Skip to main content

E-ticaret platformu geliştiricilerinden Positive A Digital Approach, perakende sektörünün geleceğine dair öngörülerde bulundu

Perakende Sektöründeki markalara e-ticaret platformları ve omni-kanal çözümler sağlayan Positive A Digital Approach, sektörün önümüzdeki 5 yıllık geleceğini değerlendirdi. E-ticaret ile birlikte gelişen perakende sektöründeki öngörülerini paylaşan Positive, mağazaların metrekare verimliliğinin online teknolojiler ile artacağını belirtiyor.

Perakende ve e-ticaret, sadece Türkiye’de değil, dünyada da en gözde sektörler arasında geliyor. Perakende sektörü içerisinde e-perakendenin hacmi dünya genelinde ortalama yüzde 7 seviyesinde. Bu oran, Batı Avrupa ülkelerinde yüzde 11 seviyesine ulaşmış durumda. Ülkemizde ise 2016 sonunda yüzde 2’ ye gelmesi bekleniyor.

Perakendenin yeni ölçütü metrekare verimliliği

Hem dünyada hem de ülkemizde metrekare verimliliği perakendenin en sıcak konularından birisi. Çok katlı mağazacılık artık markalar için verimli olmaktan çıktı. Amerika’nın en ünlü markaları geçtiğimiz aylarda metrekare verimliliği düşük mağazalarını kapatma kararı aldılar. Benzer şekilde geçtiğimiz haftalarda ünlü bir İngiliz markası İstanbul / Bağdat Caddesi’ndeki mağazasını kapattığını açıkladı.

Artan AVM maliyetleri nedeni ile markalar mağaza açarken artık daha seçici davranıyorlar ve mağazalarında düşük metrekarede daha çok ürün satabilecekleri mağaza içi satış çözümlerine yönleniyorlar. In-store ordering (mağaza içi kiosk, dokunmatik ekranlar ile ürün satışını sağlayan sistemler) ve Click & Collect önümüzdeki yıl perakendecilerin en sık kullanacağı omni-channel çözümleri olacak.

Gelecek 5 yıl içinde, perakende markalarının büyüklükleri sahip oldukları toplam metrekarenin yanında metrekarenin verimlilik oranı ile de ölçülecek.

Mağazacılığı artık web siteleri yönlendiriyor

E-ticaret sitelerin şehir ve ilçe yoğunluk rakamları ile markalar bir sonraki mağazalarını nerede açacaklarının kararlarını yönlendiriyorlar. Markanın mağazasının olmadığı ama hem satış hem de ziyaretçi açısından belirli hacmi yakalayan şehirler ve ilçeler yeni mağaza stratejilerinde ilk sıralarda yer alabiliyor.

Click & Collect ile kullanıcılar, istedikleri ürünleri internet sitesinden seçerek satın alıp, mağazadan teslim alarak hem zaman tasarrufu sağlıyorlar hem de kargo maliyetinden kaçınıyorlar. Markalar ise tüketicileri mağazaya çekiyorlar ve onlara ürün teslimi sırasında yeni ürün satışı gerçekleştirebiliyorlar. Markalar, bu sistemden elde edilen veriler ile mağazalarda hangi ürünlerden, ne sıklıkta stok bulundurulacağına da karar verebiliyorlar.

Perakendeciler bu avantajlarından dolayı yatırımlarını e-perakendeye kaydırıyorlar. E-ticaret siteleri perakendeciler için en yüksek trafik ve ciroların yaratıldığı kanallar haline geliyor.

Mobil kullanım mağaza içi pazarlamayı etkiliyor

Mobil cihazların kullanımında gelinen penetrasyon ile mobil kanallar da perakendecilerin stratejilerinde önemli yer ediniyor. Mobil web siteleri ve uygulamalar en çok, en yakın mağazanın bulunması ve mağaza içerisinde ürün bilgisi edinme amacı ile kullanılıyor.

E-ticaret sitesi trafiklerinin yüzde 50’sinden fazlası mobil üzerinden gerçekleşiyor. Mobil arama hacimleri ve hangi lokasyonlarda tüketicilerin marka hakkında arama yaptıkları pazarlama departmanları için de önemli bir veri haline geliyor. Pazarlama planlamaları oluşturulurken e-ticaret kanallarından toplanan veriler markalar için çok kritik rol oynuyor.

Tüm bunlar gösteriyor ki, perakende sektörünün gelecek 5 yılında, “ticaret” kavramı dönüşüme uğrayacak. İyi ve başarılı perakende markalarının ticareti, sadece en iyi ürün satın almasını yapıp, en doğru yerde mağaza açarak değil, bunların yanında dijital kanalları da mevcut ticaret süreçlerine en iyi şekilde entegre edip e-perakende dönüşümünü tamamlayarak olacak.