Skip to main content

Deloitte’un raporuna göre Türkiye’deki mobil kullanıcılar günde ortalama 78 kez, yani her 13 dakikada bir cep telefonu ekranına bakmaktan kendini alamıyor.

Deloitte tarafından yapılan araştırma, tüketicilerin bir cihazı kullanırken elde ettikleri fayda arttıkça, o cihazı kullanma sıklığı artıyor ve cihazın daha kısa bir sürede yenilenme ve o cihaz üzerine daha çok harcama yapılma olasılığı da aynı doğrultuda artış gösterdiğini ortaya koyuyor.

Kullanıcıların gün içerisinde akıllı telefonlarına bakma sayısında Türkiye, ortalama 78 defa ile Avrupa ortalamasının (48) 1.5 katını aşıyor. İki sene önce yapılan çalışmanın sonuçlarına göre bu süre 2 dakika kadar azalarak, uyanık kalınan zaman zarfında yaklaşık her 13 dakikada bir telefon ekranına baktığımız anlamına geliyor ki bu durum telefonlarımıza gittikçe daha bağımlı bir hale geldiğimizin de bir göstergesi…

Akıllı telefon bağımlılığında Avrupa’nın önüne geçen Türkiye’de uyandıktan sonraki ilk 15 dakika içerisinde telefona bakma oranı %79 iken, aynı oran Avrupa için %62 seviyesinde gözlemleniyor. Benzer biçimde yatmadan önceki son 15 dakika içerisinde telefona bakma oranı Avrupa’da %53 iken aynı oran Türkiye için %72 seviyelerine ulaşıyor.

Türkiye’deki kullanıcıların %85’i ise uyku için ayrılan zaman içinde bir şekilde telefonlarını kullandıklarını belirtirken, kullanım nedenleri arasında %51 ile saate bakmak, %46’ ile sosyal medya bildirimlerini kontrol etmek ve %33 ile anlık mesaj/SMS uygulamalarının kullanılması ilk üçte yer alıyor.

Türkiye’de mobil kullanıcıların %66’sı telefonlarını gereğinden daha fazla kullandıklarını kabul ederken, yarısı mobil telefon kullanım sürelerini sınırlamaya çalıştığını ifade ediyor. Akıllı telefon kullanımını sınırlamaya çalışan kesimin ise ancak yarısı başarılı olduğunu söylüyor. Ancak başkası telefonu ile görüşme halindeyken cepte ya da çantada bırakmak (%39), veri erişimini (%35) ve ses bildirimlerini kapatmak (%34) gibi yöntemlerin öne çıktığı bu süreçte, deneyenlerin sadece yarısı, bu konuda başarılı olduğunu belirtiyor.

Raporda öne çıkan diğer sonuçlar ise kısaca şöyle;

  • Katılımcıların eski telefonlarını nasıl değerlendirdiği incelendiğinde Türkiye’nin %25’lik el değiştirme oranıyla, Avrupa’nın (%12) önünde olduğu görülüyor. Eski cep telefonunu yedek olarak saklama oranında ise %20 ile Türkiye, Avrupa’nın gerisinde yer alıyor. El değiştirmeyen telefonlar dikkate alındığında Türkiye’de %35 oranla bir aile ferdine/arkadaşına verme ön plana çıkarken, Avrupa’da katılımcılar %40 oranla eski telefonlarını yedek olarak sakladıklarını ifade ediyor.
  • Türkiye’de kullanıcıların telefonunda ortalama (telefon ile birlikte yüklü gelenler haricinde) 17 uygulama bulunmakta iken bu ortalama Avrupa’da 24…
  • Her üç kişiden ikisi, günde en az bir kez WhatsApp ve Facebook Messenger gibi anlık mesajlaşma ağlarında paylaşılan videoları izliyor.
  • İçerik üretimi açısından değerlendirdiğimizde, kullanıcıların akıllı telefonları ile günlük olarak en sık fotoğraf çektiği (%54), anlık mesajlaşma uygulamalarında fotoğraf (%52) ve video (%45) paylaştığı görülüyor.
  • Finansal işlemler içerisinde, banka bakiyesi kontrol etme; online alışveriş kategorisinde ise ürün/hizmet araştırması en popüler aktiviteler olarak yer alıyor.
  • 2015 yılında kullanıcıların sadece %32’sı alışveriş sitelerine göz atmak için diğer cihazlar (laptop, desktop, tablet, vb) yerine akıllı telefonlarını kullanırken, bu oran bu sene %46 olarak yükselişe geçiyor.
  • Kullanıcıların yaşı arttıkça tercih ettiği kotanın arttığı gözlemleniyor. 18-24 yaş grubunda 3-5 GB aralığını tercih etme oranı %35 olarak karşımıza çıkıyor. Bu oran 25-34 yaş grubu için %31 ve 35-44 yaş grubu için ise %28 olarak gerçekleştiği görülüyor. 45-50 yaş grubunda ise en çok 5-10 GB’lık kota tercih ediliyor.
  • Türkiye’deki kullanıcıların akıllı telefonların en çok yol tarifi özelliğinin farkında olduğu ve en çok da bu özelliği kullandıkları gözlemlenirken, ikinci sırada yazı tahmini ve üçüncü sırada sesle arama yer alıyor.
  • Türkiye’de akıllı telefonların özellikleri hakkında kadınların erkeklere göre daha yüksek farkındalığının olduğu ve bu özellikleri daha çok kullandığı görülüyor.
  • Türkiye’deki katılımcılar, %69 oranında kişisel bilgilerinin şirketler tarafından kullanıldığını, %63 oranında ise kişisel bilgilerinin 3. taraflarla paylaşıldığını düşünüyor… Ancak yine de her üç kullanıcıdan biri kullanım şartları ve koşullarını okumadan kabul ediyor.