Siz de sosyal holigan mısınız?
Bu ay kapağımıza taşıdığımız sosyal holiganizmin yükselişi hikâyesinin anahtar kelimesi olan holiganizm, anlatmak istediğinizde neresinden başlayacağınızı çok da kestiremediğiniz konulardan biri. Böyle durumlarda her zaman meselenin kökenine inmek iyidir deyip, yüz küsur yıl öncesine 2 saniyelik bir Google’lama hamlesi ile ulaşınca karşımıza enteresan bir hikâye çıkıyor: ‘Hooligans’ kavramı 1890’lı yıllarda oynanan bir müzikalde anlatılan, kabadayılığı ve zorbalığıyla nam salmış İrlandalı bir ailenin soyadı. TDK’ya göre ise holigan, futbolda fanatizmi besleyen, aşırı davranışlarda bulunan ve çevreye zarar vermeye eğilimli taraftar’ anlamına geliyor. Basitçe saldırgan ve beklenmedik tepkiler veren taraftarlık davranışı demek olan holiganizmin, kendini tiyatro sahnelerinden ziyade tribünlerde bulduğu, gerçek anlamda görünürlüğüne ise sosyal ağlarda kavuştuğu aşikâr.
Sosyal holiganizm ya da dijital holiganizm, günlük hayatta yüz yüze konuşarak edineceğimiz arkadaşlardansa internet üzerinden arkadaş edinmemizden çok da ayrı düşünmememiz gereken konular. Hikâye basit. Herkes birbirine Twitter’dan ya da farklı bir mecradan laf çarpıyor, hakaret ediyor. Köpüren tartışmalar sonrasında internet sitelerine ve geleneksel medyaya haber oluyor, oradan tekrar sosyal medyaya düşüyor ve herkes bunu konuşuyor. Bir bakmışsınız, herkes aynı tartışmanın parçası. Böyle bir sarmal var ve bu sarmalda daha az yüzleşme, daha az sosyal ceza ve kimi zaman hadsizliğe varan daha cüretkâr sözler var. Kimine göre deşarj olma, stres atma kimine göre klavye delikanlılığı bu. Ama şunun altını çizmemiz gerekiyor: Araştırmalara göre; sosyal medya üzerinden rakip takım taraftarına umursamadan küfür eden insanların eğitim seviyeleri şaşırtıcı bir şekilde iyi. Yani, bu durumun eğitimle de bir ilgisi yok.
Digital Age Ekim sayısı çıktı!
Taraftarlık kültürümüzü holiganizme yakın buluyoruz
Sosyal holiganizm tüm dünyayı ilgilendiren bir sorun aslında. Şöyle bir hafızanızı zorlarsanız- tabii biraz futbolla ilginizin de olması gerek- 2014 yılında dünyaca ünlü futbolcu Mario Balotelli’ye yönelik ırkçı söylemler içeren tweet’leri ya da 2015 yılında İngiliz futbolcu Phil Neville’in ailesine yönelik tehditler içeren online kampanya haberlerini hatırlarsınız. Evet, sosyal holiganizm dünyada var. Hatta kimi ülkelerde fiziksel şiddetin, taraftar grupları arasındaki kavgaların buluşması noktası belki ama bu ay görüşlerine başvurduğumuz birçok spor yazarının ortak görüşü şunu işaret ediyor: Sosyal holiganizm Türk insanı için adeta biçilmiş kaftan. Öyle ki, bu mesele hakkında konuşmak üzere geçtiğimiz günlerde bir araya geldiğimiz NTVSpor yorumculardan Mert Aydın’ın şöyle bir yorumu var: “Biz toplum olarak şunu bekliyormuşuz: Şu sosyal medya gelsin de biz birbirimize girelim.” Biz de bu ay sosyal holiganizm meselesini güven, empati, sevgi, saygı ve kaybolan toplumsal değerler üzerinden duyar kasmanın ötesine taşımak ve toplumdaki karşılığını görmek adına Zenna ile bir araştırma gerçekleştirdik. Birbirinden ilginç ve önemli ayrıntılara sahip araştırmanın en önemli çıktılarından biri halk genelinin yüzde 63’ünün Türkiye’deki taraftarlık kültürünü -online mecralar veya genel fark etmeksizin- holiganizme yakın bulması. Gerçek anlamda futbolla yatıp futbolla kalkan dahası bugünlerde gerçeklerden soyutlanıp futbolla uyutulan Türk insanının sosyal holiganizme bakışını ve spor adamlarının bu işin çözümüne yönelik yorumlarını bu ayki kapak dosyamızda bulabilirsiniz.
Bu ay Digital Age ile birlikte gündemi çok yakından ilgilendiren iki ek çalışmamız var. İlki yeni nesil spor: E-spor eki, markaların bir süredir yakından takip ettiği e-spor ile ilgili güncel gelişmeleri sayfalarına taşıyor. Diğer çalışma, “Herkes için programatik reklamcılık” kitapçığı. Programatik reklamcılık konusunda kafanızdaki birçok soruya cevap verecek bu faydalı rehberi şiddetle tavsiye ediyoruz.
Bu ayın öne çıkan diğer dosyaları; Dijitalle dönüşen perakendecilerden oluşan “Perakende 30” özel dosyamız, Vadi’deki Türk Girişimciler, dmexco 2017’den satır başları…
“E-spor” eki derginizle birlikte raflarda…
Yorumlar