Digital Age Haziran sayısında kişisel verilerini paylaşmakta çekinmeyip dijital mahremiyeti neredeyse hiçe sayan günümüz toplumunun bireylerinin yeni big brother’lar olduğunu iddia ediyor ve bundan yola çıkarak kapağına dijital mahremiyet ve kişisel veri güvenliği konularını taşıyor
İnternetin ilk yıllarında kişisel bilgilerini dışarıya açmakta temkinli davranan kullanıcılar artık bu konuda çok daha serbestler. Özellikle mobil cihazların kullanımının artması ile giderek çeşitlenen ve kalabalıklaşan sosyal medyayı besleyen temel güç, bireylerin görünür olma isteği. Bu arzusu gün geçtikçe artan ve kişisel verilerinin mahremiyeti konusunda bilincini neredeyse tamamen yitiren bireyin yanında olmamayı tercih eden yasalar da işin içine eklenince ortaya uzun yıllardır ağzımıza sakız olan bir isim çıkıyor: Big Brother. 10 yıldır kişisel güvenlik yasasının çıkmasını bekleyen ya da beklemeyen elinde cep telefonu veya bilgisayarı ile kendini her gittiği yerde ‘paylaşma’ adı altında ifşa eden bireyin ta kendisi yeni Big Brother. Bu fikirden yola çıkan Digital Age yeni sayısında kapak dosyasında kişisel veri güvenliği ve dijital mahremiyet konularını ele alıyor.
Bu ay Digital Age’te Türkiye’deki bulut pazarı ve başarı hikâyelerine yer verdiğimiz ‘Türkiye bulut ekosistemi’, gerek yapılan yatırımlar gerekse birbiri ardına sektöre sunulan uygulamalar ile bankacılığın mobil alanda geldiği durumu analiz eden ‘mobil bankacılıkta olgunlaşma devri’, kimilerinin ‘yeni sanayi devrimi’ olarak adlandırdığı ‘3 boyutlu yazıcılar’, markaların pazarlama konusunda yeni kozu olan ve dijital içerik üretiminin önemine dikkat çeken ‘dijital içerik üreten markalar’ ile sadakat kartlarının dijital teknolojilerin etkisiyle daha etkin hale geldiğini anlatan ‘dijital sadakat kartlarının yükselişi’ gibi zengin dosyalar dikkat çekiyor.
Yorumlar