Tatil ayı Ağustos’ta bile bakımlar nedeniyle günde 2-4 saat saat çile çektiğimiz İstanbul’un trafiğini bizzat kendi ‘sosyal’ ellerimizle rahatlatsak iyi olacak!
Pek çoğumuza başkasının evini, hatta tek bir odasını kiralama ya da kendi odalarımızdan birini kiraya vermek garip geliyordur. Fakat bunu olabildiğince kolaylaştıran Airbnb, Ağustos’un ilk Cumartesi, ev listelediği 174 ülkede bir gecede tam 60 bin konaklama gerçekleşmesini sağlayarak kendi rekorunu kırdı.
Evimizin ardından gelen 2. büyük fiziki, duran varlık yatırımımız olan otomobiller için de Airbnb benzeri hizmetler kanatlanarak büyür mü, göreceğiz, ama ümit var. Zorluklar ve sıkıntılar yeni açılımlara, buluşlara kapı açabilir, gerçekten sabır sınavından geçtiğimiz büyükşehir trafiği de bizi arayışlara itiyor.
ABD’de bazıları mobil uygulama, bazıları listeleme/ pazaryeri servisleri şeklinde girişimlere ek olarak, kendi aracınızla gideceğiniz istikamette adeta taksi şoförlüğü yapar gibi yolcular almanızı sağlayacak girişimler de çıkıyor.
Tabii ülkemizde de, Digital Age’de tanıttığımız çevrimiçi (online) otomobil kiralama hizmetleri dikkat çekmeye başladı. Fakat “Küçük Amerika olacağız” iddiasından bir şey kaybetmediğimiz Türkiye’mizde de toplu ve raylı taşımanın optimum noktadan çok uzak olduğu, dünyanın en pahalı benzin tüketicileri arasında olmamıza rağmen bu yükü göze alıp özel aracımızla yola hem de tek başımıza çıktığımızı hatırlarsak, otomobil paylaşımı için heyecan duyanlar hiç de az olmamalı.
Kirala, kiraya ver, şoför ol, paylaş
Yollarda hayat eskiten İstanbullular olarak trafiğin farklı öğelerini sürekli gözlemleyip eleştirmeden edemiyoruzdur. Köprü trafiğinde ne kadar çok araçta sadece bir kişi olduğunu görürüz mesela. Ya da park sorunu yaşar, “arabayla çıkmaz olaydım” deriz. Park sorunu yaşamamak için arabayı farklı teslim noktalarına bırakabileceğimiz profesyonel kiralama hizmetleri artık İnternet’te büyümeye başladı.
Bunun biraz farklı modeli, Airbnb gibi bizzat bireyler arasında C2C veya P2P ticaret platformları olarak karşımızda. İngiltere’de Whipcar, ABD’de RelayRides, Wheelz gibi platformlar, sizin mahalleye yakın birinin kullanmadığı aracını kiralamanızı sağlıyor.
Akıllı telefonların yaygınlaşması yeni olasılıkları hayatımıza taşıyacak diyoruz, işte mobilite, lokasyon tabanlı seçim ve anlık hizmet, kısacası mobil ve sosyal platformların gücünden faydalanan bir model. Otomobil satın almadan, bazı günler ihtiyaçlarınızı karşılamak için harika olabilir, diyelim bir iş için Ümraniye ile Bağcılar arasında gidip geleceksiniz, bu sıcakta 3 aktarma ile gidilecek gibi değil, diyebilirsiniz. Aracınız serviste, bakımda da olabilir. Bu model zamanda araç sahipleri için de duran varlıktan gelir imkânı sunuyor. Öyle ki, ABD’de sadece bu tip e-pazaryerlerinde kiraya vermek için 2. bir otomobil satın alıp kar edenler bile var.
Aracını kiraya veremeyecek kadar sık kullananlar ise, yine anlık, mobil ve lokasyon tabanlı erişim sayesinde artık araç paylaşımından gerçekten gelir elde edebiliyor. Sidecar ve Lyft popüler ABD’li örnekler. Araç paylaşımı sitelerinin bir adım ötesi bu modelde kayıtlı şoför olarak siz de değerlendirmeye tabi tutuluyorsunuz.
Kasko, özel sigorta tanımlamaları ve yakıt maliyetleri çözülmesi çok da zor olmayan değişkenler, Türkiye’de araç sigortasından sürekli zarar eden sigortacılar böyle bir modele ön yargı ile yanaşmayacaktır, yakıt konusunda da araç tanıma kitleri ve de yine sistemdeki ‘kullanıcı değerlendirme’ ayarları düzenleyici olabilir.
“Mobilitenin çağı geldi” diyoruz, büyükşehirlerdeki trafik sorunumuz da maalesef çözülemiyor. Akıllı telefona İBB Trafik uygulaması yüklemekle pek rahatlayamadığımız mevcut durumda yenilikçi çözümlere açık olanların sayısı hiç de az değildir. Kendimizi hem zaman, hem maddiyat hem de stres açısından bir nebze koruyacak girişimlere, hele İstanbul gibi toplu taşımanın hâlâ verimli şekilde ulaşamadığı ortamlarda taksi ücretlerinden çok daha ucuza ulaşım imkânına ilgisiz kalmayacağımıza inanıyorum.
Yorumlar