Skip to main content

Saha etrafına yerleştirilen yüzlerce kamera, formalara eklenen takip cihazları ve onlarca benzer kaynaktan toplanan veriler bir oyuncunun / takımın başarısı desteklemek ya da öngörmek için kullanılıyor. Böylece futbol da büyük veri ile temelden dönüşüm sağlayacak spor dalları listesine ekleniyor.

İş dünyasında, her sektörlerden yöneticiler büyük veri ile operasyonlarının verimliliğini yükseltmek ve kârlılıklarını arttırmak için çaba harcıyor. Sektöre anlık bilgi ulaştırmak amacıyla teknoloji çalışanları tarafından kurulan Wikibon topluluğuna göre, bu sene 42 milyar dolar olan büyük veri pazar geliri 2027 yılında 103 milyar dolara ulaşacak.

Şimdi konumuza gelelim: Ülkemizin bağlamını dışarıda tutarak söylüyorum, şu an dünyanın büyük bir çoğunluğunu merakla ve heyecanla Dünya Kupası izliyor. İşte bu büyük verinin bir önceki Dünya Kupası’nda Almanya’nın kupayı ülkesine götürmesine destek olduğu söyleniyor. Peki, Dünya’nın en büyük futbol organizasyonunda Almanya’ya büyük veri nasıl destek oldu? Almanya Futbol Federasyonu (DFB) 5 yıldır, hem ortak yazılım geliştirme hem de analitik araçlarının kullanarak takımı yönetmek ve rakiplerine karşı nasıl kazanacağı ile ilgili ipuçları toplamak için Alman teknoloji devi SAP ile çalışıyor.

Almanya, 2014 Dünya Kupası’nı büyük veriyle nasıl kazandı?
Süreç 2013’te Almanya Millî Takımı’nın izleyici antrenörü Cristofer Clemens’ın Silikon Vadisinde SAP ile dört gün süren görüşmelerinde başlıyor. Sonuçta teknik ekip ve oyuncular tarafından kolayca kullanılabilecek bir mobil uygulama üretiliyor. SAP uygulamanın temelinde maçlarda oluşan oyuncu performans verisini toplayıp analiz eden bir sistem kuruyor. Saha kameralarından, içerisinde oyuncunu posizyonları ve hızı da dâhil olmak üzere maçın her saniyesinde oluşan binlerce veriyi kaydedip veritabanına iletiyor. Veri, teknik direktörün her bir oyuncusuna farklı performans hedefleri koyması ve bunlar hakkında cep telefonlarındaki uygulamadan geri bildirimlerde bulunabilmesini sağlayan analitik bir sisteme dönüştürülüyor. Özet olarak teknik direktöre karşı takımı yenmesi için alması gereken kararları destekleyici bir altyapı sunuyor. O da oyuncularıyla mobil uygulama üzerinden bunu paylaşıyor ve takip ediyor.

Konuyu biraz daha netleştirmek için bir örnek verelim. 2014 Dünya Kupası’nda kendilerine münhasır olan bu uygulama ile Almanya Millî Takımı Brezilyalı oyunculara serbest atışlarda gol riskinin yüksek olduğu noktalarda faul yapmıyor. Top kayıplarına ve rakibin savunmasının yerleşmesine fırsat verdiği görülen ortalama topu ayakta tutma süresini 3,4 saniyeden 1,1’e indiriyor. Rakibin oynadığı maçlardaki saha yerleşimini izleyerek savunma hattının zayıf noktalarını belirliyor ve ataklarını o alanlara yönlendiriyor. Başka bir örnekte ise Fransa’nın önceki maçlarından toplanan veri ile takımın savunmasının kanatlarda zayıf olduğunu fark edip hücumlarını o bölgelere yoğunlaştırıyor. Bu fiziksel verilerin bir adım ilerisine geçilerek Brezilya oyuncularının stres anında kullandığı alanlar ve faul yapılınca tepkilerini ölçerek oyun kurgularını bu gibi davranışsal hedeflemeler ile belirliyor.

Büyük verinin dünyanın en çok izlenen spor olayında bu denli etkileşimi Almanya Milli Takımı ve SAP’nin ortak çalışmasıyla başlıyor. (Ben yazıyı hazırlarken Almanya Meksika’ya 1- 0 kaybederek kupanın sürprizlerinden birine de imza attı. Turnuvanın geri kalanında 2014 kupasındaki adı “12. Sanal Oyuncu” olan büyük verinin herhangi bir avantaj sağlamak üzere oyunda daha çok yer alması gerekecek.) Söz konusu ortak çalışma sonrasında SAP bu ürünü ticarileştiriyor. Sonrasında bu alana giren şirketler benzer ürünleri; spor kulüpleri, federasyonlar, spor kanalları sahibi güçlü medya şirketleri hatta bahis şirketlerine satmaya başlıyor. Herkesin amacı aynı: Kupayı kimin kaldıracağını önceden bilmek. Bunlardan dikkat çeken ikisi Opta Sports ve STATS. Bu şirketler aynı zamanda takım ya da oyuncu bazında milyonlarca performans verisini izleyip her takımın o turnuva özelinde sahip olduğu avantaj ve dezavantajları denkleme ekleyerek değerlendiriyor ve şampiyonluk ihtimallerini hesaplıyorlar. Bu hesaplamalar söz konusu algoritma içerisindeki tüm elemanların etkilerini değiştirerek yüzbinlerce kez yinelenen senaryolar ile yapılıyor.

Sonuç: Saha etrafına yerleştirilen yüzlerce kamera, formalara eklenen takip cihazları ve onlarca benzer kaynaktan toplanan veriler bir oyuncunun / takımın başarısı desteklemek ya da öngörmek için kullanılıyor. Böylece futbol da büyük veri ile temelden dönüşüm sağlayacak spor dalları listesine ekleniyor.
“Kim kazanacak? Bir de onu söyle, bari tam olsun” diyenler için: Konuyu araştırırken aldığım notları paylaşayım. Birçoğu ücretli olarak sattığı bu veriyi paylaşmamış ama paylaşanlar da var. Onlardan birkaçının sonuçlarını aşağıda veriyorum. İyi seyirler…

İstatistikler Brezilya ve Fransa’ya şans tanıyor
Opta’ya göre tüm takımlar arasında şampiyonluk şansı en yüksek takım yüzde 14,2 oranı ile en çok Dünya Kupası’nı ülkesine götüren Brezilya. Geçen yılın şampiyonu Almanya’nın ise kupayı alma şansı yüzde 11,4. Yani, aynı turnuva aynı takımlarla 25 kez oynansa Almanya 3 kez kazanabiliyor. Opta bu olasılıkları takımların hücum ve savunma yeteneklerine göre hesaplıyor. Bu veriyi de son iki Dünya Kupası istatistiklerinden çıkartıyor. Sonuçlara ev sahibi avantajı ve 1970’ten bu yana kupayı kazanmış olma avantajını ekliyor.

Yapay zekâ kullanarak dünyanın en büyük pazarlarından bazılarının stok yönetimini yapan Blue Yonder firması da perakende yapay zekâ uzmanlığını oluşmuş büyük veri üzerinde kullanarak 2018 şampiyonu için tahmin verenler arasında. Firma, 1872’den beri yapılan tüm millî maçları analiz etmiş ve 1 milyon simülasyon üzerinde kupayı oynatmış. Blue Yonder’in de favorisi yüzde 22,5 kazanma şansı ile Brezilya. Blue Yonder’in ikinci sıradaki favorisi ise yüzde 11,1 ile İspanya. Ardından yüzde 9,5 ile kupadan elenen Arjantin ve yüzde 9,3 ile Almanya geliyor. Firmaya göre Fransa şampiyonluk şansı yüzde 7,8.

1869’da kurulan yatırım bankacılığı devi Goldman Sachs da tahminde bulunanlar arasında. Şirket, takım ve oyuncu performansları üzerinden 200 bin farklı kurgu modellemek için makine öğrenmesi (ML) yöntemlerini kullanmış. Goldman da her takımın turnuva içerisinde ilerlemesi ihtimalini çıkartabilmek için 1 milyon simülasyon üretmiş. Çalışmanın sonucuna göre Brezilya bu sene 6. kupayı Almanya karşında alacağı galibiyetle evine götürecek.
Bu işin oyununu yazan ve son 3 Dünya Kupasının şampiyonunu doğru tahmin eden EA Sports’a göre 2018 Dünya Kupası’nın en mutlu takımı Fransa olacak. Finali de Almanya ile oynayacak. Hatta, maçın penaltılara kalacağını ve 4-3’lük bir skorla da sonuçlanacağını öngörmüş.

Murat Arslanoğlu, UNC Digital Ajans Başkanı