatta bölgelere göre en iyi selfie fotoğrafı çekmenin püf noktalarını açıkladı.
“Selfie’de de en dikkat çeken organ şüphesiz ki burun. Çünkü burnumuz yüzümüzün tam ortasında. Gözlerle ve dudaklarla hep uyum içerisinde” diyen Yıldırım, kemerli burunlu hastaların karşı profilden selfie çektikleri zaman kemerin çok ön plana çıkmadığını belirterek özellikle Karadenizli burun tipi olarak bilinen kemerli buruna sahip olanların yan profilden bakıldığında ciddi anlamda kemerlerinin göze battığını bu tip buruna sahip olanların yan profilden selfi çekmemesi gerektiği konusunda uyardı. Eğri buruna sahip olan kişilerin özellikle sağ ve sol fotolarının birbirinden farklı görüntü verdiğini belirten Yıldırım, “Eğri burunlarda genelde tam yan profil kullanılması ya da çapraz profilden selfie isteniyorsa eğriliğin olduğu taraftan çekilmesi daha uygundur. Eğriliğin aksi tarafından foto çekilirse o burun ve selfie daha kötü çıkacaktır” dedi.
Basık burunlular yandan, küçük burunlular çaprazdan
Geniş veya basık buruna sahip olan kişilerin genelde burun deliklerinin büyük olduğunu belirten Yıldırım, selfie çekerken bu kusuru minimize edecek yöntemlerinde olduğunu söyledi. Yıldırım, fotoğraf çektirirken burun deliklerinin büyüklüğünü saklamak isteyenlere asla karşıdan çekim yapmamaları gerektiği konusunda uyarıda bulunurken, bu tip buruna sahip hastaların yan profilden ya da çaprazdan çekim yapmalarının daha mantıklı olacağını belirtti.
Yüzüne göre daha küçük burunlulara sahip kişilerin ise ne tam karşıdan ne de tam yan profilden selfie çekmemeleri gerektiğinin altını çizen Yıldırım, “Her burnun boyu ve eninin belli bir oranı var. Küçük burun bu oranın en çok fark edildiği yer. O nedenle yüzüne göre burnu küçük olan hastalar çapraz profilden çekim yaparlarsa daha iyi sonuçlar elde edecektir” dedi.
Revizyon ihtiyacı olanların dikkatine!
Daha önce estetik operasyon geçirmiş, burnunu ekstra kaldırmış, burun delikleri daha ön plana çıkmış kişilere de selfie çekmenin püf noktaları konusunda bilgi veren Op. Dr. Alpaslan Yıldırım: “Revizyon ihtiyacı olan hastaların karşı profilden ya da alttan foto çekmeleri kötü bir görüntüyü beraberinde getirecektir. Zira burun deliklerinin karşıdan gözükmesi hoş bir görüntü değil. Biraz daha çapraz profil kullanmaları daha iyi olacaktır. Öte yandan burun ucu düşüklüğü olan bir hastanın da yine yan profili çok fazla kullanmaması lazım. Karşı profilden selfie çektiklerinde daha iyi bir sonuç olacaktır” diye belirtti.
Yorumlar