Skip to main content

Oyun sektörünün sahip olduğu cironun Hollywood’u geçtiği ortada. İşte, bu noktadaİstanbul Bilgi Üniversitesi bir ilke imza atıyor ve ülkemizde ilk Dijital Oyun Tasarım Lisans Programı’nı başlatıyor. Programla ilgili Yrd. Doç. Dr. Tonguç İbrahim Sezen’in görüşlerini aldık

İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Tonguç İbrahim Sezen’e üniversitenin bu bölümü neden açmaya gerek duyduğunu sorduğumuzda, ilk olarak dijital oyun sektörünün ulaştığı büyüklüğe dikkat çekiyor ve alanda duyulan eğitimli insan gücü ihtiyacının arttığını söylüyor. “Dahası dijital dağıtım ağları sayesinde Türkiye yapımı oyunlar doğrudan dünya pazarına ulaşabiliyor. Yani doğası gereği uluslararası bir sektör var karşımızda ve bu sektörün de yetişmiş insan gücüne ihtiyacı var” diyen Sezen, diğer bir neden olarak da İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin oyun geliştirme alanında sahip olduğu on yıla yakın deneyime değiniyor.

Tonguç İbrahim Sezen Sezen’le görüşmemizde dijital oyun tasarımı için ne gibi yetenekler gerektiği konusu üzerinde de durduk. Sezen’in verdiği bilgiye göre, dijital oyun geliştirme süreci pek çok alandan uzmanın bir arada çalıştığı disiplinlerarası bir süreç. Bu sürecin üç ana uzmanlık alanı var: Oyun programcılığı, oyunların görsel işitsel unsurları ve oyun tasarımı.

Sezen, Dijital Oyun Tasarımı Lisans Programı kapsamında öğrencilerine oyuncu deneyimi odaklı bir oyun tasarımı programı sunduklarını aktarıyor ve ekliyor: “Programcılık, grafik ve ses alanlarında dersler alan ama odağı bu unsurların interaktif bir deneyim süreci içinde nasıl bir arada kullanılacağı; oyuncunun nasıl bir duygusal ve zihinsel deneyim yaşayacağı olan bir program Dijital Oyun Tasarımı Lisans Programı. Yani öğrencilerimizden empati yeteneğini, yazarlık, matematiksel düşünce ve teknik beceri ile harmanlamalarını bekliyoruz.

Yerel kodlara sahip oyunların başarısı sınırlı

Yrd. Doç. Dr. Tonguç İbrahim Sezen

Oyunların pazarlanabilir olması da önemli bir nokta. Yrd. Doç. Dr. Tonguç İbrahim Sezen’e bu konu hakkındaki görüşlerini de soruyoruz. Sezen, oyun sektörünün doğası gereği küresel bir sektör olduğunun altını çiziyor. Her oyunun öncelikle teknik, estetik ve tasarım açısından kendi sınıfının gerektirdiği belirli bir standarda ulaşmış olmak zorunda olduğunu belirten Sezen, “Oyununuz hatalardan temizlenmeli, grafikleri ve arayüzü anlaşılabilir olmalı ve oyunculara eğlenceli bir deneyim sunmalı. Bu saydıklarım yaratıcılık yanında düzgün bir üretim ve test sürecini de gerektiriyor” ifadesini kullanıyor. Bunları sağladıktan sonra ise bir oyunu diğerlerinden ayıran asıl nokta oyunun ne kadar özgün olduğu.

Sezen’e göre, Türk oyun sektörünün en önemli açığı özgün oyun alanında. “Yerel kültürel kodlar ile bezenmiş olmalarına karşın bilinen mekanikler üzerine kurulu olan oyunlar kısa süreli yerel başarılar elde etseler de dünya piyasasında kalıcı başarı sağlayamıyorlar” vurgusunu yapan Sezen, bir oyunun başarısının üretim sürecinin sağlıklı olmasının yanı sıra özellikle özgün bir içeriğe sahip olması gerektiğini dile getiriyor.

 

İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Tonguç İbrahim Sezen’in kaleme aldığı “Oyunun başarısı özgün içeriğe sahip olmasında” yazısı, Digital Age Eylül 2015 sayısında yer alıyor.

Fotoğraf: Shutter Stock