Skip to main content

Finlandiya’da tasarlanan, 23 dilde konuşabilen robot öğretmen “Elias” Türkiye’de öğrencilerle buluştu.

Finlandiya’da öğretmen olarak işe alınan, 23 dil bilen, mobil bir uygulama ile sınıfın dili ve öğrencilerin düzeyine göre ayarlanabilen robot öğretmen Elias, eğitim teknolojilerinde gelişimin en somut örneği olarak dünya kamuoyunun gündeminde yer alıyor. Bahçeşehir Koleji yaptığı işbirliği ile Elias’ı öğrencileriyle buluşturdu.

Robot asistan Elias, okulda bir sınıfta derse girerek öğrencilerle tanıştı. İngilizce konuşan ve verilen komutları yerine getiren Elias, öğrencilerle birlikte müzik eşliğinde dans etti.

Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel,” Elias’ın gelecek eğitim-öğretim yılında Bahçeşehir Koleji bünyesindeki 4-5 pilot okulda öğrencilerle buluşacağını belirterek“Eğitim sistemi kökünden bir değişim yaşıyor ve aslında değişmeli de… Bugüne kadar uygulanan eğitim sistemleriyle ve eğitim anlayışıyla yarına ulaşmamız mümkün görünmüyor. Zaten gelişmiş ülkelere baktığınızda geleneksel eğitimin artık uygulanmadığını göreceksiniz. Yeni eğitim anlayışında; sınıflarda ders yapmak yerine ders, her yerde yapılıyor. Fabrikasyon eğitim kalıpları başarısını yitirdi. Eğitim teknolojileri sayesinde kişiye özgü eğitim modelleri her geçen gün gelişecek. Genel tabloya bakarsak bu robot bugün çok küçük bir örnek. Asıl görülmesive kaçırılmaması gereken büyük resim ise; eğitim sisteminde yakın zamanda yaşanan ve yaşanacak olan değişimdir. Ülke olarak bunun gerisinde kalamayız. Öğretmenin yerini bir makine asla alamaz bunda hem fikirim ama teknolojinin desteğiyle kişiye özgü öğretim sunmak da mümkün. On yılı aşkın süredir Bahçeşehir Koleji olarak kişiye özgü eğitim modelini eğitim sistemimize başarıyla entegre ediyoruz” dedi.

Yücel : Amacımız robotu kullanan değil, üreten öğrenciler yetiştirmek

Türkiye’de kodlama derslerinin seçmeli değil zorunlu hale getirilmesi gerektiğini belirten Yücel:“2025 yılında dünyada 80 milyar nesnenin internete bağlı olacağı öngörülüyor. Böyle bir dünyaya doğru hızla yol alırken biz hâlâ eski eğitim anlayışını benimseyemeyiz. Artık bilgi bir tık uzağımızda. Önemli olan, var olan bilgiyi analiz ve sentez edip, üretmektir. Bilgi transfer eden değil, bilgiyi üreten anlayışı benimseyen sistemleeğitim verilmelidir. Bu çağın dili “kodlama”dır. Kodlama dersleri eğitim öncesinden başlayıp seçmeli değil zorunlu ders olarak müfredatımızda yer almalıdır. Analitik düşünme becerisine sahip bireyler yetiştirerek yakın gelecekte robotlarımızı kendimiz üretmeliyiz. Yerli yazılım milli bir meseledir ve bu robotların yazılımlarını bizim yapmamız gerekiyor.Biz,derslere asistan öğretmen olarak girecek robot “Elias” ile aslında çocuklarımıza bunu empoze etmek istiyoruz. Yapay zekayla tanışıp, hayatın hangi alanlarında nasıl kullanabileceğini bilen, hayal eden, hayallerinin peşinden giden ve hayallerini üreten mezunlarımız olacağına inanıyorum” dedi.