Verimlilik baskısının iyice arttığı, ekonominin yavaşladığı son 3 yılda işsizlik artıyor. En son verilere göre 15-24 yaş arasında, eğitimine devam edenler, engelliler, çalışmaya hazır olsa da iş aramayanlar gibileri dışarıda bıraktığımızda bile genç işsizliği yüzde 20’ye dayandı. Ev kadınları, kızları, iş aramayanlar ülkemizde oldukça çok, ama toplamda da işsizlik yüzde 10’u geçti.
Teknoloji ekosistemini takip eden gençler çoğalan girişimcilik etkinliklerinde “startup” projelerini sunuyor; bu ekosisteme kulak kabartan biraz daha büyük çalışanlar da dijital tabanlı şirket kurma hayallerini sık sık sohbetlere meze yapıyorlar. Fakat kuşkusuz büyük bir çoğunluk kendi işinin sahibi olma konusunda oldukça çekimser, kararsız. Ama böyle olanlar dahi kendilerini bir girişim şirketi gibi yönetmeyi planlayarak değişikliklerin dalgasına dayanmaya çalışabilirler.
Türk ekonomisinde sanayinin ağırlığı son on yılda zayıflarken hizmet sektörü büyüyor, hizmetler alanında teknoloji önemli faktör ve ciddi bir yetişmiş işgücü açığı var. Mühendislik mezunları dahi ilk iki yıllarında işverenlerde adeta işbaşı eğitim görüyorlar.
Her yaştan kariyer değişikliği adayına internet müthiş bir eğitim kaynağı, ister videolar ile, isterseniz de Khan Academy, vb. artık Türkçe de eğitim veren uluslararası ve yerel eğitim organizasyonları ile kendinizi kodlamadan pazarlamaya pek çok alanda geliştirebilirsiniz.
Öte yandan danışmanlık ve “freelance” biçimlerinde, dışarıdan hizmet alımı hızla yaygınlaşıyor, Elance-oDesk gibi global platformlardan yabancı ülkelere hizmet satabilir, idemama gibi yerli benzerleriyle Türkiye’de ek gelirler elde edebilirsiniz.
Hayalindeki iş için kendini farklılaştırmak
Tabii en büyük amaç, yeni bir tam zamanlı ve mümkünse hayalinizdeki işe adım atmak. Artık girişimcilere yeni projeleriyle ilgili sorduğumuz soruları çalışan alırken mülakatlarda da sorar olduk: “Kendini hangi pazar (işveren sektörler) ve hangi beceri alanlarında (iş fonksiyonları) ölçeklemeyi hedefliyorsun? Seni rekabetten farklı kılan ne, seni neden işe almalıyım, ve bu rekabetçi farkını nasıl koruyabileceksin? Bizimle çalışman sana nasıl fayda sağlayacak, bu yatırımın dönüşü bize ne olabilir?” Evet zor ve üstünde çalışılması gereken sorular!
Ama gerçek bu. Belirsizlik, hızlı değişime adapte olabilme, farklı iş disiplinlerinde en azından biraz farkındalık, deneyim, teknolojiyi kullanabilmenin ötesinde işe uygulayabilme çalışanlarda aranan nitelikler. Bu noktada girişimcilere yapılan tavsiyeler tam zamanlı iş arayan profesyonellere de uygun hale geliyor:
Kim senin yatırımcın olsun istiyorsun?: O şirkette size mentorluk yapacak liderler var mı, neler öğretebilecekler? Şahsına özel fark olsun: Neden seninle çalışılması gerektiğine dair farklı, inandırıcı neden bulamıyorsan yeni şeyler öğrenmeye çalış, bir an önce! Büyüme şansına göre karar ver: Maaşı yüksek iş, kariyerinin kuvvetli büyüyeceği yer olmayabilir, uzun vadeli düşün! Erişilebilir ol: LinkedIn profilinin olması yetmez, muhabirlerin şirket yöneticileriyle aralarını iyi tutmaya çalışması gibi sen de çevrenizdekilerle değerli paylaşımlarda bulun, fayda sağla, iyi hikâyeler oluştur ve anlat! Belirsizlikleri kabullen: Artık işten çıkarmaların çoğaldığı bir dönemde her şeye hazırlıklı ol, her yaşadığını faydalanabileceğin bir deneyime çeviren altyapıyı kur, orta yaşlarında daha az kazandıran bir işi denemeye, riskli de olsa yeni beceriler öğrenmeye psikolojik olarak hazır ol.
Yorumlar