Skip to main content

Xerox PARC’ın genel müdürlüğüne Ocak’ta ilk kez bir Türk yönetici atandı ve Dr. Tolga Kurtoğlu’ndan görevine ilişkin görüşlerini aldık.

Xerox denince akla daha çok ofis donanımları gelse de, Xerox çok daha fazlası. Xerox, bugün bilgisayarlarda kullandığımız fare ve grafik kullanıcı arayüzünü icat eden firma ve bütün bunları Xerox PARC araştırma merkezi sayesinde başardı. PARC’ın genel müdürlüğüne Ocak’ta ilk kez bir Türk yönetici adandı ve Dr. Tolga Kurtoğlu’ndan görevine ilişkin görüşlerini aldık.

Xerox PARC CEO’luğuna uzanan kariyer yolculuğunuz hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz? Xerox PARC’la yolunuz nasıl kesişti?

İlk profesyonel işime 2001 yılının Ağustos ayında Dell’de tasarım mühendisi olarak başladım. Üç yıl kadar bu görevi yaptıktan sonra, doktora yapmak için okul hayatına geri dönmeye karar verdim. Doktora sonrası, 2006 Haziran’dan 2010 yazına kadar Amerikan Ulusal Havacılık Dairesi’da (NASA) bilim adamı olarak çalıştım. Bunun sonrasında da şu anda görev yaptığım Xerox PARC’a (Palo Alto Research Center) geçtim.

Xerox PARC’da ilk görevim kendi uzmanlık alanım olan sistem mühendisliği ve bilgisayar destekli tasarım konusunda yeni birtakım teknolojiler geliştirmek üzerine oldu. Bir süre aktif olarak bilgisayar bilimleri ile mühendisliğin kesiştiği alanlarda araştırmacı ve proje lideri ve yürütücüsü olarak çalıştım. Bu, PARC’da bu alanda yapılan ilk ciddi yatırımdı. Daha sonra aynı alanda birçok çalışmaya imza attık ve ben otomasyon teknolojileri Ar-Ge yöneticiliği, dizayn ve dijital imalat teknoloji direktörlüğü ve son olarak da başkan yardımcılığı görevlerinde bulundum.

Xerox PARC’ın gündemindeki çalışmalar nelerdir? Son dönemde hangi konularla ilgili çalışıyorsunuz?

Birçok alanda çalışmamız bulunuyor. İnsan merkezli inovasyon hizmetleri, akıllı araçlar ve sistemler, nesnelerin interneti, temiz enerji, akıllı ambalaj, yapay zekâ, makine öğrenimi ve analitiği, güvenlik ve mahremiyet, basılı elektronikler ve dijital imalat Xerox PARC’ın üzerinde çalıştığı konuların başında geliyor.

Yapay zekânın dünyayı nasıl değiştireceğini düşünüyorsunuz?

Yapay zekânın dünyayı radikal bir şekilde değiştireceğini düşünüyorum. Bunu anlamak için teknolojideki güncel değişim dalgalarına bakmak yeterli. İlk göze çarpan değişimlerden biri, zekâ unsurunun gömülü ve birbirine giderek daha çok bağlı bir şekilde nesnelerin interneti olgusuyla karşımıza çıkması. İkinci değişim de “öğrenen makineler” olarak adlandırdığımız, makinelerin ve nesnelerin giderek daha akıllı, etrafını sezen, anlayan, analiz edebilen ve ona göre davranışlarını düzenleyen bir yapıya bürünmesi. Otonom sürücüsüz arabalar ve insansız hava araçları bunun ilk örnekleri. Ama bu özelliğe sahip olan nesnelerin daha çok yaygınlaşacağını ve gündelik hayatımızda kullandığımız ürünlere de sıçrayacağını öngörmek zor değil. Bir diğer unsur da dijital ve fiziksel dünyanın giderek birbirleriyle gerçek zamanlı olarak etkileşmesi ve onun yarattığı teknolojiler. Önümüzdeki on yıl boyunca yapay zekâ ile desteklenmiş, artırılmış sanal gerçeklik gibi teknolojilerin çok daha hızlı gelişeceğini öngörmek mümkün. Bir diğer unsur da insanların ve yapay zekânın bir araya gelip işbirlikçi bir şekilde problem çözmesini sağlayan teknolojiler. Yapay zekânın kapalı kutu çözümlerin dışına çıkarak, insanların değişik duyuları ile ortaklaşa çalışan formlara dönüşeceğini düşünüyorum. Ses bazlı arayüzler bunun bir başlangıcı.

Xerox PARC’ın Türkiye ile ilgili planları var mı veya gelecekte olacak mı?

Dünya üzerinde yüksek teknolojiye önem veren birçok ülkeden birçok firma ile çalışıyoruz. Bunun içinde halihazırda Türk firmaları da var. Elbette şu an geçerli olan projelerimizi daha da derinleştirmek amaçlarımızdan bir tanesi. Bunun dışında şu anda çalışmadığımız, inovasyon konusunda stratejik düşünen, yüksek teknoloji ve Ar-Ge konusunda ihtiyaçları olan ve yatırım yapmayı düşünen diğer Türk firmalarıyla da iş yapmak istiyoruz. İleride bu konuda birkaç çalışmamız olacak.

Xerox PARC’ın en güçlü yönleri neler? Xerox PARC bunları nasıl kullanıyor? 

Xerox PARC’ın en güçlü yönü teknoloji gelişimine göstermiş olduğu yaklaşım. Yeni bir fikir bulmaktan, pazarda etki yaratmaya uzanan yol uzun bir süreç. Bu süreci doğru bir şekilde yönetebilmek için teknik alandaki çalışmaları iki şeyle birleştirmek gerekiyor: Birisi iş bilimi ve teknolojik çıktının doğru iş modelleri ile eşleştirilmesi. İkincisi de teknoloji geliştirirken insan unsurunu ana faktör olarak tutabilmek. Bunun için sürekli olarak pazardan ve son kullanıcılardan geri bildirim alabilmek ve bunu teknoloji geliştirme çabalarına ve süreçlerine entegre edebilmek gerekiyor. PARC kuruluşundan bu yana insan merkezli inovasyona çok önem veren bir kurum. Pazarda en güçlü etkiyi en kısa zamanda yaratmak için buna bugün de çok önem vererek her stratejik kararımızda kullanıyoruz.

Xerox PARC’ın bugün itibariyle kaç müşterisi bulunuyor ve sektörlere göre dağılımı nasıl?

PARC’ın çok çeşitli bir müşteri portföyü bulunuyor. Elbette en büyük müşterimiz Xerox. Onun dışında özel sektörden hem ABD’nin hem de dünyanın birçok pazar lideri firması ile çalışıyoruz. Bunların içinde hepimizin çok yakından tanıdığı Fortune 500, Global 1000 listesinde olan firmalar var. İşimiz teknoloji transferi ve ürün ticarileştirmesi olduğu için gene start-up ekosistemi ile hem Silikon Vadisi’nde hem global olarak çok yakından çalışıyoruz. Bir diğer müşteri grubu da devlet kurumları. Savunma Bakanlığı ve Enerji Bakanlığı ile çok yakından çalışıyoruz. Sektör olarak hemen her sektörde faaliyetimiz var. Enerji, ulaşım, otomotiv, ürün ömrü yönetimi, savunma ve havacılık ilk akla gelenler.

Bunların dışında değinmek istediğiniz noktalar var mı?

Ben Türkiye’de yüksek teknoloji için ciddi bir potansiyel olduğunu düşünüyorum. Hem üniversite eğitim kalitesi olarak, hem insan sermayesi hem de doğal kaynaklar olarak global arenada rekabet edebilecek unsurların birçoğuna ülke olarak sahip olduğumuzu düşünüyorum. Bunları stratejik olarak kanalize edebilmemiz ve doğru seçilmiş birkaç alanda inovasyon ve teknoloji liderliğini hedef almamız gerekiyor. Ben hem kişisel olarak hem de PARC aracılığı ile kurumsal olarak buna teknoloji geliştirilmesi ve ticarileştirilmesi süreçlerinde katkı sağlamak isterim. Bu konuda ileride birkaç çalışmamız olacak. İlgilenenlerin bizimle bağlantıya geçmesini bekliyoruz.