Kirli havaya kısa süreli maruz kalmak, sağlıklı insanlarda acil ancak ciddi olmayan, göz kızarıklığı, öksürük, boğaz ağrısı, boğazda kuruluk, solunum yolunda tahribat ve nefes darlığı gibi problemlere neden olabiliyor. Astım, bronşit, KOAH gibi akciğer problemleri ve kalp hastalığı olan kişilerin sağlıklı bireylere göre etkilenme olasılığı ise daha yüksek. Bu bireylerin yüksek oranda hava kirliliğine maruz kalması astım ataklarına, KOAH semptomlarının artmasına, kalp krizine ve felce sebep olabiliyor.
Hava kirliliği dünya çapında önde gelen 6 sağlık riskinden biri
Hava kirliliğine uzun süreli maruz kalma durumunda ise etkileri kademeli ve uzun yıllar sinsi bir şekilde ilerleyen akciğer kanseri, çocukların akciğer gelişiminde yavaşlama, kalp yetmezliği, kalp krizi, kalp ritminin bozulması, inme, kolesterolle arterlerin tıkanması, solunum yolu enfeksiyonları, KOAH ve astım hastalığının ilerlemesi ve kötüleşmesi gibi hastalıklara da sebep olabilir. Hava kirliliği, dünya çapında önde gelen altı sağlık riskinden biridir. 2016 yılında global olarak hava kirliliğine bağlı tahmini 4,1 milyon erken ölüm tespit edilmiştir.
2019 yılında Dyson ve National Geographic Türkiye iş birliğiyle gerçekleştirilen iç mekân hava kirliliği farkındalık araştırması Türkiye’nin üç büyük ilinde katılımcıların yüzde 22’sinin ailelerinde alerji veya astım problemleriyle karşı karşıya olduklarını ortaya koyuyor. Bu oran, Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği’nin Türkiye’de her dört kişiden birinin alerjik hastalığa sahip olduğu gerçeğini doğruluyor. İnsanlar iç mekan hava kirliliği nedeniyle çoğunlukla burun tahrişi, boğaz ve göz sorunları, solunum hastalıkları gibi alerji ve astım problemleriyle karşılaşıyor. Bu durum özellikle henüz ciğerleri gelişmekte olan çocuklar üzerinde tehlikeli olarak tanımlanabilecek solunum yolu problemleri ve alerjik hastalıklara sebep oluyor.
En çok onlar tehlike altında
Hava kirliliği herkes için oldukça zararlı ancak bazı bireyler diğerlerinden daha fazla etkileniyor. Bireylerin gösterdiği tepkiler sağlık durumlarına ve havanın kirlilik miktarına göre değişiyor. Hava kirliliği en çok düşük gelire sahip toplumları, çocukları, alerjisi olanları, düzenli olarak açık havada spor yapanları, kalp ve solunum yolu hastalığı olanları ve yaşlıları etkiliyor. Hava kirliliğine bağlı erken ölümlerin yüzde 88’i düşük gelir grubunun yoğun olduğu ülkelerde görülüyor.
Daha sağlıklı evler için ipuçları
Harvard Üniversitesi’ne bağlı Halk Sağlığı Okulu’nun daha sağlıklı bir ev ortamına nasıl sahip olabilileceğimizle ilgili yaptığı ‘Sağlıklı Evler’ (Homes for Health) araştırmasıyla paylaşılan bazı ipuçlarına bakarsak, sağlıklı bir evin ilk adımı kapıda ayakkabılarımızı çıkartıp dışarıda olanı orada bırakmakla başlıyor. Evimize temiz havanın girebilmesi için evi sık sık havalandırmak, mümkün olduğunca doğal ışıktan yararlanmak, sağlığımızı tehdit edecek karbondioksit seviyelerine karşı bizi uyarması için duman ve gaz dedektörü kullanmak, evin içinde sigara içmemek, zararlı kimyasallar içermeyen mobilya ve ev eşyalarını tercih etmek, yemek pişirirken cam ve seramik ürünler kullanmak, banyo yapılan alanının küf ve mantar oluşumunu engellemek için iyi bir şekilde havalandırılması ve evin iç-dış boyası için sağlıklı ürünler kullanmak başlıca ipuçları arasında yer alıyor. Raporda öne çıkan diğer önemli ipuçları arasında evleri toz, polen ve duman partiküllerinin yanı sıra bakteri ve çeşitli toksik tozlardandan temizleyen HEPA (Yüksek Verimli Partikül Filtresi) filtreli elektrik süpürgeleriyle düzenli olarak süpürmek ve yine HEPA filtreli hava temizleyici fanlar kullanmak yer alıyor. Tüketiciler evlerinde bu noktalara dikkat ederek yapacakları birkaç değişiklikle daha sağlıklı bir ortam oluşturabilir.
Dyson ürünlerinin teknolojisi sağlık odaklı…
Hava kirliliğinden ev tozu akarlarına farklı nedenlerden kaynaklı hastalıklar ve alerjik reaksiyonlardaki artış özellikle temizlik ve hava temizleme cihazları segmentinde ev elektroniği geliştiren markaları bu bağlamda yeni teknolojiler sunma konusunda teşvik ediyor. Bu alanda çözüm geliştiren firmalardan biri Dyson. Dyson mühendisleri, evleri ve iç mekanları daha sağlıklı hale getirmek, havayı daha temiz tutmak için tasarladığı süpürgeler ve hava temizleyici fanlarla zararlı maddeleri tespit edip hapsederek daha sağlıklı bir ortamda bulunmamızı ve rahat nefes almanızı sağlıyor.
Dyson V11 kablosuz süpürge evi gözle görülemeyecek kadar küçük, zararlı partükillerden temizliyor. Tamamen kapalı HEPA filtre sistemiyle, 0,3 mikron kadar küçük partikülleri yüzde 99,97 oranında hapsederek temiz hava yayıyor. Böylelikle sağlıklı bir yaşam alanı için toz, alerjen ve bakterileri yok ediyor. Şu ana kadarki en güçlü kablosuz temizleme başlığıyla sert naylon fırçalar, dipteki kirleri çekmek için halının derinlerine iniyor ve yumuşak, anti-statik, karbon fiber lifler sert zeminlerdeki ve çatlaklardaki tozları kolayca yakalıyor ve evi arındırıyor. Dyson V11 kablosuz süpürge; 315 mühendis, 32 bin 500’den fazla prototip ve on yıldan uzun süren geliştirme çalışmalarının ortaya çıktı ve Dyson’ın şu ana kadar ürettiği en güçlü süpürge olma özelliğine sahip.
Dyson Pure Hot+Cool hava temizleyici fan ise iç alandaki alerjen ve zararlı maddeleri tespit ediyor ve 0,1 mikron kadar küçük olan zararlı partiküllerin yüzde 99,95’ini hapsediyor. Havadaki zararlı gazları otomatik olarak algılıyor ve gerçek zamanlı olarak kullanıcıya raporluyor. Dengeli bir hava akışı için Air Multiplier teknolojisi kullanan ürün, termostat ısı kontrolüyle otomatik olarak odayı hedef sıcaklıkta tutuyor. Deliksiz bir gece uykusu için sunduğu gece moduyla hava kalitesini izlemeye ve havayı arındırmaya devam ederken, Dyson Link uygulamasıyla hava kalitesini akıllıca kontrol etme ve izleme imkânı sunuyor.
Dyson Core Flow teknolojisiyle kişisel kullanıma uygun olarak tasarlanmış Dyson Pure Cool Me kişisel hava temizleyici ise 70 derecelik salınımıyla kişiselleştirilebilir bir deneyim sunuyor. HEPA filtresiyle partikülleri yok ederek kişisel alandaki havayı temizliyor. Akustik olarak mümkün olduğunca sessiz olacak şekilde tasarlanan ürün, çalışma masası, yatak başucu gibi daha yakın alanlarda konumlandırılarak sağlıklı bir hava solunmasına destek oluyor.
Yorumlar