Mobil videolar, sadık dost videolar
“2015’te en çok göze çarpan neydi,” diye soracak olursak tereddüt etmeden videoların durdurulamayan yükselişi diye cevap verebiliriz. İşletim sistemi, operatör ve ülke fark etmeksizin video tüketimindeki büyüklük reklamverenlere kullanıcılarla etkileşimde bulunmak için yeni yollar sundu ve yayıncılar için iyi bir gelir kaynağı haline geldi. 2016’da da bu gelişmelerin devam etmesini ve daha farklı ve gelişmiş video formatlarıyla büyümenin daha da hızlanmasını bekleyebilirsiniz. Mobil videonun televizyon gibi daha “geleneksel” kanallar için iyi bir tümleyici oluşturduğunu düşündüğümüzde, reklamverenler için birçok fırsat vadettiğini de söyleyebiliriz.
Bunların yanı sıra native video olarak geçen doğal videoların da mobil video büyümesine katkı sağlayacağı düşünülüyor. Kullanıcı deneyimini rahatsız etmeden marka mesajını ileten bu formatlar önümüzdeki senelerde yayıncı ve reklamveren tarafından daha çok kullanılacak.
Reklamlarda mobil uygulamalar liderliği ele alıyor
Mobil reklamlar için daha zengin ve kaliteli reklam formatları sunan mobil uygulamalar, 2016’da yükselişte olacak. Mobildeki sitelerin çoğunun mobile uyumlu olmaması ve iyi performans göstermemesi reklam entegrasyonlarında bazı sorunlara neden oluyor. Bu da gözleri daha etkili ve etkin çalışan mobil uygulamalara kaydırıyor.
Hem yazılım hem de donanım olarak mobil cihazları düşündüğümüzde, mobil uygulamaların bize sunduğu olanakların çok daha geniş olduğunu görüyoruz. Mobil reklam engelleme araçlarının da yükselişi ile birlikte mobil reklam odağında mobil siteler karşısında uygulamaların daha avantajlı olduğu daha net görülebiliyor.
Düzenlemeler, kısıtlamalar ve kullanıcıların tepkisi
Reklam engelleme araçları bu yıl tabiri yerindeyse gündeme oturdu ve bunun olması her ne kadar gözümüze korkutucu görünse de aslında mobil sektörün gelişimi ve gerekli değişimi için bir katalizör görevi görecek. Nitekim, kullanıcıların rahatsız edici reklamlara karşı gösterdiği tepkinin vücut bulmuş hali olarak tanımlayabileceğimiz reklam engelleyiciler tüm dijital reklam sektörü için bir uyarı alarmı görevi gördü.
Tüketicilerin ve reklamverenlerin daha az rahatsız eden ve daha alakalı reklam talebine kulak vermekte fayda var. Çünkü reklam engelleyicileri bir fırsat olarak görmeyip bu konu ile ilgili önlem alınmazsa kaybedenlerin kullanıcılar olduğunu düşünmek büyük bir hayalperestlik olacaktır. Fakat bu göz ardı edilmeyip daha kaliteli, hedefli ve alakalı reklam gösterimlerine başlanırsa Apple, Google ve Facebook gibi birçok teknoloji devinin teşvikiyle birlikte endüstri yüksek standartlara taşınabilir.
Sadece performans değil, hem performans hem marka farkındalığı
Marka performansı şeklinde adlandırabileceğimiz hibrit alan 2016’da bize ilginç fırsatlar sunacak gibi görünüyor. Markalar performans pazarlaması taktiklerini performans bazlı metrikler ile ölçmeye devam ederken, uygulama indirme oranları ve kullanıcı başına gelen elde edilen gelir gibi, daha “kullanıcı dostu” mobil envanterler kullanacak ve en doğru kişileri hedefleyerek onlarla etkileşim sağlayacaklar.
Asıl gelişmenin, performans pazarlamasının biraz daha geri planda kalarak marka bilinirliği ve algısı üzerine giden reklam kampanyalarındaki artışta olacağı bekleniyor. Markalar artık mobilde sadece performans odaklı çalışmak yerine mobil dostu olduklarını ve bu teknolojiye de uyum sağladıklarını mobil nesle göstermek istiyorlar. Nitekim, birkaç seneye markaların hedef kitleleri kim olursa olsun, bu kişilerin mobil nesilden yetişen yetişkinler olacağı aşikar bir durum. Markaların mobilde marka bilinirliğini ve algısını artırmak için atacağı adımlar mobil kullanıcıların markaları yeniden konumlandırmasına yardımcı olabilir. Markalar için bu yıl en önemli trend olarak marka performansı görülüyor.
Yeni formatlar, yeni meşgaleler, yeni araçlar
Mobil demişken mobilin diğer mecralar ile uyumlu çalışabilme özelliğinden bahsetmeden geçmek olmaz. 2015’te olduğu gibi bu senede de bağlantılı cihazlar, daha akıllı yapay zekâlar, beacon’lar, mobil ödemeler, hologramlar ve birçok yeni teknoloji mobil ile entegrasyonu ses getireceğe benziyor.
Sene sonu özetimiz ve 2016’da mobil sektörü etkileyecek 5 trend de yine gösteriyor ki, mobil bir trend değil, mobil hayatımızda yer eden ve gerek kişisel gerek kurumsal gündelik hayatımızı değiştirecek bir olgu olarak bundan sonraki hayatlarımızda yer alacak.
Yorumlar