Skip to main content

Yeni nesil medya ajansı Papillon Digital’ın başkanı Yunus Becit, dijital ajans sektörünün şu anki durumunu ve geleceğini Digital Age için değerlendirdi.

Dijital ajans sektörünün son üç yılını nasıl değerlendirirsiniz?

Son üç yıldır sektörde hissedilir bir kriz olduğunu söyleyebiliriz. Bundan etkilenen birçok ajansın kapandığını ya da küçülmek zorunda kaldığını gördük. Özellikle, markaların ajanslardan beklentilerinin artması birçok ajansın hizmet anlamında yetersiz kalmasına neden oldu. Böyle bir ortamda, ekibimizi, müşterilerimizi, iş hacmimizi ve yatırımlarımızı arttırıp sürdürülebilir bir büyümeyle krizi fırsata dönüştürdük. Bu büyümenin önümüzdeki dönemde de devam edeceğine inanıyoruz.

Dijital ajans sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Sektördeki tanımların ve kavramların anlamlarının zorlandığı önemli bir değişim evresindeyiz. Markalar ve nihai tüketiciler artık mecra farklılığı gözetmiyor. Bu noktada, dijital ajans sektörünü ayakta tutacak olan şey markaların tüm ihtiyaçlarının karşılandığı 360 derece iletişim stratejileridir. Bu sebeple, dijital ajanslar uzun vadede tam hizmet ajansına evrilmek için harekete geçeceklerdir.

Ajans-marka işbirliklerinde şirket kültürü ve ekip ne derece önemli?
Bizce şirket kültürü ve ekip ruhu şirketin temel yapı taşlarıdır. Birçok şirket, büyüme ve kar temelli salt rasyonel kaygılarla hareket ederken bu gerçeği kaçırıyor. Bizce insan emeğinin katma değer olarak ölçülebilir bir karşılığı yok. Yüksek hassasiyet gösterdiğimiz ekip ruhu anlayışımız doğal olarak ajans marka işbirliklerini de temelden etkiliyor, güzel işlerin çıkmasını sağlıyor.

Ajans olarak globalleşmeye bakışınız nasıl?
Birçok ajans için global bir network’e dahil olmak önemli bir başarıdır. Ancak biz duruma biraz daha farklı bir perspektiften yaklaşıyoruz. Açıkçası global bir network’e dahil olmak yerine Türkiye’nin liderlik ettiği global bir network’ü hayata geçirerek globalleşmeyi tercih ederiz. Bu konuda, ciddi adımlar atıyoruz. ABD, İngiltere, Çin ve Dubai şirketleri başta olmak üzere global anlamda görüşmelerimizi başlattık ve sürdürüyoruz.

Monitoring pazarı ne durumda?
Türkiye için konuşacak olursak monitoring dünyasının önünde aşılması gereken uzun bir yol var. Buna karşılık, birçok büyük marka konunun önemine haiz ve monitoring ihtiyacını ya kendi içlerinde çözüyor ya da dışardan hizmet alarak karşılıyorlar. Monitoring ile markanız, rakipleriniz ve sektör hakkında hayati datalara sahip olabiliyorsunuz. Önemli olan bu datayı anlamlı bir şekilde işlemek. Big datanın artan değeri için çok önemli bir yazılım olan Crimson Hexagon ülkemizdeki markalar için çok büyük bir avantaj. Bu şirket diğer monitoring tool’larına göre daha çok yetkiye sahip olmasıyla açık ara avantajlı bir konumda.

Influencer Marketing pazarı gerçekten gelecek vaat ediyor mu?

Influencer Marketing’in ağızdan ağıza pazarlama etkisi, hedef kitleye nüfuz etme noktasında hala markaların en güçlü silahı olarak karşımıza çıkıyor. Bizler de Papillon olarak bu alana yatırım yapmaya devam ediyoruz. Ajans bünyemizdeki beş yıldır bu konuda uzmanlaşmış arkadaşlarımızla birçok farklı markaya Influencer Marketing alanında hizmet veriyoruz. Hatta bu yıl içerisinde hedeflerimizi daha da büyütmek adına yeni bir startup’ı da hayata geçiriyoruz.