Skip to main content

Türkiye’nin ilk ve en büyük ağızdan ağıza pazarlama ajansı ve araştırma firması FikriMühim, Türkiye’de internet kullanan kesimin dijital vatandaşlık profilini Digital Age için araştırdı

Yapılan araştırmaya Türkiye’nin 72 ilinde, 2 bin 866 internet kullanıcısı dâhil edildi. Yüzde 50’si kadın, yüzde 50’si erkek, 18 yaş ve üzerinde yer alan kişilerin katılımı ile gerçekleşen araştırmanın görüşmeleri 6-10 Ağustos 2015 tarihleri arasında yürütüldü. Araştırmaya katılan kesimin demografik profili şöyle:

Araştırmanın sonuçlarına göre, internet kullanan kesimin neredeyse tamamı dijital ortamda tanıdıkları ya da tanımadıkları kişilerle iletişim kuruyor. Bu kişilerin yüzde 83’ü sadece tanıdık ve arkadaş, yüzde 61’i aile ve akraba ve yüzde 56’sı iş çevresiyle dijital ortamda iletişime geçiyor. Yaklaşık her beş kişiden biri ise hiç tanımadığı kişilerle görüşüyor. Tanımadıkları ile iletişim kuranlar daha çok erkekler (yüzde 39).

İnternet kullanıcılarının yüzde 96’sı daha önce online alışveriş yapmış, yüzde 52’si ise dijital ortamda eğitim almış. Dijital ortamda alınan eğitimlerin yüzde 22’si ücretli, yüzde 54’ü ücretsiz ve yüzde 24’ü ise hem ücretli hem de ücretsiz eğitim almış.

Online bankacılıkta tercih Garanti Bankası

İnternet kullanıcılarının yüzde 98’i dijital bankacılık hizmetlerini (Online bankacılık) daha önce duymuş, yüzde 91’i de kullanıyor. Online bankacılık tercihleri ise; Garanti Bankası (yüzde 41), İş Bankası (yüzde 34), Yapı Kredi (yüzde 27), Akbank (yüzde 25), Finansbank (yüzde 20), Ziraat Bankası (yüzde 17), Vakıfbank (yüzde 14), Halkbank (yüzde 11), TEB (yüzde 10), DenizBank ve HSBC (yüzde 8) ve ING Bank (yüzde 6) olarak sıralanıyor. 25 yaş ve altında Ziraat Bankası (yüzde 34) ve İş Bankası (yüzde 33) online bankacılık kullanımında ilk sırayı alıyor.

Erkeklerin yüzde 84’ü kadınların yüzde 65’i e-devlet şifresine sahip ve şifrelerini hali hazırda hatırlıyorlar. Ancak kadınların yüzde 29’u ve erkeklerin yüzde 11’i bugüne kadar e-devlet şifresini kullanarak bir işlem yapmamış. E-devlet şifresi ile en sık işlem yapanlar daha çok erkekler (kadın; yüzde 34 / erkek; yüzde 60) ve 30-34 yaş arasındaki kişiler (yüzde 40).

E-sağlık hakkında bilgi sahibi olan internet kullanıcılarının yüzde 75’ini, bu hizmetten yararlananlar ise yüzde 56’sını oluşturuyor. 30-34 yaş e-sağlık hizmetlerinden en fazla yararlanan grup (yüzde 67). İnternet kullanıcılarının yüzde 79’u e-imza hakkında bilgi sahibi ve sadece yüzde 18’i e-imza kullanıyor. Erkekler ve 30-34 yaş bu konuda en fazla bilgi sahibi olan ve kullanan kesim. Görüşülen kişilere “E-İmza, elle atılan imza ile aynı hukuki geçerliliğe sahiptir. E-İmza, elektronik işlemlerde gönderilen bilginin yolda değişmediğini, gönderen kişiye ait olduğunu ve inkâr edilemeyeceğini garantiler. Ayrıca e-imza elektronik ortamda gerçekleşen işlemlerde kişilerin kimlik bilgilerinin doğruluğunu garantiler. Kurum adına yetkili kişiler sahip oldukları e-İmzalarını tüm kurumsal işlemlerde kullanabilirler.” açıklaması yapılarak bu bilgi ışığında “E-imza almak için başvuru yapmayı düşünüp düşünmeyecekleri” sorulduğunda ise yaklaşık yarısının e-imza için başvuru yapmak istediği görülüyor.

Her dört kişiden üçü e-devlet şifresine sahip ancak yüzde 21’i bugüne kadar hiç kullanmamış

Dijital etik konusunda hassas olduğunu dile getirenler yüzde 77 düzeyinde. “İnternette dolaşırken, sosyal medyada, forumlarda paylaşım yaparken ya da yorum yazarken etik kurallara her zaman olmasa da dikkat ederim” diyen yüzde 21’lik bir kesim var. Yüzde 2’lik bir kesim ise dijital etik konusuna hiç dikkat etmiyor.

Dijital ortamda yapılan etik dışı davranışlar sorgulandığında yüzde 48’lik bir kesim cevap vermek istemediğini, yüzde 20’lik bir kesim ise gerçek kimliği ile yazmadığını belirtiyor. Yüzde 17’lik bir kesim kendisinin ya da temsilcisi olduğu bir ürün veya hizmetin reklamını yapıyor, yüzde 13’lük bir kesim ise internette görülen tüm bilgileri doğru kabul ederek paylaşımda bulunuyor.

Dört kişiden üçü dijital hak ve sorumluluklarının farkında olduğunu düşünüyor

İnternet kullanıcılarının yüzde 65’i “dijital okuryazarlık” kavramını daha önce duyduğunu söylüyor. Araştırmaya katılan kişilere “dijital okuryazarlık, dijital teknolojiler ile bilgi üretmek ve mevcut bilgileri etkili bir şekilde kullanmaktır. Bu süreçte bilgisayar donanımı, yazılımı, internet ve cep telefonu kullanılır. Fakat dijital okuryazarlık için sadece bilgisayar kullanmayı bilmek yetmez. Aynı zamanda bilgiyi etkin şekilde bulma, kullanma ve özetleme becerilerini de kapsar” açıklaması yapıldıktan sonra kendine dijital okuryazar diyenlerin oranı yüzde 83’e çıkıyor.

Her dört kişiden üçü dijital hak ve sorumluluklarını bildiğini düşünüyor. 30-39 yaş arası bildiğini en fazla düşünen kesim. Dijital hak ve sorumlulukların neler olduğunu daha önce araştıranların oranı ise yüzde 60 düzeyinde. Erkekler ve genç kesim bu konuyu daha fazla araştıran kesim. İnternet kullanıcılarının yüzde 17’si ise daha önce dijital haklarını korumak zorunda kaldığını söylüyor.

“Dijital vatandaş; dijital ortamda iletişim kurabilen, bilgiyi kullanırken eleştirebilen, dijital ortamda üretip ve tüketebilen, dijital ortamda alışveriş yapabilen, dijital ortamdan eğitim alabilen ve bu davranışları yaparken etik kurallarına uyan, hak ve sorumluluklarının bilincinde olan kişidir” açıklamasının ardından kendini bu tanıma göre dijital vatandaş olarak addeden kişilerin oranı yüzde 78 düzeyinde. Yüzde 20’si, “Bu tanıma göre pek sayılmam” derken, sadece yüzde 2’lik kesim hiçbir şekilde bu tanıma uymadığını ifade ediyor.

Fotoğraf: Shutter Stock