Skip to main content

Bahçeşehir Üniversitesi’nin CRYTEK işbirliği ile sanal gerçeklik (VR) laboratuvarında hayata geçirilmeye hazırlanan proje ile yükseklik korkusu tedavisine sanal çözüm aranıyor.

Akrofobi yani yükseklik korkusu, yüksek  bir yerden korkmak demek. Toplumda çok fazla görülen rahatsızlık, aslında bir denge sorunu. Rahatsızlığın kaynağında gözün yüksek bir yerden aşağıya bakmasıyla uzaklığın hesaplanamaması yatıyor. Bundan dolayı ayakların yere temas etmesinin beyne verdiği mesajla beyin arasında çelişki oluşuyor.

Bahçeşehir Üniversitesi’nin CRYTEK işbirliği ile Galata kampüsünde kurulan sanal gerçeklik (VR) laboratuvarında hayata geçirilmeye hazırlanan projede yükseklik korkusu tedavisine sanal çözüm aranıyor.

Projenin ayrıntılarını anlatan Bahçeşehir Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğretim üyesi Dr. Türküler Aka, “Yükseklik korkusu veya gündelik hayatımızda karşımıza çıkan diğer korkular yaşamımızın bir parçası. Çoğu zaman bu korkuları göz ardı ederek yaşayabiliyoruz. Ama bu korkular bazen öyle boyutlara geliyor ki kişi o zaman tedaviye ihtiyaç duyabiliyor. Uçak korkusu yüzünden seyahat edemeyen insanlar olabiliyor” dedi.

Bununla ilgili özellikle psikoloji alanında tedavi yöntemlerini araştırdıklarını söyleyen Aka, “Maruz bırakma adını verdiğimiz yöntemle kişinin korktuğu nesne veya durumla anlık yüzleşmesi yapılıyor. Uçak veya kedi, köpek korkusu düşünüldüğünde bu yöntemi uygulamak zor olabiliyor” ifadelerinde bulundu. Yurtdışında özellikle sanal gerçeklik alanındaki teknolojinin ilerlemesiyle birlikte bu yolu korkuların tedavisinde de kullanma fikrinin ortaya çıktığını dile getiren Aka, “Buradan yola çıkarak Türkiye’de bir ilki gerçekleştirmek istedik. Üniversitenin bünyesinde de böyle bir laboratuvar kurulmuşken ortak bir çalışma yürütmek istedik ve başlangıç noktası olarak da yükseklik korkusunu ele aldık” diye konuştu.

Uygulama aşaması nasıl olacak?

Çalışmanın nasıl uygulanacağı hakkında da bilgi veren Aka şunları söyledi:
“Bir asansör senaryomuz var. Bu senaryoda kişiye özgü bir uyarlama yapabiliyoruz. Kişi ilk önce binaya girip asansörün kapısında duruyor. Korku oranının yüzdesine göre isterse birinci, isterse ikinci veya daha yukardaki katlara çıkabiliyor. Asansör cam kaplı ve dışarıyı görebildiğiniz bir asansör. Dolayısıyla camın kenarından gidip aşağı bakmak şeklinde yüksekliği deneyimleyebiliyor. Bu şekilde yaklaşık 20 dakikalık bir süreyi kapsayan bir tedavi planı oluşturmayı düşündük. Şu anda pilot çalışma aşamasındayız. Bu çalışmaların ardından eksikleri ve neler eklenebileceğini göreceğiz. Daha sonra yükseklik korkusu olan ama korkunun çok fazla günlük yaşamına etki etmediği kişilere ulaşmaya çalışacağız. Onların üzerinde etkileri gördükten sonra bu konuda ciddi anlamda sıkıntı yaşayan kişilerle sorunu tedavi etmeye çalışacağız.”