Skip to main content

Yılbaşı geleneğimizi bozmayalım; bilimsel katmanları güçlü olan tekno-trendleri yıl içi yazılarımıza bırakıp, Ocak ayında hepimizin 2017 boyunca Türkiye’de de maruz kalacağı dijital pazarlama eğilimlerini listeleyip hazırlıklı olmaya çalışalım


Her sene mobilite diyoruz, ama 2016 Türkiye’de mobil veri hızının arttığı ve masaüstüne göre cepten internet sitelerine ulaşımın arayı resmen açtığı yıl oldu. Google mobile uyumlu siteleri öne çıkaran şekilde listeleme yapıp bir de mobilden sitelere erişimi hızlandıran AMP projesini duyurdu.

Öte yandan telefonlara yeni uygulama yükleme oranı çok yavaşlıyor. Yeni uygulamaların da neredeyse tümü 3 ay sonunda unutuluyor. Önceki paragrafla birlikte okuduğunuzda 2017’de şirketiniz için uygulamadan ziyade tamamen mobilde harikalar yaratan bir internet siteniz olmalı.

Cep telefonlarının böyle öncelikli olduğu bir dünyada, 2015’te App Store’da reklam engelleme (adblocker) uygulamalarına izin vermesi ile görüntülü reklam gösterimi çok ciddi oranda düşmeye başladı. Bugün kullanıcıların yüzde 75’inin reklam engelleyicisi olduğu veya reklamları engellemek istediğini belirten araştırmalar var. Bu da marka iletişiminde farklı yöntemlerin daha ağırlık kazanmasını gerektiriyor.

İçerik pazarlama önemini koruyacak, markanızın anlatacak ve anlamlı izler bırakacak kısa, öz hikâye ve mesajları olmalı. Ama reklam engelleme arttıkça herkes mesajını içerik pazarlaması gibi yöntemlerle iletmek için şansını denedikçe, burada rekabet artacak ve farklı olmak gittikçe zorlaşacak.

Üstelik içerik okuma açısından gittikçe tembel olunan, yazıyı değil başlığını beğenip makale paylaşımı yapılan bir dönemdeyiz. Kısa, yoğun içerik üretmekte her kelimeyi hesaplı seçmek, her bir fotoğrafın üstüne ayrıntılı odaklanmak mesajı daha çok okura iletmenizi sağlayacak, zira artık tıklama ve görüntülenme sayıları bir şey ifade etmiyor, mesajın hatırlanabilirliği önemli olan.

Doğal reklamcılık yaklaşımı tekrar yükselişte olacak. Diğer yandan içerik pazarlamanın bir alt başlığı ‘influencer’ / fenomen kullanıcılar ile projeler yapmak 2017’de çok daha sık karşımıza çıkacak.

Video izlemek ve izletmek zorundayız

İnternet hızları da arttığından kullanıcılar video tüketmeye daha da meyilli. Videolu pazarlama da bu yıl eski yıllara göre daha da yaygınlaşıp daha küçük markaların bile elinin ucundaki araç olacak. Artık video üretmek çok daha kolay, ama müşteriye hangi uygulama, mecrada izlettireceğiniz formatını, yönünü, boyutunu etkileyecek, o yüzden bol video çekimiyle yola çıkmalı.Facebook’un ‘önce mobil’ inisiyatifinden sonraki en güçlü odaklandığı, yeni mottosu ‘önce video’; YouTube da 2015-16’yı adeta yeniden yapılanarak geçirdi, şimdi ‘canlı’ çağının başladığını görüyoruz. Facebook Live girişimi, Twitter’ın bu konuda yeniden yapılanma çabası derken bu alana da medya planlamadan bütçe ayrılacak.

Cep telefonlarında yeni uygulamalar yüklenmez oldu dedik, ama mesajlaşma platformları âdete elimiz ayağımız oldu. İşte bu mesajlaşma uygulamaları da sanki Facebook, App Store gibi kendi başına platforma dönüşmeye çalışıyor. Messenger üzerinde aktive edilmiş 35 bin chatbot var. Yani yazışarak, sanki konuşur gibi etkileşime geçebileceğiniz markalar, kurumlar, uygulamalar artıyor. Mesajlaşma ekosistemini müşterilerinizin ihtiyaçlarına göre çok farklı şekillerde kullanabilirsiniz, araştırmaya başlamanın zamanı.

Pokemon sonrası artırılmış gerçeklik alanında tüketicinin hazır olduğunu gördük, cesur ve yenilikçi iletişimciler varken bakir bir alan olarak fazla kalmayacak. Öte yandan sosyal medya üstünden haber tüketimi de pazarlamanın doğrudan konusu olmasa da, iletişim açısından bizi bu sene de bolca tartışmaya sokacak, bu markaların bile dikkatli olmasını gerektirir oldu. Dijital pazarlama iletişimi dışında Nesnelerin İnterneti gibi pek çok konudan bahsedilebilir tabii ama 2017’de bireyler ve kurumların hack tehdidini ciddiye alması gerektiğini hatırlatmak en önemli iletişim dışı notumuz olsun.