Skip to main content

Geçen ay Gig Ekonomisi kavramından ve olası hukuksal sorunlarından bahsetmiş, Gig ekonomisini, bağımsız (freelance) çalışanların ve kendi kendinin patronu olanların yarattığı bir ekonomi modeli olarak tanımlamıştık ve internet platformlarının bu konudaki belirleyiciliğini vurgulamıştık. Konuya, Gig Ekonomi’nin yaratabileceği vergi, iş güvenliği, Sigorta, kişisel veriler ve 3. kişilere verilen zararlar açısından da değinmek yararlı olacak

gig ekonomisi

GIG Ekonomisi 1 yazısına buradan ulaşabilirsiniz.

26 Ağustos 2015 tarihli Resmî Gazete’de bir yönetmelik yayımlandı. Elektronik Ticarette Hizmet Sağlayıcı ve Aracı Hizmet Sağlayıcılar Hakkında Yönetmelik, adından da anlaşılacağı üzere hizmet sağlayıcıları ve aracı hizmet sağlayıcıları düzenliyor. Bu yönetmeliğe göre, elektronik ticaret, fizikî olarak karşı karşıya gelmeksizin, elektronik ortamda gerçekleştirilen çevrim içi iktisadî ve ticari her türlü faaliyet anlamına geliyor. Aracı hizmet sağlayıcılar tanımı internet platformlarını temsil ederken, Hizmet Sağlayıcılar ise ürün veya hizmetleri, kendi sitesinden veya bir platform üzerinden doğrudan sağlayanlar anlamına gelmekte.

Vergi meselesi: İnternet platformlarından hizmet veren işyerleri ve esnaf açısından bir problem görünmüyor, zaten belirli bir adreste iş yapan işyerleri bir şekilde vergi sisteminde yer alıyor. Esas problem, kendi aracıyla bağımsız çalışan veya boya, tamir, temizlik gibi kendi aletleriyle emeğini sunan insanların vergi sisteminde nasıl yer alacağı. Bu tip çalışanların fatura kesebileceği bir vergi sistemi henüz yok. Bu sebepten dolayı, Gelir İdaresi Başkanlığı 464 no’lu Vergi Usul Kanunu Tebliği ile (24.12.2015 / 29572 RG) sorumluluğu platformlara atarak, bağımsız iş yapanlar ile her tür bilgiyi ve yapılan her satış işlemini ayrıntılarıyla beraber kendisine bildirilmesini istiyor. Böyle bir bildirim yerine, Gig ekonomisi içinde bireyler için evlerini işyeri olarak göstermek, her ay beyanname vermek, muhasebeci tutmak gibi zorunlulukların olmadığı bir çözüm bulunması çok daha iyi olacaktı, hele ki Gig ekonomisi paydaşları interneti ve mobiliteyi bu kadar iyi kullanabiliyorken.

shutterstock_92586940

Sigorta meselesi: Sigorta sektörü ve devletin sağladığı sosyal güvenlik bu ihtiyacı karşılamak üzere var. Üstelik bu ihtiyaç sadece hizmet alan için değil hizmet veren için de vardır. Gig ekonomisinde hizmet görülürken, her iki tarafı koruyucu genel sigortalar yaptırılabilir. Hatta Gig platformları sigortayı hizmet sağlayanlar açısından zorunlu hale getirebilir. Ev temizliği yapan serbest çalışanlar için, çok hesaplı ve SGK’dan kolayca halledilebilen bir sigortanın uygulanmasına başlandı. Fakat mevcut sigorta uygulamalarının yeterli olduğunu söyleyemeyiz. Örneğin Uber sürücüsü bir kaza ile yolcusunun ölümüne sebep olmuşsa, zorunlu trafik mali mesuliyet sigortası limitini aşan hasarları karşılayamayacaktır.

İş güvenliği meselesi: Bu meselenin ortaya konulup serbest çalışanlar için ciddi düzenlemeler yapılması gerekmekte. Zira, yeterli iş güvenliğini yapmayan veya bu konuda eğitim almayan kişiler, herhangi bir dikkatsizlik veya tedbirsizlik ile sadece kendisine değil, 3. kişilere de zarar verebilir. Bu konuda her meslek grubu için iş güvenliği eğitimleri zorunlu hale getirilmeli ve bu eğitimi almayan kimselere platformlar iş sağlamamalıdır.

Çalışma hukuku açısından: Gig ekonomisi taraflarının diğer bir sorunu ise çalışma hukukunun genel prensipleri. Bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi denir. İşçi, işini ücret karşılığında görür ve işverenin talimatlarına bağlıdır. Diğer taraftan bir işverene bağlı olmaksızın kendi adına bağımsız çalışıp kazanç sağlayan kişiler de işçi sayılmazlar. Gig ekonomisi içindeki serbest çalışanlar, iş gördükleri kişilerin veya internet platformlarının işçisi değildir.