WhatsApp, MessageMe, iMessage, Viber, Line, Kakor gibi öncelikle ve hatta sadece mobil platformlara odaklı OTT mesajlaşma uygulamarının kullanımı akıllı telefon sayısındaki artışla katlanıyor. Ceptellerden kısa mesaj (SMS) kullanımı beklentilerin aksine azalmıyor fakat 2012’de OTT mesajlaşma uygulamarından atılan mesaj sayısı SMS’lerden %9 daha fazla oldu, 2013’te farkın %100’e çıkması bekleniyor.
Abone için GSM operatörünün aylık veri paketi ücreti dışında birim başına maliyet yaratmayan bu “bedava” kullanım operatörlerin gelirlerini azaltıyor, ama SMS gelirleri hala operatörler için çok karlı. Ülkemizde BTK’nın SMS arabağlantı ücretlerini düşürmesiyle birlikte yılın 2. yarısında kısa mesajlaşmada daha agresif fiyatlar OTT’lerin hızını yavaşlatabilir mi inceleyeceğiz.
Ama OTT mesajlaşma uygulamaları sadece koca GSM operatörlerinin değil, sosyal paylaşım ağları devleri Facebook, Google Plus, hatta Twitter’ın da gelirlerini tehdit ediyor. Mobil cihazla daha süre geçiren kullanıcıların, mobil cihazlarda reklam gösterimi konusunda henüz yaratıcı ve sonuç getiren çözümler geliştiremeyen Facebook, Google gibi şirketleri zorladığını, kullanıcı başına gelirlerinin düşmeye başladığını bu kolonda, dergimizde irdelemiştik.
Fakat şu anda kullanıcı başına gelirleri arttırmaktan da öncelikli bir problem söz konusu gibi, OTT mesajlaşma uygulamalarının kullanıcı sayısı ve kullanım miktarındaki artış, bireylerin Facebook, ya da Google Plus’a mobil platformlarda ihtiyaç hissetme sıklığını azaltıyor! Bireyler cep telefonunda sosyalleşme ihtiyaçları için OTT mesajlaşma ya da Instagram, Foursquare, Vine gibi tek amaçlı fotoğraf, konum, video paylaşım uygulamalarından yeterli tatmini alabiliyorlar.
Bu duruma cevaben Facebook Messenger ile yetinmeyip Android telefonlar için Facebook Home arabirim uygulamasını geliştiren Facebook’un Mayıs ortasında uygulaması bol bol olumsuz puan alırken aynı günlerde Google’da Google Plus içindeki mesajlaşma hizmeti Hangouts’u farklı mobil platformlardan kullanılabilir ayrı bir mobil uygulama olarak duyurdu.
Her ne kadar Facebook Messenger bu alanda Facebook’un erken ve kabul gören bir atılımı olsa da sosyal ağ uygulamaları, OTT mesajlaşma uygulamalarının aksine, bir cep telefonu kullanıcısının doğal olarak kontrol ettiği ve mesaj atmayı düşündüğünde ilk aklına gelen arabirim olmak konusunda pek yol kat etmiş değiller. Bilgisayar başından daha çok kullanım dakikası mobile kaydıkça, web dünyasında güçlü Facebook gibiler, sosyal paylaşım ağlarına karşı duyulan ihtiyacın buharlaşmaması için multimedya paylaşımından geçmiş iletişimlere pek çok araçlarını mobilde daha iyi entegre etmeye çalışacak.
Diğer tarafta WhatsApp gibilerin yoğun kullanımına rağmen hala yeni, tek amaçlı uygulamalar çıkıp popüler oluyor, çünkü OTT mesajlaşmalar sadece “anlık”, hem de kitlelere, tüm takipçilere hitap etme imkanını pek vermiyor, masaüstüne kaymaya başlayan Viber’ın deneylerini diğerleri de takip edebilir, hatta sosyal ağ benzeri özellikler sunabilirler.
Tabii cep telefonu işletim sistemleri de birbirine benzemeye çalışan uygulama ve web ağırlıklı sosyal ağ devlerinin entegrasyonunu kendi üstünden yaptırmaya çalışabilir. Bazı GSM operatörleri ise kendi OTT mesajlaşma uygulamalarını yaygınlaştırmaya çalışacak. Kısacası mobilde reklam gelirlerini arttırmaktan önce hala kullanıcı kapma tarafında büyük savaş devam ediyor. Birbirine fazla benzemeye çalışan çözümlerin doğal kullanıcılarını kaybetme riski doğabilir, herkes için fırsat ve riskler yeniden şekilleniyor.
Yorumlar