Skip to main content

Dijital dünya yalan dünya değil! Hatta TV, sinema, müzik alanlarına göre çok daha gerçek!

Hepimizin bildiği gibi televizyon, sinema, müzik gibi alanlarda iş yapanlar hızla tanınır ve Türkiye’nin dört bir yanından hayran kitlelerine sahip olurlar. Sonra bu ünlülerin hayatları sürekli mercek altında tutulur, her hareketleri, her söyledikleri dikkate alınır. Olay tüm dünyada bu şekilde gelişir. Daha önce de yazılarıma konu olan bu konuyu Digital Age olarak bu ay biraz daha vitrine taşımaya karar verdik. Yazı işleri müdürümüz Savaş Önemli ile çok güzel bir çalışmaya başladık. Bu ayın konusu Dijital itibar. Sektörün duayeni Salim Kadıbeşegil’in de bizimle olduğu bu bölümü kaçırmamanızı tavsiye ederim.

‘Dijital Muhabbet’ adıyla her ay bir konuyu masaya yatırıyor, konuyla alakalı alanının uzmanlarını konuk alarak çok özel videolar hazırlıyoruz. Programımızın daimi kadrosu Savaş Önemli, Nuran Aksu, Ekin Kollama ve benden oluşuyor. Her ay izlemenizi tavsiye ederim. Sosyal medya hesaplarımızdan da videolar yayına girdikçe paylaşacağız. Tekrar konumuza dönelim. Bir süredir anlatmaya çalıştığım gibi dijital ünlülerimiz de artık klasik ünlülerimizdeki belirtileri göstermeye başladı. Üstelik onların yeni dünyanın onlara getirdiği bir farklılıkla birlikte. Dijital ünlüleri klasik ünlülerden ayıran en büyük fark, ulaşılabilir olmaları. Öyle sosyal medya üzerinden değil sadece, sokakta karşılaşınca da aynı samimiyetle takipçileri yanlarına gidebiliyor, sohbet edebiliyor. Dijital ünlüler hayatlarının büyük bölümünü zaten ortada yaşadıkları için takipçileri onları çok iyi tanıyorlar. Nasıl kahve içmeyi sever, hangi mekânları sever, eşi çocuğu nasıldır, bir nevi dev bir BBG Evi gibi de düşünebilirsiniz. Bunun ne kadar sınırda olacağına dijital ünlü karar veriyor. Yani, ne kadar hayatını paylaşırsa takipçileri de o kadarını biliyor. Klasik ünlüler biraz daha farklı. Onlar bir dizi karakteri, film karakteri, müzisyen olarak ünleniyor. Yani kendi karakterlerini çok fazla yansıtamayabiliyorlar. Müzisyenler bir nebze daha çok kendileri gibi olma şansına sahip ama dizi, film sektörü içim aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Bir dizide kötü kadını oynuyorsa sokakta yüzüne tükürülen oyuncular olduğunu biliyoruz. Bu sebeple klasik ünlüler ile hayranları arasında tam oluşamamış bir bağ söz konusu. Daha yüzeysel bir bağdan bahsediyorum aslında. Dijital taraf her ne kadar isim olarak suni gözükse de aslında çok daha fazla gerçek. Takipçiler de aslında bu gerçekliği seviyor. Bildiği, onunla uzun zamanlar geçirdiği sevindiği, üzüldüğü, hayal kırıklığı yaşadığı insana bağlanıyor. Hatta kendimden biliyorum, takipçilerimiz ne kadar bizimle ilgili detaylara sahipse biz de bazı takipçilerimiz ile ilgili detayları öğrenmeye başladık. Mesela benim Mehmet Genez diye bir takipçim var. İnsansız hava araçları, uçaklar ile ilgili çok bilgili ve hayatı bu olmuş durumda. Bir sağlık problemi yüzünden pilot olamamış. O da kendini model uçaklara, drone’lara vermiş. Çok güzel işler çıkartıyor bu alanda. Bunun gibi pek çok örnek verebilirim.

Dijitaller ama daha gerçekler…

İş bu boyutlara gelince dijital ünlülerinde sorumlulukları artıyor. Neticede yediği, içtiği, kullandığı her ürün, hizmet gözler önünde oluyor. Takipçileri ona güveniyor ve beğendiği, ihtiyacı olan bir şey olduğu zaman önceliği takip ettiği dijital ünlüler oluyor. Durum böyle olunca pazarlama alanında dijital ünlüler bir anda kendini göstermeye başladı. Klasik reklamlarda ne kadar klasik ünlü kullanırsanız kullanın ne kadar çok frekans çıkarsanız çıkın dijital ünlü reklamını yaptığınız ürün hizmet ile ilgili olumsuz bir şey söylerse ürünün işi o kadar zor. Neden mi? Nedenini yukarıda anlatmıştım; dijital ünlüler gerçek!

İtibarlı dijital ünlü değilsen, hiçsin!

Evet insanların gözünde çok meşhur, sevilen bir kahraman olabilirsin. Bu senin itibarlı olduğunu göstermez. Eğer ki sen şuursuzca davranıp, para için kendin olmaktan vazgeçtiysen, ürettiğin içeriklerde samimi değilsen, gerçekliğini yitirdiysen nasıl bir gecede meşhur olmuşsan yine bir gecede eski haline dönersin, sebebini anlayamazsın bile. Üstelik itibarını da kaybedersin. İnsanlar seni parmaklarıyla göstererek yerin dibine sokarlar. Bu bunalıma girmek, hayata küsmek için geçerli bir neden. Bazıları itibarsız olayım, dikkat çekici saçma sapan videolar ile bol bol izleneyim de diyebilir. Bu tercih her zaman içerik üreticisinin. Burada da markalara ve onların dijital işlerini yapan ajanslara iş düşer. Sapla samanı ayırmadan yapılan proje işler ile markalarının itibarlarını da iki paralık edebilir.

Başkalarını değil kendimi ortaya atayım ki, kimse rahatsız olmasın. Yaşım ve mesleğim gereği her hareketimizin, söylediğimizin ne kadar önemli olduğunu anlatamam. Ben öyle milyonluk bir hesaba sahip değilim ama çok gerçek bir kitleye sahibim. Geçen gün bir takipçimiz eşimle kahvaltı ederken uzaktan bir fotoğrafımı çekip ‘DM’ den (doğrudan mesaj) mesaj olarak bana attı. Bu bana neyi gösterdi? Her yerde ne yaptığına, ne konuştuğuna dikkat etmelisin. Bir de, önemli bir gösterge, klasik bir ünlü olsa bu fotoğrafı ona DM’den atmazdı. Bu bizim gerçekliğimizin de önemli bir belgesi, sağlamasıydı bana göre. Biz hem sıradanız, hem ulaşılabilen. Onun yakınıyız. Bu arada gerçekten ben de öyle hissediyorum. Yani ben de istediğim an onlara ulaşabilirim. Bir sıkıntım olduğunda yardım istesem geleceklerini biliyorum. Neden mi? Çünkü onlar da gerçek!

Dijital dünya yalan dünya mı? Bence değil! Hatta TV, sinema, müzik alanlarına göre çok daha gerçek! Bu dünyada yalan dolan kabul edilemez şeyler. İtibarın çok ama çok önemli olduğu hatta her şeyin o itibar üzerine kurulu olduğu basit bir dünya. Dijital dünyanın omurgası itibar geri kalanı gerçeklik.

Hatırlatma! ‘Dijital Muhabbet’ her ay Digital Age YouTube kanalında yayında! Çok önemli konu ve konuklarla sizlerin karşısında olacak. Kaçırmayın. O aya eksik başlamayın!

Dijital dünyanın sıcak başlıklarını tartıştığımız programın ilk bölümü ‘Sosyal Linç’ yayında…

TENOSAFARİ / Timur Akkurt