Skip to main content

FinTech’lerden bu kadar bahsediyoruz ama size rahatlıkla söyleyebilirim ki en çok distrupt olacak bir finans alanı varsa o da sigortacılık. Hem ürün/servisler olarak hem de müşteriye ulaşım kanallarıyla 100 yıldır hiç değişmeyen bir sektör için Rönesans zamanı geldiğini açıkça görüyoruz

fintech

Yıllardan 1998. Üniversitede bir arkadaşımın çok ısrar etmesi üzerine büyük bir sigorta şirketinin en büyük acentelerinden birinin lobisinde bekliyoruz. Amacımız part-time olarak sigorta satıcısı olabilmek. İlk görüşme için karşımızda 40 yaşlarında, o zaman için bana herkesten daha deneyimli görünen bir iş kadını var. Bize işi anlattıktan sonra söylediğini hiç unutamayacağım: “Arkadaşlar, bu memlekette kimse sigortaya falan inanmaz, amacınız onlara tedbiri siz alın takdir zaten geliri hissettirmek”. Detaylı bir pazar analizi olmasa da, bu sözün hayatımızda aslında ne kadar geçerli olduğunu ve sigortayla ne kadar eşleştiğini söylememe gerek yok herhalde. Bize bir şey olmaz kavramı, Türkiye’de isminin içinde bile zorunlu kelimesi geçen zorunlu trafik sigortasının yüzde 80’lere dahi ulaşmayan oranda yapılmasıyla hayat buluyor sanırım.

Bu yazımda amacım sigortacılığı anlatmak olmasa da ekşisözlük’teki tanımlardan biri şu; “sıcak satışın babasıdır. elinizde müşteriye sunacak gözle görülür hiç birşey yoktur. tencere tava dersin, 5 lira dersin alır ya da almaz. ‘bana para ver, ben senin başına bişey gelirse masrafını karşılayacağım. ee..ya başıma bişey gelmezse. sana boşu boşuna para ödemiş olucam.evet ama ya gelirse? peki ya gelmezse? ama ya gelirse’ işte sigortacılığın ana çıkmazı budur.” (divedeep mahlaslı yazarın girdisi)

InsurTech için Lemonade örneği

Bundan 4 yıl önce Brett King’in bir sunumunda, şoförsüz araçların gelmesiyle araç sigortasının nasıl olacağını sormasını defalarca kafamda sorgulamışım; hatta farklı şekillerde anlatmışımdır. Geçen ay bir ABD gezimizde, ışıklarda iki yanıma şoförsüz iki Google aracının yanaşması benim için artık düşünmenin ötesi oldu. FinTech’lerden bu kadar bahsediyoruz ama size rahatlıkla söyleyebilirim ki en çok distrupt olacak bir finans alanı varsa o da sigortacılık. Hem ürün/servisler olarak hem de müşteriye ulaşım kanallarıyla 100 yıldır hiç değişmeyen bir sektör için Rönesans zamanı geldiğini açıkça görüyoruz. Bunu sadece dijitalleşme diye özetlememekte fayda var: 2016 yılı içinde 3 milyar dolar yatırım alacak bu alanda 2012 yılında ilk öncülerini gördüğümüz IOT tabanlı servisleri yenileri takip ediyor. Birçok farklı sigortacılık ürününü konuşmak mümkün ancak kısaca Lemonade’den bahsetmeden geçmek olmaz. İnternet sitesinin yalın yaklaşımından tutun, uygulamanın chatbot tabanlı olarak size yardımcı olmasına kadar çok başarılı bir akışı var. Oturduğunuz yerin adresini lokasyondan seçtirmesi veya otomatik tamamlamayla getirmesi, anlamanın zor olduğu birçok eski terminolojiden/ne yazdığını bilmediğiniz dökümanlardan kurtularak sadece sorularla yönlendiren yapısıyla birçok servisin gelecekteki ilk adımı gibi görünüyor.

Açıkça söylemek gerekirse Türkiye’de Garanti’nin Kazançlı Kasko’su veya Unico’nun istediğinde durdurabildiğin sigorta türleri gibi yenilikçi ürünler kategorisinde yepyeni örnekler oluyor ama daha yapılabilecek çok şey olduğu açık. Ben hâlâ ilk 1 ayda 14 hayat ve 3 araç sigortası satmanın mutluluğunu unutamam ama artık 1 saatte binlerce kullanıcıya dokunabilen uygulama ve chatbot’ların zamanı…