5 Ekim 2011 günü hayata veda eden Steve Jobs’un ardından gözler Apple hisselerine çevrilmişti. Ancak beklenen düşüşün aksine şirketin hisse değerleri artmaya devam etti ve Apple, New York borsasında 10 Nisan 2012 günü 644 dolardan işlem görmeye başlayarak Microsoft’tan sonra dünyada 600 milyar dolarlık değere ulaşmayı başaran ikinci şirket oldu. Gelin, şimdi birlikte dünyanın en büyük şirketi Apple’a sahip olan kişi ve kurumlara daha yakından bakalım.
Apple’ın 43 milyon 968 bin 668 ile en büyük hissesini elinde bulunduran kuruluş 2 trilyon dolarlık mal varlığı ile dünyanın en büyük yatırım fonu şirketlerinden birisi olan ‘The Vanguard Group.’ Bu grubun kurucusu ise efsane yatırım gurusu John C. Bogle. Time dergisi tarafından dünyanın en etkili 100 ismi arasında anılan ve geneli yatırım teknikleri ile ilgili olan 10 tane de kitabı bulunan Bogle şu anda 93 yaşında, emekli ve Pensilvanya’da yaşıyor. Bogle’ın yatırımcılara özel 8 tavsiyesini de özellikle okumanızı öneririm.
Apple’ın 38 milyon 89 bin 246 ile en büyük ikinci hissedarı ise bu sene 222. yılını kutlayan finansal hizmetler şirketi State Street Corporation. Merkezi Boston’da bulunan şirket 2003 yılında Deutche Bank’ın finansal hizmetler bölümünü 1,5 milyar dolara satın alarak bu alanda JP Morgan’ı da geçmiş. Şirketin CEO’su Jay Hooley şirketin eski çalışanlarından başarılı bir yönetici.
Diğer büyük kurumsal hissederlar ise sırasıyla FMR, LLC, BlackRock Institutional Trust Company, N.A., Northern Trust Corporation, Bank of New York Mellon Corporation, Invesco Ltd., Price (T.Rowe) Associates Inc, Susquehanna International Group, LLP ve JP Morgan Chase & Company.
Apple’ın en büyük bireysel hissedarı: Arthur Levinson
Bireylerden ise elinde en büyük hisseyi bulunduran kişi 162 bin 136 hisseyle Arthur D. Levinson. Kendisi aynı zamanda Google tarafından 18 Eylül 2013 günü duyurulan ve Google’ın sağlıklı yaşam şirketi olan Calico’nun da CEO’su. Levinson’u ise 87 bin 316 adet hisse ile Timothy Cook takip ediyor. Lojistikte uzman olan ve vaktinde Apple’ın tüm fabrika ve depolarını kapatarak üretimi tamamen üçüncü partilere kaydıran, böylece de şirketin kârını katlamasını sağlayan Cook, Jobs’un kalbini de fethetmiş ve Ağustos 2011’de CEO’luk görevine getirilmişti. Cook’un aynı zamanda Nike’ın da yönetim kurulunda çalıştığını hatırlatayım.
Peki, şirketin 61 bin 961 adet hisse adetine sahip olan üçüncü büyük bireysel hissedar kim dersiniz? Bu kişi 44. A.B.D. Başkan Yardımcısı ve Nobel Barış Ödülü sahibi olan Al Gore’dan başkası değil. Peki, bu imparatorluğu kuran ve dünyaya adeta çağ atlatan Jobs’un ve onun ailesini hissesi? Onun payı yukarıda saydıklarımın hepsinden daha az.
Bu örnek aynı zamanda patronluğun ve çalışan olmanın da iyi bir örneği. Bazıları çok değerli buluşlar yaparak ve sıra dışı başarılara imza atarak şirketleri ve dünyamızı bir yerlerden bir yerlere taşıyor, bazıları ise cephedeki bu eşsiz savaşçıları ve onların kurduğu sistemleri ellerindeki tapularıyla sahipleniyor. Sanırım yaşadığımız hayatlar da aynen böyle.
Yorumlar