Skip to main content

Mobil uygulama dünyasının doyum noktasına ulaştığını düşünen House of Apps CEO’su Yunus Emre Tırnovalı’ya göre, kullanıcılar telefonlarını uygulama çöplüğü haline getirmek ve tek sefer işlerinin düştüğü bir uygulamadan sürekli bildirim almak istemedikleri için platform, pazaryeri konseptli uygulamalara yöneliyor.

Mobil uygulamalarda kullanıcı sadakati uzun vadeli olarak nasıl artırılabilir?

Mobil uygulamalar için kullanıcı sadakati öncelikle doğru deneyim ile başlıyor. Uygulamanızı haftalık bazda yeni ve kullanım sürekliliğini sağlayacak özelliklerle desteklemeniz gerekiyor. Sürekli güncelleme gelen uygulamalar güven hissini artırıyor. Tabii burada kullanıcıların beklentisini iyi yoklamak gerekiyor. Uygulamaya eklenen yeniliğin gerekli pozitif geri dönüşü alamadığı hatta uygulamanızın geneline zarar verdiğini hissettiğiniz anda geri çekmeniz gerekebilir.

İnsanlar hangi sektörlerdeki firmaların mobil uygulamalarına öncelikle ihtiyaç duyuyor?

Günümüzde bir firmanın müşterisiyle iletişim kurabileceği en hızlı kanal mobil uygulamalar. Bu durum, mobil uygulama piyasasının radarına girmeyen farklı sektörlerin yeni uygulama fikirleri ve ihtiyaçları keşfetmesine neden oluyor. Özellikle bir sektör tahmininde bulunmak zor, ama başarılı uygulamaların ortak noktasının insanlara zaman kazandırmak olduğunu söyleyebilirim. Dolayısıyla mobilleşmeye en açık sektörler, süreçleri ağır işleyen, dijitalde dönüşebilecek yapılara sahip olan ve teknoloji ile yenilenebilecek sektörlerdir diyebilirim.

Dükkânlar binlerce mobil uygulama ile dolu. Bu alanda doyum noktasına ne zaman varılacak?

Aslında doyuma çoktan varıldı ve şu an dönüşümü yaşıyoruz. İnsanlar, telefonlarını uygulama çöplüğü haline getirmek, tek sefer işinin düştüğü bir uygulamadan sürekli bildirim almak, belirli sayıdan fazla uygulamaya telefonlarında yer açmak, bildirimlerini okumak, arayüzünü tanımak istemiyorlar. Düzenli ihtiyaç duyulmayan veya tatmin edici deneyim sunmayan uygulamalar siliniyor. Kullanıcılar ihtiyaçlarını daha sık işe yarayan merkezi uygulamalarda birleştiriyorlar. Bu yüzden platform, pazaryeri vb. konseptli uygulamalar çok önemli. Diğer bir konu ise kullanıcı deneyimi. Aynı işi yapan çok sayıda uygulamanın zaten mevcut olduğu koşullarda kimse etkileyici bir kullanıcı deneyimi yaşamadığı uygulamayı hatırlamıyor, bir süre sonrada işe yaramadığı için kaldırıyor.

Yaşanan dönüşümün nereye varacağını düşünüyorsunuz?

Şu anki dönüşümün sonunda varılacak noktayı öngörmek tahminden öteye gidemeyecektir. Çünkü dönüşüm, süreçte deneyim ile birlikte adım adım şekilleniyor. Birçok uygulamada deneyimin yöntem değiştirdiğini hep birlikte gözlemliyoruz, ama bu mobil uygulamalardan vazgeçileceği anlamına gelmiyor. Bu konuyla ilgili teknolojiye yön vermeye çalışan büyük oyuncuları takip ediyoruz. Birlikte çalıştığımız firmaları da rekabetten birkaç adım önce her zaman yönlendiriyoruz.

Siz, House of Apps olarak markalara nasıl hizmetler veriyorsunuz?

House of Apps olarak firmaların ihtiyacına yönelik mobil yazılım ve backend desteği sağlıyoruz. Geliştirdiğimiz uygulamaların firmaların kullanıcılarının beklentilerine uygun olması, yalın deneyime sahip olması, hızlı ve doğru performans ile çalışması bizim için son derece önemli. Deneyimde hayal edilen animasyon ve geçişler için demo akışlar paylaşarak keyifli bir mobil deneyim için görüşlerimizi paylaşıyoruz. Ayrıca, uygulamaların minimumda yüzde 99,8 hatasız çalışması prensibimiz ve bunu sağlamak için her mağazadaki uygulamalara anında müdahale ediyoruz.