Skip to main content

Yapay zekânın geleceği ve bu alanda tartışılan singularity (tekillik) konusunu akademisyenlere sorduk. Gelecekte yapay zekânın insan zekâsının ötesine geçerek medeniyeti ve insan doğasını radikal bir biçimde değiştireceğine inanılan hipotezsel nokta olan singularity için akademisyenlerin görüşlerini paylaşıyoruz.

İTÜ Bilgisayar ve Bilişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sanem Sarıel, yapay zekânın dijital olarak etkileşimde bulunduğumuz birçok uygulamada isteklerimize uygun hizmet vermek üzere kullanıldığının ve bunun her geçen gün daha da yaygınlaştığını söylüyor. Doç. Dr. Sanem Sarıel, internet arama motorlarında arama sonuçlarının isteğimize uygun olarak en hızlı şekilde sıralanarak sunulması, gideceğimiz konuma yol durumu ve trafiği de göz önüne alarak en kısa sürede nasıl ulaşacağımızı belirleyen rotanın planlanması, çevrimiçi alış-veriş sitelerinde ürünlerin önceliklerimize ve beğenilerimize uygun şekilde sunulması için birçok yapay zekâ algoritması kullanıldığını aktarıyor. “Akıllı kişisel asistanlar da daha iyi etkileşim arayüzleri ile geniş kullanıma sahip” diyen Doç. Sarıel, yakın gelecekte yapay zekâ yöntemlerinin bu uygulamalardaki kullanımının daha da yoğun olacağının açık şekilde görüleceğini belirtiyor.

Doç. Sarıel, günümüzdeki yapay zekâ sistemlerinde henüz hayal gücü ve özgünlük gerektiren uygulamalar için büyük ilerleme kaydedilemediğine dikkat çekiyor.  “Zekâyı niteleyen yeteneklerden biri olan yaratıcı düşünme; bilgiyi sentezleme, değerlendirme ve uygulamayı gerektiriyor” ifadesini kullanan Sarıel’e göre, görsel sanat etkinlikleri, özgün yazı yazma, yenilikçi ürün veya oyun tasarımı gibi hayal gücü ve yaratıcılık gerektiren işlerde yapay zekâ sistemlerinin henüz yeterli seviyede değil.  Sarıel bununla birlikte gelecekte bu konularla ilgili daha çok gelişme kaydedileceğini öngörüyor.  Yapay zekâ araştırmalarının temel hedeflerden biri de zeki davranışları, içinde bulunduğumuz gerçek dünyada çalışan robot sistemlerinde de görmek olduğunu vurgulayan Sarıel, yakın gelecekte robotlarla günlük yaşamımızdaki rutin işlerimizi kolaylaştırmak için işbirliği içinde olacağımızı dile getiriyor. Sarıel bunu bir tehdit olarak değil teknolojik bir avantaj olarak gördüğünü sözlerine ekliyor.

Sabancı Üniversitesi Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Esra Erdem ise yapay zekânın geleceğiyle ilgili heyecan duyduğunu ifade ediyor. “Yapay zekânın insanlar ve diğer canlılar için faydalı uygulamalara olanak sağlayacağına ve yapay zekâ teknolojilerinin hayatımızı olumlu bir şekilde değiştireceğine inanıyorum” diyen Doç. Dr. Esra Erdem, yapay zekânın geleceğini hem bilgisayar bilimlerindeki hem  diğer bilim alanlarındaki gelişmelerden ayrı düşünemediğini vurguluyor. Doç. Erdem,  bu nedenle, yapay zekâ ile ilişkilendirilen singularity (tekillik) kavramının tanımının da çeşitli bilim alanlarındaki gelişmelerle beraber değişeceğini ve farklı şekillerde gerçekleşeceğini düşünüyor.

Üniversitelerimizde yapay zekâyla ilgili nasıl çalışmalar yapılıyor?

İTÜ Yapay Zekâ ve Robotik Laboratuvarı’nda iki farklı uygulama alanında araştırmalar yürütülürken, Sabancı Üniversitesi’nde ise kişiye özel ilaç keşfinden fabrikalarda insanlarla beraber çalışan robotlara değişen alanda çalışmalar mevcut. Doç. Sarıel ve Doç. Erdem üniversitelerinden gerçekleştirilen çalışmaları anlatıyor

Video oyunlarındaki oyuncu davranışların modelliyoruz

Yapay öğrenme üzerine yürüttüğümüz bir çalışmamızda otomatik mantıksal çıkarsama yöntemleri ile The Incredible Machine video oyundaki bulmacaları çözen bir sistem geliştirdik. Bu sistem, kullanıcılara sunulan eğitim videolarından başka herhangi bir ön bilgi kullanmadan nesne, araç ve makineler arasındaki ilişki ve etkileşimleri öğrenebilmekte. Bu oyun ortamı, bir yapay zekâ sisteminin verilen zekâ problemine çözüm üretebilmesi için ortamdaki çeşitli nesne, alet ve makinelerden yararlanmasını gerektiren güzel bir uygulama alanı sunuyor.  Bunun yanında video oyunlarında oyuncu davranışı modellemesi ve deneyiminin iyileştirilmesi için geliştirdiğimiz yöntemler bulunuyor.

Laboratuvarımızda robotların ortamlarında güvenli çalışabilmeleri için kendi hatalarını sezebilmeleri ve bu hatalarından deneyim kazanarak hata yapmamayı öğrenmeleri üzerine TÜBİTAK destekli projeler yürütüyoruz. Mars robotlarına benzeyen gezgin robotlarımız, ev işlerinde çalışabilecek insansı robotumuz ve gelişmiş simülasyon (benzetim) ortamlarımız ile öğrencilerimiz robotların farklı uygulama alanlarında problem çözebilmeleri, plan yapabilmeleri ve deneyimlerinden öğrenebilmeleri için çalışıyor. Robotların nesnelerle ve ortamla etkileşimi için görüntü işleme, ortamda güvenli gezinmesi için haritalama ve yol planlaması, karmaşık görevlerini yerine getirebilmeleri için daha yüksek seviyeli planlama ve ortamdan elde ettikleri deneyimlerinden öğrenebilmeleri için gelişmiş makine öğrenmesi algoritmaları geliştiriyoruz. Nesnelerle etkileşim süreçleri, nesneleri tutma, taşıma ve yerleştirme gibi eylemleri kapsıyor. Bu sayede robotların günlük yaşamımızda güvenli bir şekilde yardımcı olabilmelerini hedefliyoruz. 

Yapay zekâyla kişiye özel ilaç keşfi üzerine çalışıyoruz

Üniversitemizde yapay zekâ alanında bilgi gösterimi, otomatik akıl yürütme, makine öğrenmesi, örüntü tanıma, veri madenciliği, çoklu etmen sistemleri ve bilişsel robotik çeşitli konularda hem teorik hem de uygulamalı araştırmalar yapıyoruz. Örneğin, bir taraftan yapay zekâ yöntemleri kullanılarak kişiye özel ilaç keşfi için yeni yöntemler geliştirilirken, diğer yandan bilişsel fabrikalarda insanlarla beraber çalışan robotlar için yapay zekâ yöntemleri üzerinde çalışıyoruz.