Demokrasi, sadece kelime anlamına bakıldığında çok şey ifade etmeyebilir. Nitekim, demokrasi kişiye, ülkeye ve zamana göre çok değişebilen bir kavram. Kimisine göre demokrasi sadece sandıktan ibaret, kimisine göre ise demokrasi, temel hak ve özgürlüklerin rahat kullanılabildiği, yönetim dışında sivil inisiyatiflerin de aktif olduğu bir ortam. Demokrasinin yapı taşları, elbette sadece bunlarla sınırlı değil. Bilimin ve sanatın desteklenmesi, benimsenmesi ve özgür bırakılması da demokrasi için gereken ön şartlardan. Ayrıca, temel hak ve özgürlükler ne kadar geniş olursa olsun, aykırı düşüncelere, muhalif hareketlere, farklı inançlara ve yaşayış şekillerine de saygı ve tahammül göstermek de demokrasinin olmazsa olmazlarından.
Bilgi, önceleri toplumların savaşçı ve avcı bireylerinin elindeki bir güçken, sonraları din adamlarının tekeline geçmiş, orta çağda krallar ve imparatorların tekelinde olmuş, yakın çağda ise ulus devletlerin güçlenmesi ile monarşik / demokratik iktidarların yönetimine geçti. Bilginin tekelde tutulması, sınırlı olarak sunulan bilginin dinî veya ahlakî sebeplerle ya da bilimsel bağnazlıkla sorgulanamıyor olması, bunun dışında yeni bilgi sunanların ve mevcut bilgiyi sorgulayanların ise cezalandırılması, demokrasinin yerleşmesini ve gelişmesini engelledi.
Fikirlerin serbestçe dolaşması, bilginin paylaşılması, bir sonraki kuşaklara aktarılması ve daha geniş kitlelere ulaşabilmesi için kitle iletişimi çok önemli. Gazete, radyo ve TV gibi geleneksel kitlesel iletişim araçları ne yazık ki çoğu zaman iktidarların ve büyük şirketlerin kontrolünden çıkabilme fırsatı bulamadı. Kitle iletişim araçları, ekonomik darboğaz ve özgürlüklerden yoksun kılınma baskısıyla oto-sansür ve sansür mekanizmalarına çok açık olduğu gibi, bir manipülasyon ve dezenformasyon aracı olarak kullanılabiliyor. Kaldı ki, hemen hemen her ülkede, basın, radyo ve televizyon sıkı denetim kurallarına bağlı, izin, ruhsat ve imtiyazlarla yayınlarını sürdürebiliyor.
Günümüzde demokrasi sadece sandıktan ibaret değil
İnternet ise insanlığa iki taraflı, etkileşimli, düşük maliyetli ve (şimdilik) herhangi bir izin, ruhsat ve imtiyaz gerektirmeyen müthiş bir kitle iletişim ortamı sunabiliyor.
Yüzyıllardır birilerinin tekelinde olan ve kitleleri daha sıkı yönetebilmek için saklanan bilgiye ulaşmak, araştırmak, tartışmak, sorgulamak ve paylaşmak yeni dünyanın alışılagelmiş sıradan faaliyetleri haline geldi. Bilişim alanındaki gelişmelerin, toplumsal alanda önemli ve köklü değişikliklere yol açması, özellikle kitle iletişim alanında yaygınlaşması ve gelişmesi, uluslararası sınırları ortadan kaldırarak, bilginin yakın ve dar bir çevre yerine küresel anlamda paylaşılmasına sebep oldu. İnternet, çokuluslu, ulusal ve yerel yönetimleri sorgulama, denetleme ve eleştirme anlamında fırsat eşitliği sağladığı gibi örgütlenme, toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma, imza kampanyaları düzenleme, haber alma ve haber verme gibi, demokratik hakların kullanılması için müthiş araçlar sunmuştur. Yakın gelecekte büyük kavgalar, her şeyi kayıt ve kontrol etmek isteyen devletler ile haklarını korumak isteyen vatandaşlar arasında olacak.
Günümüzde, demokrasi sadece sandıktan ibaret değil. Bireysel ya da toplumsal sivil inisiyatifler, sosyal ve siyasal alana müdahale edebilen yeni bir güç haline geldi. İşte, dijital demokrasiyi temellendiren bu güce biz, “5. güç” diyoruz. Bu güç, gelişmiş ülkelerde diğer dört gücü (yasama, yürütme, yargı, medya) evriltirken ve değiştirirken, bizim gibi bazı ülkelerde ise bu gücün, önce diğer dört güçle olan savaşması ve galip gelmesi gerekecek. Bu savaşın sonucu ise şimdiden belli. :)
Yorumlar